EN ZOR GÜNLERDE BÜYÜK DAYANIŞMA

Deprem felaketinin yaşandığı günlerde Türk siyasetinin önde gelen isimlerinden Deniz Baykal da hayata veda etti. 1938’de Antalya’nın Kemiklik semtinde dünyaya gelen Deniz Baykal Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra akademik hayatına Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde devam edip 1973 yılında Bülent Ecevit’in çağrısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili seçilmişti.


***

O günden beri aktif siyasetin içinde olan Deniz Baykal sık sık Antalya’ya gelirdi. Konyaaltı Caddesi’ndeki Bileydi Apartmanı’ndaki evinde kalırdı genellikle. Antalya’ya neredeyse her gelişinde çocukluk arkadaşı emekli Tabip Albay Kadri Yakut ile görürdüm kendisini. Kimi zaman bir börekçide,  kimi zaman bir köfte-piyazcıda olan Deniz Baykal,  yaz aylarında genellikle kızı Aslı’nın eski Lara yolu üzerindeki Muhsin Adıyaman Sitesi’ndeki evinin önündeki falezlerden denize girer saatlerce yüzerdi. 

***

Kimi zaman eşi Olcay hanımla birlikte Akdeniz’in serin sularında kulaç atardı. Mayosunda bir de toplu iğne taşırdı. Kramp girdiği zaman kullanmak içinmiş. Denizde yüzerken çocuklarla da sohbet ederdi. Cep telefonu pek kullanmazdı. Evinin telefonu çaldığında kendisi açardı. Bir keresinde birkaç gazeteci arkadaşımla çat kapı evine gitmiştik. Bizi içeriye davet etmişti. Deniz manzaralı evinin balkonunda fotoğraflarını çekmiştim. Evde Olcay Hanım ile çocukluk arkadaşı Kadri Yakut vardı.

***

Çok mütevazı bir evdi. Eşyaları da, evin dekorasyonu da Lüksten, gösterişten, şatafattan uzaktı.  Yıllanmış eşyaların olduğu bu evde kalan Baykal’ın birkaç kez de apartmanın önünde doğum gününü de kutlamıştık.  Bir keresinde eşi ve torunlarıyla pikniğe giderken karşılaşmıştık. Koruma polisi yoktu.  Halkın arasında sıradan bir vatandaş olarak yaşamayı seviyordu. Alışverişlerinde nakit para kullanan biriydi. Eşini, çocuklarını siyasi hayatına hiç karıştırmıyordu. Sportmen biriydi. 

***

Hatta yürürken ona yetişmekte bile zorlanırdık kimi zaman. Güler yüzlü bir politikacıydı. Benim kızım da dahil olmak üzere çocuklar ona “Baykal Amca” diye hitap ederdi. 2010 yılında kaset kumpasından sonra genel başkanlığı bıraktı. Siyasi hayatına Antalya milletvekili olarak devam ederken kan pıhtısı atması sonucu sağlığı bozuldu. O tarihten sonra Antalya’ya da eskisi gibi gelmez olmuştu. O Konyaaltı Caddesinde balkonuna çıkıp Antalya’yı seyrettiği evi de ıssızlığa bürünmüştü. 



***

Geçtiğimiz cumartesi günü vefat ettiğini duyunca Kadri Yakut’u aradım. Haberi yoktu. Acı haberi benden öğrenmiş oldu.  Sonra Kızı Aslı Baykal’ı aradım.  Cenazenin 14 Şubat Salı Günü antalya’da toprağa vermeyi planladıklarını söylemişti. Hatta Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Uncalı Mezarlığında bir aile mezarlığı tahsis ettiğini, defin için hazırlıklar yaptığını  öğrenmiştim.

***

Ancak bu karardan vazgeçildi. Baykal Ankara’da Devlet Mezarlığında son yolculuğuna uğurlandı.  Baykal’ın cenaze töreni siyaset dünyasını da bir araya getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem cenaze namazına katıldı, hem de Baykal toprağa verildiği günün akşamı Baykal’ın evini eşi Emine Erdoğan ile birlikte ziyaret edip ailesine baş sağlığı dileğinde bulundu.  

***

Bizler farklı düşünebiliriz. Fikirlerimiz, dünya görüşümüz bir olmayabilir. Ama millet olarak bizler beraber üzülür beraber coşar, beraber mutlu oluruz. Bunun en somut örneğini deprem felaketinde de gördük. 10 ilde etkili olan deprem felaketinden sonra yardıma koşmak için devletimizle milletimizle tüm imkanlarımızı seferber ettik.

 

TÜRKİYE TEK YÜREK

Medya kuruluşlarımız da 15 Şubat akşamı “Türkiye Tek Yürek” sloganıyla gerçekleştirdiği yardım  kampanyasıyla 115 milyar liranın üzerinde bağış toplanmasına vesile oldu. Bu aziz millet bu zor günleri dayanışma halinde el birliğiyle aşacaktır.