ENGELLİ TANIMI VE KAVRAMI

Engelliler ile ilgili olarak çıkarılan kanunda, engelli bireylerin yaşadıkları güçlükler ve yaşamın her alanında var olabilmeleri için gerekli tedbirler alınmıştır.

Bu kanunda ayrıca yer alan bir madde ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları engellilerin faydalanmasına uygun bir şekilde düzenlenmesi istenmiştir. 

***

Umuma açık hizmet veren her türlü yapılara bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesi desteklenmiştir (Bulgan ve Çarkçı, 2015, 20).Türkiye’de turizm destinasyonlarındaki (turistlerin ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış hizmet ve olanakların odak noktasını oluşturan coğrafi alanlardır araştırmalara göre, engellilerin turizme katılmalarını sağlamak için sadece turizmi iyileştirmek yetmez.

***

Eğitim, tanıtım, ulaşım araçları, tesisler ve alt yapı gibi hizmetler engellilerin kullanımına uygun olmalıdır. Ulaşılabilirlik, ürün ve hizmetlere ulaşmak için önemlidir. Örneğin, yer işaretleri, tekerlekli sandalye kullananlar için rampa sistemi, görme engelli bireyler için Braille alfabesi veya kabartma yazıları kullanılmalıdır.

***

Farklı engel türleri için farklı talepler göz önünde bulundurulmalıdır. BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesi, engellilerin diğerleriyle eşit temelde fiziksel çevreye, ulaşıma, bilgi ve iletişime tam olarak erişimlerinin sağlanmasından bahseder. Bu maddeden anlaşılacağı gibi engelli bireylerin seyahat etme, turizmden faaliyetlerinden faydalanma en doğal haklarıdır. Ekonomiye önemli katkılar sağlayan bir sektör olan turizmde engelli bireylerin bu alanda yaşadığı sorunların giderilmesi turizme olan talebi daha da artıracaktır.

***

Halk arasında engelli, sakat ve özürlü gibi kelimeler aslında farklı anlamlara geldiği halde aynı anlamda kullanılmaktadır. Bu durum bir karmaşaya yol açmakta ve zaman zaman tartışmalara yol açmaktadır. Birleş Milletler Sakat Hakları Bildirgesinde “kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri (bedensel ya da sonradan olma) her hangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar” sakat olarak tanımlanmaktadır.

***

16 Aralık 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esaslarına göre de bir engelli tanımlaması yapılmıştır. Buna göre engelli: “Doğuştan veya sonradan; bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerle kaybetmesi sebebiyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım ve rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi” olarak ifade edilmektedir.