Erdoğan’dan başıboş köpek sorunu açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizim bu sorunu köklü şekilde sonuca ulaştırmamız şart. Mevzuattaki değişiklik ile sahipsiz köpeklerin sahiplenilmesini planlıyoruz. Bakımevi olmayan yerlerde hemen bakımevleri açılacak. Sahipsiz hayvanlar kısırlaştırılıp aşılanacak ve sahiplendirme kampanyaları yapılacak. Bunu başarabilirsek bir sonraki adıma da ihtiyaç kalmayacağını düşünüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan, AK Parti TBMM grup toplantısında başıboş köpek sorunuyla ilgili
açıklama yaptı.
Türkiye'nin, gelişmiş hiçbir ülkede olmayan bir başıboş
köpek sorunu olduğunu vurgulayan Erdoğan, bazı ülkelerin vatandaşlarını kuduz
ve sahipsiz köpekler konusunda uyarmaya başladığını söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin kuduz riski açısından Afrika ve Asya
ülkeleriyle aynı risk kategorisinde yer aldığını vurguladı.
Başıboş köpek sorununu köklü şekilde bir çözüme
kavuşturmaları gerektiğinin altını çizen Erdoğan, hazırlıkları devam eden kanun
teklifiyle köpek bakım evi olmayan yerlerde hemen bakımevleri kurulacağını,
bakım evlerindeki hayvanların sahiplendirilmeleri için kampanyalar yapılacağını
söyledi.
Belediyelere de yüklendikleri görevleri en güzel şekilde
yerine getirme çağrısı yapan Erdoğan, "Eğer bunu başarabilirsek bir
sonraki adıma da ihtiyaç kalmayacağını düşünüyoruz. Böylece bu önemli sorunu
hep birlikte en geniş mutabakatla milletimizin arzu ve beklentileri yönünde
çözmüş olacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan
başlıklar:
"BAĞIRANLARIN,
ÇAĞIRANLARIN DEĞİL, SESSİZ YIĞINLARIN SESİ OLDUK"
Bugüne kadar rotamızı daima milletimiz belirledi,
istikametimizi milletimiz çizdi. Siyasetimizin hudutlarını millet tayin etti.
Elitlere değil, halka baktık. Bağıranların, çağıranların değil, sessiz
yığınların sesi olduk. Tuzu kurularla değil, şehrin çeperlerinde hayat
mücadelesi verenlerle yol yürüdük. Sırtını güç odaklarına yaslayanlar için
değil, Allah'tan ve devletten başka hiç kimsesi olmayanlar için siyaset yaptık.
Ne yaptıysak milletimiz için, milletimizle birlikte yaptık. Ne başardıysak yine
aziz milletimizin güçlü desteğiyle başardık. Biz milletimiz için çalıştıkça,
didindikçe, şikayetlerine çözüm buldukça milletimiz de bize sahip çıktı,
desteğini ve duasını bizden esirgemedi. Bugün de aynı hassasiyetle yolumuza
devam ediyoruz ve edeceğiz.
"TÜRKİYE’DE 4
MİLYON CİVARINDA SAHİPSİZ KÖPEK OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR"
Milletimizi, milletimizin can güvenliğini çok yakından
ilgilendiren ve artık tahammül edilemez noktaya varan sahipsiz köpek sorununa
da işte bu zaviyeden bakıyoruz. Türkiye’de 4 milyon civarında sahipsiz köpek
olduğu tahmin ediliyor. Resmi rakam 2 milyon ancak bu konuda sağlık bir sayım
yapılamadığı için rakamın en az 2 kat olduğu varsayılıyor. Bu sayı asimetrik
şekilde her yıl katlanarak artıyor. Bununlar birlikte kuduz tehdidi de aynı
oranda büyüyor.
"KUDUZ RİSKLİ
TEMAS SAYISI 438 BİNE YÜKSELDİ"
2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı
ortalama 260 bin iken 2023 yılında bu sayı 438 bine yükseldi. Yine son 5 yılda
hayvana çarpma şeklinde 3 bin 534 trafik kazası, 55 ölüm, 5 bin 147 yaralanma
vakası gerçekleşti. Bunun ötesinde çok daha vahim, çok daha acı tablolarla
karşılaştık. Ankara Keçiören’de Tunahan çocuğumuz köpekler tarafından
parçalandı. Antalya Serik'te Mahra kızımız köpek saldırısından kaçarken
kamyonun altında kaldı ve hayatını kaybetti.
Bitlis Adilcevaz'da 10 yaşındaki Mustafa evladımız kuduza
bağlı olarak maalesef acılar içinde can verdi. Muş’ta 79 yaşındaki Medine
teyzemiz yine köpekler tarafından yaralandı. Daha çok sayıda böyle yürek
yaralayıcı örnek var. Hemen her gün başı boş köpeklerin sebep olduğu ya bir
saldırı ya bir yaralanma ya da bir trafik kazası haberi alıyoruz.
Ayrıca sahipsiz köpeklerin diğer evcil hayvanlara, koyun,
keçi sürülerine saldırdıkları ve onları telef ettiklerine dair vakalar
var. Yine koruma altındaki hayvanlara,
geyiklere, alacalara saldırdıklarını da görüyoruz.
"GELİŞMİŞ HİÇBİR
ÜLKEDE OLMAYAN BİR BAŞI BOŞ KÖPEK SORUNUMUZ VAR"
Bir defa şunu çok açık ve net kabul etmemiz lazım. Gelişmiş
hiçbir ülkede olmayan bir başı boş köpek sorunumuz var. O kadar ki maalesef
bazı ülkeler vatandaşlarını gelecek vatandaşlarını kuduz ve sahipsiz köpekler
için uyarmaya başladı. Kuduz riski açısından Türkiye, şu anda Afrika ve Asya
ülkeleriyle aynı risk kategorisinde yer alıyor. Bunun yanında zoonoz, yani
hayvanlardan insanlara bulaşan hastalık riski de giderek yükseliyor.
"BİZİM
MEDENİYETİMİZ BİR MERHAMET MEDENİYETİDİR"
Şimdi bir konuda dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bizim
medeniyetimiz bir merhamet medeniyetidir. Biz doğum yapacak bir köpek için
ordusunun yolunu değiştiren, köpeğe zarar gelmesin diye başına nöbetçi diken
bir peygamberin ümmetiyiz. Canlıya insan olsun, hayvan olsun, bitki olsun her
zaman merhamet ile yaklaştık. Vakıf medeniyetimize baktığınızda hayvanları
korumak, hayvanları tedavi etmek, göç eden kuşlara sahip çıkmak adına
vakıfların kurulduğunu görürsünüz.
Batılıların bitmeyen savaşlarda birbirlerini boğazladıkları
bir dönemde bizim medeniyetimiz örneğin Gurabahane-i Laklakan, yani düşkün
leylekler evi kurarak göç eden Leylekleri, bunun yanında tüm hayvanları tedavi
ediyordu. Defalarca ifade ettim bizim siyaset ilkemiz bellidir. Yaradılanı
severiz yaradandan ötürü.
"KİMSE BİZE MERHAMET
ÜZERİNDEN DERS VERMEYE KALKMASIN"
En başta hiç kimse bizim merhametimizi sorgulamasın. Kimse
bize merhamet üzerinden ders vermeye kalkmasın. 2004 yılında Hayvanları Koruma
Kanunu’nu biz çıkardık. 2021 yılında bu yasada değişiklik yaptık, hayvanları
mal statüsünden çıkarıp can statüsüne aldık.
"BU SORUNU KÖKLÜ
ŞEKİLDE BİR ÇÖZÜME KAVUŞTURMAMIZ ŞART"
Sahipsiz köpek sayısını yakala, kısırlaştır, bu metotla
çözmek istedik ama bu bir çözüm olmadı. Veriler bu metodun dünyanın diğer
ülkelerinde de sahipsiz hayvan nüfusunu azaltmadığını gösteriyor. Şu anda bizim
artık bu sorunu köklü şekilde bir çözüme kavuşturmamız şart. Bu meseleyi çözmüş
ülke örneklerini inceliyoruz. Tüm taraflarla istişare halindeyiz. Tarım
Bakanlığımız tüm boyutlarıyla sahipsiz köpek sorununu uzun bir süredir zaten en
ince ayrıntısına kadar çalışmaktaydı.
"BAKIM EVİ
OLMAYAN YERLERDE HEMEN BAKIM EVLERİ KURULACAK"
Gerçek şudur. Toplumun çok büyük bir kesimi, bu meselenin
bir an önce çözülmesini, sokaklarımızın başta çocuklarımız olmak üzere herkes
için güvenli hale gelmesini istemektedir. Bu talebe, bu çağrıya hatta bu
çığlığa kayıtsız kalmamız düşünülemez. Burada şu hususun altını özellikle
çiziyorum. Mevzuatta yapacağımız değişiklikle bir sahipsiz köpeklerin
sahiplenilmesini amaçlıyoruz. Bu değişiklikteki yegane hedefimiz budur.
Hazırlıkları devam eden kanun teklifi ile köpek bakım evi
olmayan yerlerde hemen bakım evleri kurulacak. Sahipsiz hayvanlar bu bakım
evlerinde tutulacak. Ayrıca sahiplenilmeleri için kampanyalar yapılacak.
Sahiplenilen hayvanlar kısırlaştırılacak, aşılanacak ve çip takılarak sahibine
teslim edilecek. Bundan sonra da çok sıkı takip edilecek.
"BU ÖNEMLİ
SORUNU EN GENİŞ MUTABAKATLA ÇÖZMÜŞ OLACAĞIZ"
Biz istiyoruz ki, barınaklara alınan tüm hayvanlar
sahiplenilsin. Özellikle hayvanseverlerimizin bu süreçte barınaklardaki
köpekleri sahiplenme suretiyle daha fazla sorumluluk alacaklarına inanıyoruz.
Aynı şekilde belediyelerin yasanın kendilerine yüklediği görevleri en güzel
şekilde yerine getirerek sürece olumlu katkı sağlamasını bekliyoruz. Eğer bunu
başarabilirsek bir sonraki adıma da ihtiyaç kalmayacağını düşünüyoruz. Böylece
bu önemli sorunu hep birlikte en geniş mutabakatla milletimizin arzu ve
beklentileri yönünde çözmüş olacağız.