EYT ÖNCESİ VE SONRASI

Malumunuz geçen hafta EYT sorunu çözüldü. Üretilen çözümü de bizzat sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladı. Bana göre Cumhurbaşkanımızın açıkladığı çözüm; halkımızın beklentisinin çok üzerinde idi.

***

Birçok kişi kısmi bir çözüm olacağını, yaş sınırının biraz aşağı çekilebileceğini umuyordu. Ama öyle olmadı. 1999 yılı eylül ayından önce çalışma hayatına başlayan ve prim gününü dolduran herkes; artık, kırk yaşında da olsa, emekli olabilecek.

***

Cumhurbaşkanımızın açıklamaları altılı masa hariç herkes tarafından sevinçle karşılandı. Neredeyse her konuşmasında EYT sorununu “ben çözerim” diyen altılı masanın büyük ortağı Kemal abimiz, SSK genel müdürü iken yaptığı açıklamalarda ‘’ Emeklilik yaşı en az 60 olmalıdır. Aslında 80 de kurtarmaz ‘’ demişti.

***

Tamam. EYT yasası çıktığında Kemal Kılıçdaroğlu aktif siyasetçi değildi. Ama; Kemal abimiz yukarıdaki açıklamaları ile aktif siyasetçilere yön vermişti. EYT yasası çıktığında ise, başbakan; CHP’nin eski genel başkanlarından Bülent Ecevit ti.

***

Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı ise kırk parti değiştiren ve halen CHP de aktif siyaset yapan Yaşar Okuyan idi. EYT yasasını çıkartanlar veya çıkartılmasına katkı sunanlar, sanki o yasayı Erdoğan çıkartmış gibi lanse edip, çözümün adresi olarak da kendilerini gösterdiler.

***

Tabi cumhurbaşkanımızın açıklamalarından sonra, tıpkı; 3600 ek gösterge, KYK borçlarının faizlerinin silinmesinde olduğu gibi; başta Kemal abimiz olmak üzere muhalefet EYT sorununu da kendilerinin çözdüğünü iddia ederek olayı sahiplenmeye kalktılar.

***

Yahu! Dünyanın neresinde muhalefet sorun çözmüş de, Türkiye de çözecek? Eğer, Erdoğan muhalefetin taleplerine bakarak iş yapıyor olsa idi; en başta kamudan ihraç edilen teröristleri geri kamudaki işlerine alırdı. PKK ile FETÖ ile ve diğer terör örgütleri ile mücadele etmezdi.

***

Bölücü terör örgütü ile irtibatlı olan HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kalkmasına, örgüte para aktaran belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasına ön ayak olmazdı. Dahası; Atatürk havalimanını, köprüleri, şehir hastanelerini, üniversiteleri ve tek tek sayamayacağım eserleri yapmazdı.

***

Muhalefetin ‘’İktidara gelirsek, Demirtaş’ı da, Kavala’yı da serbest bırakacağız’’ vaatlerini dikkate alırdı. (Bu olay cumhurbaşkanının yetkisinde değil) Ancak; muhalefet bu söylemleri ile iktidar gelirlerse yargıya müdahale edeceklerini açıkça itiraf etmiş oluyorlar.

Sağlık ve huzurla kalmanız duasıyla…

***

SON SÖZ

Erdoğan halkımızın lehine olan icraatlar yapıyor, muhalefet ise kazandığı belediyelerde verdikleri sözleri yerine getirmek yerine rol çalma peşinde koşuyor.