Olay, geçen yıl 26 Eylül günü saat 11.30 sıralarında Kestel Mahallesi Kızılkuyu mevkisindeki bir müstakil evde meydana geldi. İddiaya göre, hakkında ‘uzaklaştırma’ kararı bulunan Hilmi Yılmaz (44), babasının evinde kalan eşi Gülseren Yılmaz’ın (32) yanına geldi. Evde yalnız olan eşi Gülseren Yılmaz'ın kapıyı açmaması üzerine Hilmi Yılmaz, kapıda bulunan camı kırarak içeri girdi. Bir süre tartıştıktan sonra eşini evin bahçesine çıkaran Hilmi Yılmaz burada Gülseren Yılmaz’ı vücudunun 14 yerinden bıçakladı. Eşi kanlar içinde yere yığılırken, Hilmi Yılmaz ise olay yerinden hızla uzaklaştı. Çığlık seslerine gelen çevredekiler durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralı Gülseren Yılmaz’ı ambulansla Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Gülseren Yılmaz doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Yaklaşık 15 yıllık evli, 13 yaşında kızı ve 7 yaşındaki oğlu olan 2 çocuk annesi Gülseren Yılmaz, Kestel Hanönü Mezarlığı’nda toprağa verildi.

KARAKOLA GİDERKEN TESLİM OLDU

Olaydan bir süre sonra Hilmi Yılmaz, jandarma karakoluna giderek teslim oldu. Hilmi Yılmaz’ın kayınpederini arayarak kızını öldürdüğünü itiraf ettiğini ve karakola teslim olmaya geldiğini söylediği belirtildi. Karakoldaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Yılmaz, sulh ceza hakimliğince tutuklanarak Alanya L Tipi Ceza İnfaz Kurumuna gönderildi.

SON KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Tutuklu olarak yargılanan sanık Hilmi Yılmaz, Alanya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde son kez hakim karşısına çıktı. Sanık Yılmaz, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katılırken, Gülseren Yılmaz’ın yakınları ve tarafların avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.Sanık Yılmaz savunmasında, “Eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum, çok pişmanım ve acı çekiyorum. Çok utandığım için daha önce söyleyemedim. Eşimin evde ve yalnız olup olmadığını bilmiyordum. Oraya gittiğimde onu gördüğümde konuşmak istediğimi söyledim. ‘Senin gibi bir şerefsizle görüşecek bir şeyim yok’ diyerek yüzüme tükürdü. Kaçarken hakaretler etmeye devam etti. Bir anlık sinirle yaptım. Basında canavar ilan edildim ama eşimi ben çok seviyorum” dedi.Savunmaların ardından mahkeme heyeti Yılmaz’ı 'eşi kasten öldürme' suçunu işlediği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet ayrıca ‘mala zarar verme’ ve ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ suçlarından 4 yıl 6 ay hapis cezası da verdiği sanık hakkında herhangi bir indirim yapılmasına da yer olmadığına hükmetti.

“BİZİM YUVAMIZ YIKILDI”

Mahkeme sonrası Gülseren Yılmaz’ın annesi Gülnaz Bayrak, gazetecilere yaptığı açılamada, çok üzgün olduğunu söyledi. Kızının fotoğrafını bir an olsun elinden düşürmeyen Bayrak, “Üzgünüm, kızım öldürüldü. Çok üzgünüz, kızımın iki tane çocuğu ortada kaldı. Bizim yuvamız yıkıldı. Dünyamız karardı bizim. Katilin peşini bırakmayacağız. En ağır cezayı aldı, inşallah orada çürür. Bizim artık konuşacak halimiz yok” dedi.

“YANINDA GETİRDİĞİ BIÇAKLA CİNAYETİ İŞLEMİŞTİR”

Her duruşmada Gülseren Yılmaz’ın yanında olduklarını dile getiren avukatı Müjde Tozbey Erden bugün emsal olacak bir karar verildiğini söyledi. Erden, “Sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ayrıca ‘mala zarar verme’ ve ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ suçlarından 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Fakat bu karara biz emsal olması acısından itiraz edeceğiz. Gülseren’in kocası öldürmeden önce evin kapısının önünde gizlice beklemiş ve yanından getirdiği bıçakla cinayeti işlemiştir. ‘Eşini tasarlayarak öldürmek’ suçundan da bir ceza verilmelidir. Çünkü kadın cinayetlerine emsal olması için bu karar önemlilik taşır” diye konuştu.

“ANNELERİ MEZARDA,BABALARI HAPİSTE”

Mahkemeye katılan Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu olarak duruşmayı takip eden avukat Halime Şenli Bilgin ise sanığın iyi bir ceza aldığını belirterek şunları söyledi:

“Sanık ‘eşi kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. Türk Ceza Kanunu’ndaki en ağır cezalardan birisi. Tahrik indirimi veya başka bir indirim yapılmadı. Bu da iyi bir haber ama bizce önceden tasarlama vardı, konuyu bu yüzden biz de temyiz edeceğiz. Biz bu cezaların caydırıcı olmasını istiyoruz. Çünkü geride kalan gözü yaşlı anne, baba ve 2 çocuk var. İki çocuk yalnız büyüyecek. Anneleri mezarda, babaları hapiste. Biz kadınlar öldürülmesin, şiddet görmesin, çocuklar, annesiz babasız büyümesin diye mücadele ediyoruz. Bunu kamuoyunun bilmesini istiyoruz, bunu mağdur yakınları biliyorlar. Bundan sonra da onları hiç yalnız bırakmayacağız. Kadın dayanışması çok önemlidir. Dayanışma yaşatır diyoruz.”

İHA