ERDOĞAN’IN SUÇU NE?

Antalya’da paraya pula asla itibar etmeyen gazetecilerden değerli kardeşim Ramazan Kalkan ile geçen yıl sohbet ediyorduk.  Tapuda çalışan bir arkadaşı anlatmış. Bir gayrimenkulün bir kişinin üzerine kalma süresi ortalama 20 yıl imiş.

***

Ya satıyorsun ya da ölüp gidiyorsun. Öbür dünyaya götürebilen yok. Ama bazen yıllarca sahip olmak için dişinden tırnağından artırarak aldığın eve yerleşmen bile mümkün olamayabiliyor.  İşte onlardan biri de polis adliye muhabirliği yapan gazeteci Erdoğan Öztürk.

***

Erdoğan Öztürk ile 1999 yılında Cem Uzan’ın çıkardığı Star Gazetesi’nde çalışırken yollarımız kesişmişti. Bölge temsilcimiz Tansu Çiller’i Başbakan iken Beldibi’ndeki villasının havuzunda mayolu fotoğraflarını çekerek Magazin Gazetecileri Derneğinin ödülünü kazanan Hüseyin Demir idi.

***

Hüseyin Demir, polis adliye muhabirliği yapması için Erdoğan Öztürk’ü Alanya’dan getirtmişti. Halen Sabah Gazetesi muhabiri olarak mesleğine devam eden bizim Erdoğan, o gün bugündür Antalya’da. 

***

Birlikte birçok haber kovaladık. Neredeyse 25 yıl geçmiş Erdoğan Antalya’ya geleli.  Erdoğan bu süreçte Antalya’da Akdeniz Üniversitesinde görev yapan bir sağlık çalışanıyla evlenip çoluk çocuğa karıştı. Evi olmadığı için hep kirada kaldı. 

***

1999 yılından beri Antalya’da başını sokabilecek bir sahibi olma hayaliyle yanıp tutuşan bizim Erdoğan, geçtiğimiz yıl aralık ayında Bayındır Mahallesinden bir daire satın aldı. Bu mahalleyi tercih etmesinin nedeni ise sağlık çalışanı olan eşinin sağlık sorunuydu.

***

Çünkü Erdoğan’ın eşinin kalbi delikti. Herhangi bir sıkıntı anında Akdeniz Üniversitesi’ne, ya da Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi’ne  acil olarak yetişebilmek için bu daireyi almışlardı. Hatta bu yüzden kendileri de yıllardır hastaneye yakın bir bölgede kiracı olarak kalıyorlardı.  

***

Ancak yıllardır özlemini çektikleri evlerine aylardır taşınamadı bizim Erdoğan. Çünkü Erdoğan’ın aldığı evde bir hakim kiracı olarak kalıyormuş. Erdoğan evi satın almadan bir yıl kadar önce Antalya adliyesinde görev yapan bir hakim evi kiralamış. Erdoğan’ın aldığı eve aylık 2 bin lira kira ödüyormuş.

***

Erdoğan evi, aldıktan sonra gidip rica etmiş, durumunu anlatmış. Hakim bey evden çıkmayı düşünmediğini söylemiş. Hadi bakalım. Çıkar çıkarabilirsen… Öte yandan bizim Erdoğan’ın ev sahibi “bu kadar oturduğu yeter. Evi almışsın. Git kendi evine” demiş. 

***

NE YAPSIN ERDOĞAN?

Şimdi bizim Erdoğan ne yapacağını kara kara düşünüyor.  Erdoğan’ın evi var ama oturamıyor. Çünkü kiracısı çıkmıyor. Erdoğan’a ise oturduğu evin sahibi çık diyor. Bu durumda bizim Erdoğan’ın suçu ne?