ESKİ USUL İYİDİR

Geçtiğimiz cuma günü öğrenciler büyük bir sevinçle karnelerini alarak yaz tatiline başladı.

Hem öğrenci kardeşlerimiz hem de veliler derin bir oh çekerek zorlu bir eğitim öğretim dönemini geride bırakmanın rahatlığına vardı.

Üniversiteye girmek için 1 yıl boyunca çabalayan genç kardeşlerimiz ise hafta sonu Yükseköğretim Kurumlar Sınavı’na (YKS) girerek bilgilerini konuşturdu.

Kimi öğrencinin sınavı iyi geçerken kimisi ise bir sene daha sınava çalışacak olmanın üzüntüsünü yaşadı.

İyi ya da kötü bu eğitim öğretim döneminin üzerine bir çizik attık.

***

Üniversiteye girecek olan öğrenciler biraz dinlendikten sonra sınav sonucunun açıklanması ile yolculuk için hazırlık yapmaya yavaştan başlayacak.

Kazanamayanlar ise 1 yıl daha harıl harıl ders çalışacak.

Daha küçük olanlar ise bu yaz tatilinde güzelce dinlenecekler…

Kimisi ailesiyle tatile gidecek kimisi de arkadaşlarıyla haylazlık yapacak.

***

Kendimden hatırlıyorum, bizim dönemimizde yazın ailelerimiz tatili boş geçirmemek için bizleri bir yerlere çırak olarak gönderirdi.

Kimimiz bir berberin yanına kimimiz sanayiye kimimiz ise bir restoran ya da onun gibi bir yerde tatil boyunca çalışırdık.

Ben İstanbul’a gittiğim zamanlarda dayımla birlikte pazara çıktığımı hatırlıyorum.

O zamanlar tabi ki teknoloji bu kadar gelişmiş değildi.

Sadece internet kafeler yaygındı. Akıllı telefonlar yoktu.

İnternet kafeler bizim eğlendiğimiz en güzel yerdi.

Tüm arkadaşlar toplaşıp neredeyse her gün internet kafede vakit geçirmek isterdik.

Bazı arkadaşlarımız yukarıda dediğim gibi bir yerlerde çırak olarak çalışırdı.

***

Sanırım Y kuşağı bu geleneğin son temsilcileri oldu. Z kuşağı gençlerinin bu şekilde yaz tatilini değerlendirdiğini düşünmüyorum.

Ama bence yaz aylarında bir yerlerde 1 ay bile olsa çalışmak hayata dair yeni şeyler öğrenmek açısından iyi olacaktır.

Asalak gibi yaşamak bence doğru değil.

Telefona hapsolup, bilgisayarın başından kalkmamak bizim eski usule ters düşüyor.

Biliyoruz ki benim küçüklük yıllarımda hayata dair bakış açısı kazandıran şey bir yerlerde çalışmaktı.

Tabi ki bu çalışmak öyle tam mesai değil. Göstermelik…

Birileri ‘çocuk işçi’ diyerek zıplamasın hemen.

Çocukluğumuzda hepimiz bir yerlerde kısa süreli olarak çalıştık. Hayatın zorluklarını ta o yaşlarda öğrendik. Şimdi onun ekmeğini yiyoruz. Bu işler böyledir.

***

Burada velilere çok iş düşüyor. Ya çocuğunuzun bu tatil sürecini verimli geçirmesine önayak olursunuz ya da çocuğunuz bütün yaz yan gelip yatar. Geleceğe ve hayata dair bir şeyler öğretmek bu yaşlarda başlar.

Bunu dikkate alarak, ona bir şeyler katabilmek için çabalamak en doğrusu olacaktır.