Erdoğan: Netanyahu şunu iyi bil gidicisin
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da Arnavutköy’de Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri Açılış Töreni’nde konuştu. Gazze’deki İsrail katliamına tepki gösteren Erdoğan “Netanyahu çok rahatsız olmuş. Ben ne dedim. Ey Netanyahu şu an senin iyi günlerin. Seni daha farklı günler bekliyor. O bebeler o yavrular kefene sarılmış, o anneler, o şehit yavruların cesedini koklayarak onları mezara götürüyor. Bunların ahı seni iflah ettirmez. Netanyahu şunu bil gidicisin gidici” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları
şöyle:
Sevgili
İstanbullular, Darülaceze ailesinin mensupları, hepinizi en kalbi duygularımla
selamlıyorum.
Bu önemli açılışta sizlerle beraber olmaktan bahtiyarlık
duyuyorum. Darülacezeyi kurarak tüm insanlığa kazandıran Sultan Abdulhamid'i
bir kez daha yad ediyorum.
Rabbim o güzel insanlardan razı olsun. İnancımız bize
insanlığa, özellikle de ihtiyaç sahiplerine eser bırakanların amel defterinin
vefatlarından sonra da kapanmayacağını söyler. Darülaceze böyle bir eser. 100
binden fazla insanımıza şefkat kapısı olan Darülaceze bizler için ilham
kaynağıdır.
Burası din, kökken, ırk ayrımı yapmacan tüm düşkünlere sahip
çıkan sembol bir kurumdur. Bu çatı altında insana insan olduğu için hürmet etme
anlayışı vardır.
Burada insanı eşrefi mahlukat olarak gören yüce gönüllülük
vardır. Biz tapılacak bir varlık değiliz. Biz rabbimizden başka hiçbir güce
tapmadık tapmayız. Bizde kula kulluk yok, sadece Allah'a kulluk var.
Finans kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Onlar buranın
arkasında olmasa burayı bitiremezdik. Böyle ferah bir yerde, zemin artı 3 kat
dediğimiz husus burada gerçekleşti. Burada dikey mimari değil yatay mimari var.
Kendi kültürümüzün, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet müktesebatı olduğunu
görüyoruz.
Yaşlılık da bir imtihan meselesidir. Yaşlılığımızı nasıl
geçireceğimizi hiçbirimiz bilmiyoruz. En büyük zenginlik ne mal ne mülktür.
Milletin samimiyet ile yaptığı Allah ondan razı olsun duasıdır.
Siyaset yolculuğumuzda üstlendiğimiz tüm görevlerde bu
anlayış ile hareket ettik. Hiçbir ayrım yapmadan vatandaşlarımıza hizmet
götürdük. 81 ilin tamamına eserlerimiz ile mührümüzü vurduk. Milletimize iyilik
elini uzattık. Toplumun en dezavantajlı, dışlanmış kesimlerinden başlayarak
herkesin refahını artırmaya çalıştık. Burada da bunu ispatlayacağız. Bakıma
muhtaç olanlara daima sahip çıktık burada da sahip çıkacağız.
Evde bakım gibi pek çok hizmeti hayata geçirdik. Umut evleri
ile, gündüz bakım evleri ile engellilerimize ve ailelerine destek olduk.
2002'de kamuya ait bakım merkezi sayısı 21'di, bugün 107.
Kamu özel toplam 417 bakım merkezinde 36 bin kardeşimize yatılı bakım hizmeti
sunuluyor. 2007'de hayata geçirdiğimiz evde bakım hizmetinde 560 bin vatandaşımıza
598 lira ödeme yapıyoruz.
Elitler ve fil dişi kulelerde yaşayanlar bilmese de
milletimiz bu hizmetleri çok iyi biliyor. Lafa gelince sosyal hizmetten
bahseden ama halka tepeden bakanlardan olmadık. Köklü ve kerim devlet
geleneğimizi günümüzün devlet geleneği ile harmanlayarak özgün bir anlayış
geliştirdik. Türkiye sosyal güvenlik şemsiyesinin kuşatıcılığı bakımından
dünyanın ileri ülkelerinden biridir. Bundan sonra da kimsesizlerin kimsesi
olacağız.
Anlayışımızın en güzel örneği bu eserdir. Darülaceze'nin
temelini bir buçuk yıl önce attık. Hedefimiz burayı bir yıl içinde bitirip
insanlarımızın hizmetine sunmaktı. Ancak depremler nedeniyle 5 aylık gecikme
oldu. Projenin gelişimini yakından takip ettik. Tüm imkanlarımızı seferber
ettik. Bugün de açılışını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Sosyal yaşam şehrimiz
yatay mimari prensibine göre inşa edildi. Tesisimiz 23 bloktan oluşuyor.
Bunlara ek cami, klise ve havra bulunuyor.İdari binaları, polikliniği, fizik
tedavi merkezleri ile her eseri İstanbul'a kazandırdığımızı görüyoruz. Rabbimze
bizleri böyle bir hizmete vesile kıldığı için hamdediyorum.
Bu eserin inşasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Katkı sağlamak için düzenlenen müzayedeye Abdulhamid han bağışı ile katkı
sunmuştu. Birçok kuruluş ve şirketimiz çağrımıza cevap vererek çocbada bizim de
tuzumuz olsun dedi. Katkıda bulunan tüm bağışçılarımıza teşekkür ediyorum.
Türkiye olarak nasıl kendi vatandaşımıza sahip çıkıyorsak
dünyadaki mazlumlara da kol kanat geriyoruz. engizasyondan kaçan Museviler gibi
hristiyanlara da kapımızı açtık. Netanyahu yanına iki bakanının alıp basın
açıklaması yapıyor. Macron'un açıklamaları rahatsız etmiş, Riyad zirvesi
rahatsız etmiş. Ben ne dedim, Ey Netanyahu şu an senin iyi günün dedim. Seni
daha farklı günler bekliyor. O bebeler, o yavrular, o kefene sarılmış, o anneler
şehit yavrularının cesedini koklayarak yavrularını mezara götürüyor. Onların
ahı seni iflah ettirmez. Gidicisin, gidicisin. Alma mazlumun ahını çıkar aheste
aheste.
İslam coğrafyası Türkiye'ye bakıyor. Katliamlara karşı en
güçlü tepkilerden birini verirken meseleye insani yönden yaklaşıyoruz. Çocuklar
ölmesin, analar evlatlarının soğuk bedenine sarılmasın diyoruz. 7 Ekim'den beri
kan ve yıkım olmadan ateşkesin sağlanması bölgemizde barışın sağlanması
içindir.
Ayrıntılar geliyor…