Enflasyon tarım sektörünü etkiledi

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, tarım sektöründeki güncel sorunlar ve ekonomik durum ele alındı. ATB Başkanı Ali Çandır sektörde yaşanan sıkıntılar ve çözüm önerileri hakkında kapsamlı bir değerlendirme yaptı.

ATB Başkanı Ali Çandır, konuşmasında dünya genelindeki tarımsal eğilimlere dikkat çekti. 2019 yılında OECD ve FAO tarafından hazırlanan “2019-2028 Tarımsal Görünüm” raporunda dünya genelinde tarımsal tüketim ve üretimin artacağı öngörülerini paylaşan Çandır, bu öngörünün ilk beş yılının dünya genelinde gerçekleştiğini, ancak Türkiye’deki verilerin karmaşık bir seyir izlediğini belirtti. Türkiye’de tarımsal üretim tonajının son 5 yılda yüzde 17 arttığını, ancak tarım alanlarının azaldığını ifade eden Çandır, artışın verimlilik ve üretim deseni değişiminden kaynaklandığını vurguladı. Fakat, dünya genelinde tarım ve gıda ürün fiyatlarının düşerken, Türkiye’de fiyatların arttığına dikkat çekti.



TÜİK verilerini değerlendiren Çandır, son 5 yılda tüketici fiyatlarının yüzde 398, üretici fiyatlarının ise yüzde 610 arttığını belirten Çandır, bu artışların maliyet odaklı olduğunu ve enflasyonun talep değil maliyet kaynaklı olduğunu ifade etti. Ayrıca, devletin resmi rakamlarına ve sektör anketlerine dayanarak, maliyet artışlarının ve enflasyonun sektörde büyük sorunlara yol açtığını ifade eden Çandır, önümüzdeki 6 ayda ekonomik koşulların iyileşmesini bekleyenlerin oranının düşük olduğunu, çoğu iş insanının maliyetlerin ve borçların artışını öngördüğünü aktardı. 

ÜRETİCİ TEŞVİKLERDEN UMUDUNU KESTİ

Tarımsal üreticilerin maliyetleri karşılayabilmek için üretimlerini artırdığını, sermaye veya borç bulamayanların sektörden ayrıldığını ifade eden Çandır, “Tarımsal faaliyette bulunanlar, maliyetlerini karşılayamama pahasına üretimlerini artırmıştır. Tarımsal faaliyette bulunanlardan ilave sermaye ya da borçlanma olanağı bulamayanlar sektörü terk etmek zorunda kalmıştır. Tarımsal faaliyette bulunanlar, kendi çabaları ve öngörüleriyle üretim deseni değiştirmek zorunda kalmıştır. Tarımsal faaliyette bulunanlar, bu faaliyetlerini destekleyecek yan işlere yönelmişlerdir. Tarımsal faaliyette bulunanlar, tarımsal destekleme ve teşviklerden umudunu kesmiştir. Tarımsal faaliyette bulunanlar yeni arayışların ve ayakta kalma çabalarının son raddesinde bulunmaktadır” dedi. 

ENFLASYON MALİYET ODAKLI

Rasyonel ekonomi politikalarının uygulanmaya devam edildiğini, ancak enflasyonun maliyet odaklı olduğunu savunan Çandır, Ayrıca, 2024 ve 2025 yıllarında ekonomik zorlukların artacağı ve iş dünyası için sürdürülebilir kredi olanaklarının sağlanması gerektiğini belirten Çandır, “Yaklaşık 1.5 yıldır rasyonel ekonomi politikaları uygulama modelindeyiz. Bu süre içinde talebin soğutulması yoluyla mevcut darboğazdan bir çıkış yolu arıyoruz. Ancak büyümeden taviz vermiyoruz. Üstelik temel tespitimiz, enflasyonun talep odaklı olduğu yönündedir. Halbuki biraz önce paylaştığım TÜİK verileri ve anketlerimizin sonuçları, enflasyonun açıkça maliyet odaklı olduğunu gösteriyor. Yani temel tespitimizde bir hata yapıyoruz diye düşünüyorum” diye konuştu. 



SÜRDÜRÜLEBİLİR KREDİ TALEBİ

2024 ve 2025 yıllarında nispi olarak aşırı yüksek faiz vermeye devam edileceğini bu durumun, kredi kullanmak zorunda olan iş dünyası için dayanılması zor bir ortam hazırlayacağını belirten Çandır, “Söz konusu dünya ve ülkemiz kurumlarının öngörüleri tutturulacaksa acil olarak iş dünyasının sürdürülebilir kredi olanaklarına kavuşturulması gerekir. Aksi halde sizlerle uzun bir süredir paylaştığım gibi daha önce görülmedik oranlarda borç ödeyememe ve şirket kapanma verileriyle karşılaşabiliriz” diye kaydetti 

SU YÖNETİMİ İHTİYAÇ 

Antalya’nın yaş meyve ve sebze ihracatındaki düşüşe de dikkat çeken Çandır, tarım sektörünün iklim değişikliği ve su kaynaklarının verimli kullanımı gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunu söyledi. Çandır, su yönetimi ve kapalı devre sulama sistemleri gibi çözüm önerilerini sıralayarak, su kaynaklarının verimli kullanımına vurgu yaptı. Çandır, “İklim değişikliği, toprak ve su kaynaklarımızı tehdit ederken, bu durumdan en çok etkilenen sektörlerin başında tarım gelmektedir. Üyelerimiz, Korkuteli ve Elmalı ile Aksu’dan Gazipaşa’ya kadar ilçelerimizde derinleşen bir su sorunu yaşandığını paylaşıyorlar. Yağışlar kısa süreli rahatlama yaratsa da uzun vadede bu soruna çözüm olamamaktadır. Çözüm için etkili bir su yönetimine ihtiyaç vardır” dedi. 

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yeni hayvancılık desteklerinin performansa dayalı olarak açıklandığını belirten Çandır, IPARD programının Antalya’daki tarımsal yatırımlar için önemli bir kaynak sağladığını ve ikinci çağrı döneminden daha fazla faydalanma temennisinde bulunarak “Bildiğiniz gibi, TKDK'nın (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) tarımsal yatırımları desteklediği IPARD programından bu dönem kentimiz faydalanmaktadır. Nitekim, geçtiğimiz ay tamamlanan birinci çağrı döneminde Antalya’dan toplam 527 milyon TL yatırım ve 266 milyon TL hibe desteği ile 25 proje başvurusu yapılmıştır. Program kapsamında ikinci çağrı da ilan edilmiştir. Bu çağrıdan üyelerimizin ve tüm üreticilerimizin daha fazla yararlanmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı.