Falezler üzerinde ‘ölümcül’ tehlike

Kahramanmaraş ve Hatay’da meydana gelen depremler sonrası Antalya’daki tehlikeli yapılaşma bir kez daha gözler önüne serildi. Falezler üzerindeki riskli yapılaşmayla ilgili konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, buradaki binaların risk altında olduğunu söyledi.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük ve geçtiğimiz pazartesi akşamı da Hatay’da meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki depremler sonrasında gözler turizm cenneti Antalya’daki riskli yapılaşmaya çevrildi. Türkiye’yi sarsan bu büyük depremler sonrasında çok sayıda insan hayatını kaybederken yapıların güvenilirliği tartışma konusu oldu. Özellikle Antalya’da 1999 yılı öncesi yapılan yapıların boşaltılması gerektiğine dair açıklamalar uzmanları ikiye böldü. Bunun yanında ise yıllardır her deprem olduğunda ilk akla gelen konulardan biri de Falezler bölgesindeki riskli yapılaşma oluyor. Asrın felaketi sonrasında Falezler bölgesindeki tehlikeli yapılaşma adeta felaketin sinyallerini veriyor.



1999 yılında 4’üncü derece deprem bölgesinden 1 ve 2’nci derece deprem bölgesi olarak belirlenen Antalya’da Falezlerdeki manzara karşısında facia adeta “geliyorum” diyor. Çekilen görüntüler doğrultusunda Falezler üzerindeki tehlikeli yapılaşma adeta gözler önüne serildi. Falezler üzerindeki beton yığınlarının her yıl denize doğru birkaç santimetre kaydığı bilimsel olarak kanıtlanırken, şu an ise binalar, birkaç demir destekle ayakta durmaya çalışıyor. Gelinen noktada ise şehrin yöneticileri ve diğer yetkililerin bu manzara karşısında halen sessiz kalması kafaları karıştırıyor.



“BURADAKİ BİNALAR RİSK ALTINDA”

Falezler üzerindeki riskli yapılaşma hakkında konuşarak önemli açıklamalar yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Bilimsel bakış açımız şunu söylüyor;  falezlerde kırılma, gerilme ve çatlaklar olduğunu, gerek rüzgar gerek dalgalardan dolayı fiziksel ve kimyasal etkilere maruz kaldığını da biliyoruz. Buradaki binalar risk altında, herhangi bir depremde bunun nasıl davranacağını herhalde insanlar bilirler” dedi.



“CİDDİ PROBLEMLERLE KARŞILAŞABİLİRİZ”

İnsanların hatasının bir yeri yerleşime açarken o gününün şartlarını baz alarak yapması olduğunu söyleyen Çeltik, “Şartların hiç değişmeyeceğini sanıyorlar sanırım fakat bu kesinlikle böyle değil çünkü dünyamız yaşıyor ve hareket halinde, sürekli şartlar değişiyor. Falezlere bina yaparken o günün şartları gayet iyi ve yeterli görülebilir fakat bu yapılar 30-40 yıl burada kalıyor. Biz biliyoruz ki falezlerde kırılma ve gerilme çatlakları var ve bu zaman içerisinde falezler fiziksel ve kimyasal aşınmalara sebep oluyor. Dolayısıyla mevcut kayanın direnci de düşüyor ve herhangi bir hareket halinde yenilmelere sebep oluyor. Yani bundan 30 yıl önce yaptığınız binalar kırılma ve çatlaklar üzerinde olabilir, ezilmeye maruz kalarak direnci düşmüş olabilir ve herhangi bir deprem, sarsıntı halinde veya bunlara bile gerek kalmadan ciddi problemlerle karşılaşabiliriz” diye konuştu



Geçmişte bölgenin ciddi bedeller ödediğini söyleyen Bayram Ali Çeltik, önümüzdeki dönem de ödeyeceğini bir kez daha hatırlattı. “Deniz içinde neler olup bittiğini bilmiyoruz, Antalya’yı etkileyebilecek birçok fayzon da var” diyerek sözlerine devam eden Çeltik,  “Artık birçok alan yerleşime açıldığı için falezlerdeki kırılma ve çatlakları izleyemiyoruz bu da önümüzdeki belirsizliği artıyor” İfadelerini kullandı.

“KOMİSYON KURULMASI GEREKİYOR”

Çeltik, falezlerdeki riskli yapılaşmaya ilişkin yapılması gerekenleri şöyle anlattı: 

“Falezler heterojen yapıya sahip, bazı bölgelerde devrilme bazılarında moloz atma bazılarında ise kayma var. Problemler olanlar olduğu gibi olmayanlar da var. Çalışma yapmadan bir şey söylemek çok kolay değil. Bunun için falezlerde bir komisyon kurulup ciddi bir çalışma yapılması gerekiyor ve problemleri öne çıkararak çözüm bulmak zorundayız. Bunu kurumların yapması gerekiyor. Deprem anında gördük ve yöredeki insanlardan dinledik büyük bir depremde insanlar bırakın kaçmayı ayakta bile duramıyorlar. Binanız ve zemini sağlam olmadığı sürece ne yapsanız kıymeti yok.”