FATİH TERİM DEĞİL TOPUKLU EFE OLUR

Bugün Gazze’deki katliam ve acıdan bahsetmeyeceğim. İnsanlığın öldüğü ve “Ruhuna Fatiha” dediğimiz bir noktada ne yazarsak yazalım boş. Bu nedenle bu mübarek günde bambaşka bir konuyu ele alacağım. 

Hani hayat dersi veren bir hikaye vardı. Özünde baba oğul arasında geçen konu. Zamanında oğlundan çok çeken, daha sonra kaymakam olan evladın yaşadığı derslik bir öykü aslında.

Yıllardır, asırlardır dilden dile dolaşan ve bir babanın oğluna verdiği hayat dersini anlatan “Kaymakam olamazsın demedim adam olamazsın dedim” hikayesi. Hala günümüzde de önemini korumaktadır.

Bu öykü sadece erkekler için değil, günümüzde birçok alanda yaşanan olumsuzluk için de kullanılmaktadır. Çünkü bu mesele sadece erkekleri bağlayan bir konu değil

İster erkek olun, ister kadın önce insan olmak gerekir. İster tamirci, ister manken ister sporcu. Her işin kendine göre bir kuralı vardır. Yani kural varsa kuralı yerine getirirsen herkese de örnek olursun.

İlkeli, prensipli, disiplinli, erkeklerde adam ve centilmenliği, kadınlarda da zarif ve hanımefendiliği gerektirir. Zenginliğin, makam ve mevki sahibi olmanın ya da okumuş olmanın yazdıklarımla doğrudan bir alakası yoktur.

Bu mesele cinsiyet meselesi de değil, bir şahsiyet meselesidir anlayacağınız. Buraya kadar yazdıklarımın aslında bir alt yapısı var. Konuyu tek tek anlatacağım.

Dün ajanslardan önüme bir fotoğraf düştü. Anadolu Ajansı foto muharibi Orhan Çiçek’in çok güzel çektiği ve özenle seçilip servis edildiği fotoğraf kareleriydi bunlar.

ING Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nin tek Türk kadın baş antrenörü Selen Erdem, Antalya Büyükşehir Belediyespor Toroslar Basketbol Takımı’nı çalıştırıyor. İlk kez duyup gördüm.

Fotoğraflar basketboldan çok Erdem’i anlatıyor. Tepeden tırnağa magazinsel fotoğraflar.

Erdem, çıktığı maçta topuklu ayakkabıları, takıları ve erkeksi şık giyiminin yanında hırsı ile dikkati çekiyor. Zaten kendisi bu giyimine “VAZGEÇİLMEZİM” diyormuş.

Kendisi ile sanırım kısa bir röportaj yapılmış. Demiş ki, “Beni ilk defa görenler 'Dişi Fatih Terim' benzetmesi yapıyor. Hoşuma da gidiyor. Biraz gergin ve asabi bir tavrım var herhalde.”

Selen Erdem, 36 yaşında ve 18 sene profesyonel olarak farklı kadın basketbol takımlarında antrenörlük yapmış. 3 sezondur baş antrenör olarak görev yapıyormuş. Oyunculuktan gelme değil.

Ben gençliğimde okul ve kulüp takımları dahil 11 yıl basketbol oynamış biriyim. Sporcuyken ve gazetecilik yaparken hiç kösele ayakkabı ile spor salonuna girmedim. Çünkü bize parkeye normal ayakkabı ile basılmayacağı öğretildi. Bu işin prensip olarak kuralı hala böyle.

Selen Erdem, ‘Dişi Fatih Terim’e benzetilmesinden çok hoşlanıyormuş. Bunu başka biri mi yoksa kendimi söyledi bilemiyorum. Ne olursa olsun yapılan kıyaslama son derece yanlış.

Bir spor insanının Fatih Terim olabilmesi hele hele bu bir kadın ise öyle kolay olamayacağını bilmesi lazım. Yaş farkı, sporculuk süresi, teknik adamlık süresi, elde ettiği başarılar vs.

Selen Erdem’in servis edilen fotoğraflarına baktığımda hemen aklıma Sırp antrenör Marina Maljkovic geldi. Acaba onun giyimi kuşamı maç anında nasıl diye göz attım.

Dünyanın kadın basketbol antrenörlüğü listesinde bir numara olan Maljkovic ile Erdem’in kıyafet tarzı benzerlik taşıyor. Sırp hocanın kıyafetleri ve stili daha albenili. Erkeksi değil!

Tek benzerlik iki antrenörün hareket ve mimikleri. Bu iki kadın antrenörden Fatih Terim’e benzetilmesi gereken birisi var ise o da sanırım Marina Maljkovic’tir.

Her şeyden önce Marina Maljkovic, İYİ BİR SPOR İNSANI ve ÖRNEK SPORCU olarak göze batıyor. Dünyada bir numara olmasına rağmen işini ciddiyetle yapıyor.

Mesela, basketbolda olmazsa olmaz etik kurallara riayet ediyor. TOPUKLU AYAKKABI ile basmıyor. Tıpkı bir doktorun TAKIM ELBİSE, KIRAVAT ve RUGAN AYAKKABI ile ameliyata girmediği gibi!

İşte mesele burada. Bir kişi okuluna gidip sonradan antrenör olabilir. Hatta baş antrenör bile olabilir. Amma velakin SPORCU OLAMAZ!

Zaten siyasette bir TOPUKLU EFE olarak bilinen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçi var. Bu tarzınız ile olsanız olsanız SPORUN TOPUKLU EFESİ olursunuz.

Bende diyorum ki, “Selen hoca! İyi bir çalıştırıcı olabilirsiniz amma iyi bir sporcu veya spor insanı olamazsınız. Çünkü önce mabedinize saygı gösterip örnek olmalısınız. Yoksa giyim, kuşam, tarz ve mimik çok önemli değil.”

Yoksa Fatih Terim gibi şöhret olmak için bile daha 40 fırın ekmek yiyip, sporcu olmak, işin tozunu yutmak gereklidir. Zaten gerisi de kendiliğinden gelir.

Evet sevgili dostlar. Yukarıdaki satırlarda bahsetmek istediğim konu ile bu konu arasında bağlantı olup olmadığına siz karar verin. Teşbihte hata olmasın diye öyle bir giriş yapmıştım.