FALEZYON KABUSU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan kararnamelerle 'kesin korunacak hassas alan' olarak ilan edilen falezlerde denize sıfır konumda olan ve kayma riski taşıyan yapılar tehlike saçıyor.

Antalya’nın dünyaca ünlü falezleri üzerinde, 2012 yılında kayma tespit edilen binalarla ilgili henüz ortak bir çalışma gerçekleştirilmezken, binaların kayma riski taşıdığı denize sıfır falezlerde tüm riske rağmen inşaatlar devam ediyor. Muratpaşa Yeşilbahçe Mahallesi sınırları içerisinde daha önce birçok kez çökme ve kaymaların yaşandığı Lara falez bandında yan yana yapımı süren 2 inşaattan birisinin otel diğerinin bina olarak planlandığı öğrenildi. Öte yandan Muratpaşa sınırlarında yer alan ve falez bandı üzerinde bulunan Atatürk Parkı’nda da bir kafe inşaatının başladığı öğrenildi. Deprem bölgesi olan Antalya’da bu tarz sorumsuzca yapılan yapıların bölgeyi daha da riskli hale getiriyor.

KORUMAYA İNAT YAPILAŞMA

 

Konuyla ilgili olarak, falez bandındaki yapılaşmaya dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Falezler Antalya için bir şans. Doğal, jeolojik mirastır. Bu doğallığın kesinlikle bozulmaması gerekiyor. Ayrıca kesin korunması gereken alan ilan edildi. Buralarda ideal olan hiç müdahale edilmemesi ya da minimum seviyede müdahale edilmesidir. Yani falezlerin özellikle kıyı bandında kırılma, delme işlemi kesinlikle olmaması gerekiyor” dedi.

“DOĞAL YAPI BOZULMAMALI”

Falezlerdeki doğal yapının daha fazla bozulmaması gerektiğini vurgulayan Başkan Bayram Ali Çeltik, “Falezler travertenlerden oluşuyor. Her ne kadar dışarıdan tek bir zemin gibi görünse de kendi içerisinde heterojen bir yapıya sahip. Bunun için yaklaşık 12 kilometrelik falez bandının bir kısmında çökmeler bir kısmında kaya devrilmesi bir kısmında da moloz akması devam ediyor. Gerilme çatlaklarından dolayı denizin içerisinde de rahatlıkla görülecek şekilde kayalar devrilmiş. Çünkü çatlakların içerisine kirli kumlu toprak birikiyor. Yağışlar ve sıcaklık farklarıyla beraber bunlar ayrılıyor. Bir deprem halinde neler olabileceği konusunda öngörülerimiz var çünkü gerilme çatlaklarla ayrılan blokların da hareket olması yüksek ihtimaldir. Kırılma, devrilme olabilir. Dokusunu bozmamalıyız” dedi.

“BUGÜNÜ DEĞİL GELECEĞİ DÜŞÜNMELİYİZ”

Dünya mirasına sahip çıkılmadığını ve kaybedildiğini söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Travertenlerdeki falezler dünyada sadece Antalya’da vardır kıymetini bilmiyor ve kaybediyoruz. Kaybetmeye de devam edeceğiz gibi görünüyor. Aslında bir marka değere sahip Falez bandına yapılan binaların yeni sistemde yaklaşık 50 ila 70 yıl ömürlü olması öngörülüyor. Sadece bugünü değil önümüzü de düşünmeliyiz. İklim değişiyor, denizdeki dalgalanmalar artıyor. Birde üzerine konutlar dikersek, hassas davranmazsak istenmeyen sonuçlar yaşayabiliriz” ifadelerini kullandı.

“ORTAK ÇALIŞMA YOK”

Falezler ile ilgili devam eden kaymalar ve diğer sorunlarla alakalı bir çalışma yürütülmediğini aktaran Başkan Çeltik, “Şu an hiçbir kurum ortak çalışma gerçekleştirmiyor. Herhangi bir denetim yapılmıyor. Hak ettiğini vermiyoruz. Bununla alakalı ayrıntılı bir çalışma yapılmalı. Hatta kısa, orta ve uzun vadeli bir program yapılmalıdır. Üzerinde bir envanter çıkarılırsa nasıl koruyacağımızı ve ne gibi önlemler alacağımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Şu an bizim öngörülerimiz var ancak elimizde net rakam ve sonuçlar yok. Eğer dünya mirası olan bu yapıyı ayrıntılı çalışırsak sorunları net olarak görebiliriz” dedi.

“DEPREM CİDDİ SORUN YAŞATIR”

Olası bir Akdeniz depreminde Antalya'daki riskli binalarla ilgili öngörülerini aktaran Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Antalya’da fay zonları var fakat canlılığı tespit edilmiş diri bir fay yok. Ancak bu deprem olmayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü yan tarafında körfez var. Afrika Anadolu’nun altına doğru giriyor. Geçmişte Antalya bundan etkilenmiş ve etkilenecektir. Depremin büyüklüğünü öngöremiyoruz ama mevcut kırık ve çatlak sistemlerin etkileneceğini, düşmeye yakın ayrılan blokların düşebileceğini dolayısıyla falezler üzerindeki binaların ciddi zarar görebileceğini söyleyebiliriz” sözlerine yer verdi.

 “NE İLK NE DE SON OLACAK”

Falezlerde kırılma, devrilme, çökme olaylarının ilk olmadığı gibi son da olmayacağının altını çizen Başkan Çeltik, “Doğanın yapısı, ısı ve mevsimler değişiyor. Fiziksel, kimyasal değişimler var. Doğa ve falezler bunlardan etkileniyor. Aynı zamanda falezlerde kırık ve çatlak sistemleri var. Oluşan depremler, titreşimlerle gerilme çatlakları oluşmuş. Kaya aslında baklava dilimi gibi ayrılmış. Bu dilimler irili ufaklı. Bu ayrılmalar geçmişten günümüze kadar var. Fiziksel, kimyasal aşınmalar da devam ediyor. Aşınmalarla birlikte dev dalgaların çarpması blok devrilmesini hızlandırıyor. Bu nedenle böyle yerlere ruhsat aşamasında çok dikkatli olunması ve hassas davranılması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Fatma ARSLAN