Fahrettin Altun: Türkiye, kalkınma atılımlarına hız kesmeden devam edecek
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “31 Mart seçimlerinin bir diğer önemli tarafı da bu seçimlerden sonra 4 yıl içinde yeni bir seçimin yapılmayacak olmasıdır. Bu 4 yıl içerisinde Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başlatmış olduğu kalkınma atılımlarına hız kesmeden devam edecektir” dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 31 Mart Mahalli İdareler
Genel Seçimleri'ne ilişkin değerlendirmelerini içeren bir makale kaleme aldı.
Altun'un makalesi İtalya'nın İl Messaggero gazetesi,
Yunanistan'ın Kathimerini gazetesi, ABD'nin Harlem Times haber portalı, Rusya
İnterfax ajansı, Fransız Musulmans en France haber portalı, Çin'in Sina ve Sohu
internet portalları, İsviçre'de Türk diasporasına ait Post Gazetesi,
Malezya'nın Astro Avani haber portalı, Bosna Hersek, Özbekistan, Kazakistan,
Türkmenistan, Kırgızistan, KKTC’nin önde gelen gazete ve haber portallarında
olmak üzere 14 ülkede 50'den fazla mecrada yayımlandı.
SEÇİMLERE KATILIM
ORANI
İletişim Başkanı Altun, makalesinde, adil, şeffaf ve düzenli
yapılan seçimlerim modern demokrasilerin en temel unsuru olduğunu belirtti.
Demokrasilerin asgari şartının yönetenlerin yetki ve
otoritelerini seçmenlerden yani yönetilenlerden alması olduğunu ifade eden
Altun, düzenli yapılan seçimlerle bu yetkilerin yenilendiğini kaydetti.
Seçimler vasıtasıyla, yönetilenlerin, yönetenlerin politikalarını
ve performanslarını oyladığını, olumlu ya da olumsuz anlamda yönetenleri
değerlendirdiğini aktaran Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"1946 yılında çok partili hayata geçilmesinden bu yana
Türkiye düzenli, adil ve şeffaf seçimlerin yapıldığı ülkelerin başında
gelmektedir. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) gibi ihdas edilen kurumlar vasıtasıyla
Türkiye'deki seçimler bağımsız yargıçlar nezaretinde yapılmaktadır. Bu yüzden
de seçim güvenliğinin sağlanması, vatandaşların sandığa duyduğu güven noktasında
Türkiye gelişkin bir siyasal kültüre sahiptir. Türkiye'deki seçim ve sandıklara
olan güveninin tecellisini seçimlere katılım oranlarında görmek mümkündür.
Seçimlere katılım oranı itibarıyla Türkiye, 14 Mayıs 2023'te yapılan
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleriyle Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Örgütü (OECD) ülkeleri arasında seçime katılımın en yüksek gerçekleştiği 3.
ülke olmuştur. YSK verilerine göre, 14 Mayıs'taki seçimlerde yurt içinde
katılım oranı yüzde 88,92, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ikinci turun
yapıldığı 28 Mayıs'taki seçimlerde de 85,72 olarak gerçekleşmiştir. OECD ile
Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsünün (IDEA) verilerine göre,
Türkiye, 14 Mayıs'ta yurt içi seçimlere katılım oranıyla ABD, Fransa, Almanya,
İngiltere gibi birçok Batılı OECD üyesini geride bırakmıştır. Bu verilerin bir
diğer çarpıcı tarafı ise Türkiye'deki seçime katılım oranının seçimlere
katılımın yüzde 80'lerde seyrettiği İsveç, Danimarka, Yeni Zelanda, İzlanda,
Hollanda ve Norveç gibi ülkelerden bile yüksek olmasıdır."
"TÜRKİYE BÖLGEDE
ÖNDE GELEN DEMOKRATİK OLGUNLUĞA SAHİP ÜLKELERDEN BİRİ"
Fahrettin Altun, Türkiye'nin 31 Mart Pazar günü Mahalli
İdareler Genel Seçimleri için tekrar sandık başına gideceğini anımsattı.
Türkiye'nin demokratik değerlere bağlılığı ve yerel
yönetimlere dair yenilikçi vizyonunu öne çıkaran, 31 Mart Mahalli İdareler
Genel Seçimleri'nin ulusal ve uluslararası alanda büyük bir önem teşkil ettiğini
anlatan Altun, "Aynı zamanda bu seçim sürecinde güvenli ve adil şartlarda
yapılan kampanyalar, yerel yönetimlere gösterilen ehemmiyet açısından
Türkiye'nin bölgede önde gelen demokratik olgunluğa sahip ülkelerden biri
olduğunun nişanesidir." değerlendirmesini yaptı.
Altun, halkın ihtiyaç ve taleplerinin karşılanmasında
birincil muhataplar olan yerel yönetimlerin çağın şartlarına uygun bir vizyon
ve perspektife sahip olmasını çok önemsediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu sürecin halkın demokratik katılımı ile yerel
yönetimlerle olan iletişiminin güçlenmesinde etkili bir rol oynadığı kaçınılmaz
bir gerçektir. Yıllardır sahip olduğumuz yenilikçi belediyecilik anlayışını
farklı kılan, teknoloji ve sürdürülebilir kalkınma projeleriyle halkın yaşam
kalitesini yükseltmeyi, şeffaflığı, her koşulda hesap verebilirliği ve en
önemlisi de vatandaş odaklı yönetimlerin inşasını hedefliyor olmasıdır. Bu
vizyonun ilk adımı ve somut bir örneği olan 1994 yerel seçimleriyle İstanbul
Büyükşehir Belediyesini yönetme görevini üstlenen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep
Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde, Türkiye belediyecilik alanında halkın yaşam
kalitesinin artmasına yönelik önemli adımlar atmıştır. 30 yıl önce Sayın
Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu hizmet siyasetini ve vizyonunu sürdürmek
belediyelerimizin temel politik tasavvurunu teşkil etmektedir. Bu nedenle,
önümüzdeki yerel seçim ile benzer bir vizyonu ve hizmet anlayışını sürdürmenin
ulusal ve uluslararası alanda demokratik değerlerimizi ve toplumsal
bütünlüğümüzü daha da güçlendireceği inancındayız."
"TÜRKİYE,
KALKINMA ATILIMLARINA HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEKTİR"
İletişim Başkanı Altun, 31 Mart 2024 yerel seçimlerini
Türkiye'nin demokrasi yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olarak
gördüklerini bildirdi.
Bu seçimin aynı zamanda Türkiye'nin bölgesel liderlik
vizyonunun güçlenmesinin bir diğer adımı olduğunu düşündüğünü ve evrensel
açıdan Türkiye'nin demokratik olgunluğunu ve toplumsal katılımını artıran
önemli bir faaliyet olarak kabul ettiklerini dile getiren Altun, şunları
kaydetti:
"Bundan önceki tüm seçimler gibi bu seçimler de Türk
halkının demokratik süreçlere katılımını daha etkin bir şekilde sağlayacak,
böylece demokrasimizin güçlenmesine katkı sunacaktır. 31 Mart seçimlerinin bir
diğer önemli tarafı da bu seçimlerden sonra 4 yıl içinde yeni bir seçimin
yapılmayacak olmasıdır. Bu 4 yıl içerisinde Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde başlatmış olduğu kalkınma atılımlarına hız
kesmeden devam edecektir. Son yıllarda iletişimden diplomasiye, ekonomik
kalkınmadan altyapı yatırımlarına kadar her alanda yapılan hizmetler devam
ettirilecektir. Ayrıca Türkiye Yüzyılı'na yeni ve sivil bir anayasayla girme
amacı da gelecek 4 yılın en önemli ülküsü ve gündemi olacaktır. Bu vizyon
çerçevesinde Türkiye, demokratik standartlarını yükseltmiş, gelir ve refah
düzeyini artırmış, bölgesel ve küresel bir aktör olarak Türkiye Yüzyılını inşa
etmenin çabası içerisinde olacaktır. Batılı müttefiklerimizle ortak
çıkarlarımızı geliştirmek, yeni ve stratejik işbirliklerini artırmak bu
dönemdeki önceliklerimiz olmaya devam edecektir. PKK, FETÖ, DAEŞ gibi terör
örgütleriyle mücadele başta olmak üzere Türkiye'nin politik hassasiyetlerinin
gözetilmesi müttefiklik hukukunun bir gereği olarak en temel beklentimizdir. 31
Mart seçimleriyle Türkiye hem demokratik kültürüne başarıyla gerçekleştirdiği
yeni bir seçim ekleyecek hem de İstanbul ve Ankara gibi şehirler başta olmak
üzere tüm vilayetlerini Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacaktır."
Ulusal kalkınma, 6 Şubat depremindeki şehirlerin ihyası ve
inşası, İstanbul gibi deprem riski yüksek şehirlerin dirençli kentlere
dönüştürülmesinin seçim sonrasındaki en önemli vizyonları olacağını aktaran
Altun, şu ifadeleri kullandı:
"Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye
demokratik usuller çerçevesinde seçimlerini yapacak, iktidarı ve muhalefetiyle
sandıktan çıkan sonuçlara itibar edecek ve en önemlisi uluslararası arenada
istikrarlaştırıcı bir güç olarak Türkiye Yüzyılı inşasına devam edecektir. Bu
yüzden 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin iç ve dış dinamikleri itibarıyla
Türkiye’nin gelecekteki on yıllarını etkilemeye matuf bir seçim olduğunu
söylemek mümkündür."
AA