FEDAKAR ANNE OĞLU İÇİN ÇABALIYOR
Annesinin 4 yıldır yapıp sattığı el işi ürünlerle ayağa kalkan Serebral Palsi (beyin felci) hastası 7 yaşındaki Mehmet Emir, 16. ameliyat ve hidroterapi seansının ardından bağımsız 20 adım atmayı başardı. Her ilmeği oğlu için atan anne Özge Koptur, “En büyük hayalim oğlumum, koşup top oynaması” dedi.
Muratpaşa ilçesinde yaşayan 34 yaşındaki ev hanımı 3 çocuk annesi Özge Koptur’un, şu an 7 yaşında olan oğlu Mehmet Emir Koptur’a 5 aylıkken Serebral Palsi (beyin felci) teşhisi konuldu. Oğlunun hastalığını ilk öğrendiğinde büyük üzüntü yaşayan anne Koptur doktorların, ‘çok iyi tedavi uygularsanız Emir yürüyebilir’ sözüyle umutlandı. Hayatını oğluna adayan anne Koptur, çalıştığı işini bıraktı ve evinde 4 yıldır el işi çanta, kazak, patik, nazarlık, lif setleri, kırlent, yılbaşı ürünleri gibi çeşitli süs eşyaları örmeye başladı. Kazandığı tüm paraları oğlunun tedavisine harcayan anne Koptur, 4 yıl içinde belirli bir mesafe aldı. Evinin bir odasını örgü, diğerini oğlunun tedavi odasına çeviren Koptur, korona virüs sürecinde satışları düşse de yılmadı, sosyal medya üzerinden çabalamaya devam etti. Örgülerindeki her ilmeği oğlunun bir gün koşabilme umuduyla atan Özge Koptur, bir yıl önce tırabzana tutunarak birkaç adım atan oğlunun, 16. ameliyatının ardından bağımsız şekilde birkaç adım atmasıyla daha da umutlandı. Yoğun fizik tedavi yanında, hidroterapi de alan Mehmet Emir, bugün 20’ye yakın adımı kimsenin yardımı olmadan atabiliyor.
"OĞLUMUN AZİM VE İSTEĞİYLE BUGÜNLERE GELDİK"
Anne Özge Koptur, Serepral Palsi (beyin felci) hastası olarak dünyaya gelen Mehmet Emir’in 7 yaşını doldurduğunu söyledi. Yoğun tedavi süreçlerinin devam ettiğine değinen Koptur, uzun süre ara verdikleri hidroterapi seanslarına yeniden başladıklarını kaydetti. Mehmet Emir’in yüzde 95 ağır engelli bir çocuk olduğunu dile getiren Koptur, "Ama oğlum verdiğimiz mücadele sonucu, ‘umut çocuk’ olarak anılmaya başlandı. Evde yaptığım el işlerimi satarak oğlumun erken tanı ve tedavi masraflarını karşılamaya çalıştım. Çok şükür güzel yerlere geldik. Oğlum, 16. ameliyatını kısa süre önce ayak kası germe üzerine oldu. Mehmet Emir bağımsız birkaç adım yürümeye başladı. Oğlumun iyileşme azmi ve isteğiyle bugünlere geldik” dedi.
"MUTLU OLUYOR"
Pandeminin başta el işi ürünlerinin satışını olmak üzere Mehmet Emir’in tedavi sürecini de olumsuz etkilediğini belirten Özge Koptur, "Oğlumun hidroterapi tedavisine bir yıldan fazla ara vermiştik, maddi imkansızlıklar nedeniyle. Ama son birkaç gündür sattığım çantalardan kazandığım paraları oğlumun seansına ayırdım. Su içindeki egzersizlerle oğlum, oturmasına, kalkmasına, denge kurmasına, yürümesine katkı sağlıyor. Mehmet Emir, burada 3 saat tedavi görüyor ve mutlu şekilde ayrılıyor” diye konuştu.
"20 ADIM ATMAYA BAŞLADI"
Oğlunun bağımsız şekilde 20 adım atabildiğinin altını çizen Koptur, "Tedavilerine ara verirsek bunda gerilemede olabilir. Fizik tedavi ve hidroterapiye devam edersek oğlum bu yaz koşa koşa top oynayabilir diye umut ediyoruz” ifadelerine yer verdi. En büyük hayalinin oğlunun top oynayabilmesi olduğuna değinen Koptur, “İyileşip, Antalyaspor futbolcularıyla bir araya gelmeyi çok istiyor” dedi.
Özge Koptur, Mehmet Emir’in tedavisindeki başarıyla diğer hasta çocuklarla örnek alınıp, onlara umut olduğunu sözlerine ekledi.
"DOKTOR OLMAK İSTİYOR"
Mehmet Emir ise “Şu an yüzüyorum. Yürümek için bu tedaviyi alıyorum. Havuzun içinde, dışarıda azda olsa yürüyebiliyorum. Yürüdüğüm zaman meslek edineceğim, doktor olacağım. Doktor olup insanları iyileştireceğim ”dedi.
"MEHMET EMİR KENDİNE GÜVENİYOR"
Masaj Uzmanı Ülker Uysal Gülkokan, Mehmet Emir’in tedavi gören özel çocuklardan biri olduğuna değinerek, “Serepral palsili çocuklarda en önem verdiğimiz şey suyun sıcaklığı ve hidroterapi. Mehmet Emir, hidroterapi eşliğinde suyun içinde hareketler yapacak. Buda kas ve eklem hastalıklarında suyun kaldırma gücünü kullanarak seanslarda avantaj sağladığımız bir yöntem. Mehmet Emir, seanslarda olabildiğince çaba gösteriyor, kendine güveniyor. Gösterdiğimiz hareketleri tam doğru olmasa da yapabiliyor. Suyun içinde daha rahat hareket edebiliyor, burada yaptıklarını dışarı da ‘yapabilirim fikri oluşuyor” ifadelerini kullandı.
İHA