ESKİ DOĞU BLOKU ÜLKELERİ

1990’lı yıllarda İstanbul’da üniversite öğrencisi iken Sovyetler Birliği yeni dağılmıştı.

Polonya, Bulgaristan ve Rusya başta olmak üzere eski doğu bloku ülkelerinden gelenler İstanbul Üniversitesi’nin arka sokaklarında ve Yenikapı’da yerlere tezgah açıp getirdikleri eşyaları satıyorlardı.

Ne ararsan var.

Kaşar peynirinden çayına, fotoğraf makinesinden testeresine, uyku tulumundan, çadırına, su ısıtıcısından, anahtarına, hatta; Sovyetler Birliği dağılmadan önceki döneme ait üzerinde orak ve çekiç olan askeri üniformalar da dahil olmak üzere her türlü eşyayı getirip kelepir fiyata satıyorlardı. 

Daha doğrusu bize çok ucuz geliyordu.  Ben de çok alışveriş yaptım öğrencilik yıllarımda onlardan.  Aradan çeyrek asır geçmiş… İşler de tersine dönmüş... Şimdi Türkiye onlara çok ucuz geliyormuş.

Haberlerde Bulgarların akın akın  Türkiye’ye gelip alışveriş yaptığını görüyoruz. Çünkü Bulgar levası olmuş 8 lira. Türk Lirası’ndaki değer kaybı nedeniyle Bulgarlar ihtiyaçlarını Türkiye’den karşılamaya başlamışlar.

Yine aynı yıllarda Kadırga erkek öğrenci yurdunda kaldığım dönemde Doğu Türkistanlı (Uygur Türkü) Askar S. İsimli bir öğrenciyle tanışmıştım.

Askar Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya’nın başkenti Moskova’ya gitmiş. Moskova’da bir bankaya 100 dolar döviz bozdurmak için gittiğinde bankanın seferber olduğunu anlatmıştı.

100 dolar o dönemde çok büyük para olduğu için bir anda bozamadıklarını söylemişti. Çok gülmüştük.

2000’li yılların başında Antalya’ya gelen Ukraynalı üst düzey gazetecilere valilikte sohbet ederken ne kadar maaş aldıklarını sorduğumuzda 200 dolar dediklerinde onlar adına çok üzülmüştük. 

Bundan birkaç yıl önce Antalya’da yaşayan bir Rus vatandaşı Rusya’daki emekli babasının 400 dolar maaş aldığını söylediğinde de bana çok düşük gelmişti. 

Ya şimdi?

NEREDEN NEREYE

Şimdi Türkiye’deki maaşlar, ücretler, alım gücünü düşündükçe “nereden nereye” demeden geçemiyorum