Erdoğan: Netanyahu Miloseviç gibi yargılanmalı
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına Batı’nın sessiz kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Netanyahu, bir savaş suçlusu olmanın ötesinde Miloseviç gibi Gazze Kasabı olarak yargılanacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Sayın bakanlar, sayın genel sekreter, aziz kardeşlerim
sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 39. bakanlar oturumunun tüm
insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Kıymetli fikirleri ile toplantımıza katkı verecek olan kardeşlerimize
teşekkür ediyorum.
7 Ekim'den beri İsrail'in ahlaksız saldırılarına karşı
vatanlarına sahip çıkan Gazellileri yürekten selamlıyorum. Türkiye ve Türk
milleti olarak cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. senesini idrak ediyoruz.
Türkiye cumhuriyeti şanla şerefle geçen bir asrı geride bıraktı. Bu kutlu
yürüyüşümüzü Türkiye Yüzyılı ile taçlandırmadan durmayacağız. Bunu da siz
kardeşlerimiz ile başaracağız.
İsrail'in saldırılarında 16 binin üzerinde şehit ve 36 binin
üzerinde yaralı verildi. Şehit edilen her üç kişiden ikisini çocuklar, kadınlar
ve bebekler oluşturuyor. Küresel güvenlik için kurulan BM kendi çalışanlarını
dahi İsrail barbarlığından koruyamıyor. İsrail'in katliamı hızlandı, direnen
Gazze'yi selamlıyorum
İSRAİL'E ŞARTSIZ
DESTEK VEREN BATI KÖR VE SAĞIR
Batılı ülkeler İsrail'e daha fazla çocuk öldürmesi için
şartsız destek veriyor. Batı kör ve sağır. Uluslararası basın kuruluşları
öldürülen meslektaşları için tek cümle kuramıyor. Bunlar bize yıllarca
demokrasi ve hukuk dersi vermişti. Basın özgürlüğünden bahseden bunlar değil
miydi.
Şatafatlı ideolojileri, beyannameleri, ilkeleri yerle yeksan
olmuştur. Bunca masumun ölümünü Hamas bahanesi ile geçiştirmeye çalışanların
insanlığa söyleyecekleri bir şey kalmamıştır.
BÖYLE BİR YAPININ
BARIŞI GETİRMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Gazze, küresel sistem açısından bir turnusol kağıdı işlevi
gördü. Şahit olduklarımız batılı demokrasilerden küresel şirketlere birçok
yapının gerçek yüzünü bize gösterdi. BM kurumsal olarak Gazze imtihanından
başarısız çıktı. BM Genel Kurulu'nda 121 evet oyu ile kabul edilen karar
kıymetli adımdı. Yapısı nedeniyle kadük kaldı. Akan kanın durmasında tesirli
olamadı. Bu tablo bile 2 milyarlık Müslüman alemi olarak nasıl bir cendereye
sıkıştırıldığımızı gösteriyor. Bir tarafta kan akmasın diyen 121 ülke diğer
tarafta İsrail'e açık çek veren 3-5 ülke var. Böyle bir yapının ne barışı
getirmesi ne de insanlığa umut getirmesi mümkün değil.
Hiçbirimiz bu sistemi kabul etmek zorunda değiliz.
Müslümanlar olarak daha adil dünya mümkündür diyoruz. Gelecek nesillere karşı
da sorumluluğumuzdur bu. Bunu yaparken elimizdeki imkanlardan sonuna kadar
istifade edeceğiz. İslam İşbirliği Teşkilatı mücadelenin tek ses yürütülmesinde
bizlere önemli bir zemin sunuyor. Riyad'da Filistin meselesindeki duruşumuzu
ortaya koyduk. Kilometre taşı mahiyetinde kararlar aldık.
GAZZE KASABI OLARAK
YARGILANACAKTIR
İsrail'in mevcudiyetini kabul ettiği nükleer silahlar
meselesinin unutulmasına izin vermeyeceğiz. Şu anda Gazze kasabı olan
Netanyahu, bir savaş suçlusu olmanın ötesinde Miloseviç gibi, Gazze Kasabı
olarak yargılanacaktır. Gazze'nin yeniden imarı için hazırlıklara şimdiden
başlamalıyız. Gazze bir Filistin toprağıdır, Gazze Filistinlilerindir ebediyen
de öyle kalacaktır. İsrail'e bırakmamak hepimizin boynunun borcudur. Bunun aynı
zamanda kendi toprak bütünlüğü için yapmalıyız. Yarın başka yerlere göz
dikeceklerini iyi bilmiyoruz. Gazze kasabı meselenin Gazze ya da Ramallah
olmadığını kameralar önünde ifşa etti. Gazze'yi ve Filistin'i savunmak demek
Mekke'yi, Medine'yi İstanbul'u savunmak demektir. Yangının acının, feryadın
bizim ocağımıza ulaşmasını beklersek o yangın bir gün evimize gelecektir.
ÇABALARIMIZI ÇOK
YÖNLÜ OLARAK SÜRDÜRECEĞİZ
Filistin için çabalarımızı çok yönlü olarak sürdüreceğiz. 67
sınırlarında bir Filistin devletinin vücut bulmasının ne kadar önemli olduğu
anlaşıldı. Barışa giden yol Filistin devletinin kuruluşundan geçmektedir.
Kuranı Kerimin yakıldığı 500'ün üzerinde İslam karşıtı
saldırı gerçekleşti. İslam düşmanlığı batı toplumlarında veba gibi yayılırken
hiçbir önlem alınmıyor. Alçakça eylemler düşünce özgürlüğü kisvesinde mazur
görülüyor.
BİZİ ÇEKMEK
İSTEDİKLERİ TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ
Burada asıl amaç Müslümanları kışkırtarak 85 yıl öncesi gibi
Müslüman sorunu oluşturmaktır. Bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz.
Ortak hareket etmemiz önemli. Uluslararası platformları kullanarak nefret
suçlarıyla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Elektronik ticaret ve dijital dönüşüm alanlarının
yenilikçiliği teşvik ettiği aşikardır. Ülkelerimiz arasında altın borsası gibi
helal alternatiflerin teşvik ediyoruz. Küresel finansın ağırlık merkezi
Batı'dan Doğu'ya doğru kaymaktadır. Nisan ayında İstanbul Finans merkezini
açtık.
İSEDAK programında 13 proje başarıyla hayata geçti. Bu
destek mekanizmalarından ülkelerimizin daha çok yararlanmasını temenni
ediyoruz. Dostluğu ve iş birliğini pekiştirmek için elimizden geleni
yapacağımıza yürekten inanıyorum.