EN GÜZEL MESLEK “ATATÜRKÇÜLÜK”

Bugün, “çok özel bir konuda” farkındalık yaratmak istiyorum..

Farkına varır mısınız ya da farkına varmak ister misiniz, bunu bilemem..

Ama, bu gerçeği görmezden gelmemiz mümkün değil..

Son yıllarda yeni bir moda türedi..

Ne halt karıştırdığın hiç mi hiç önemli değil..

Hırsızlığın, yolsuzluğun, arsızlığın, namussuzluğun medyaya mı konu oldu?

Hemen ekran karşısına geçiyor, "rant çetesi bize kumpas kurdu, Atatürk'ün yolundan dönmeyiz" diyorsun ve anında kurtuluyorsun..

Evet, en güzel meslek Atatürkçü’lük..

İngiliz anahtarı gibi, “açmadığı kapı” yok neredeyse..

“Atatürkçü(!)” biriyseniz..

Yılmaz Özdil, Fatih Portakal, Can Dündar gibilerin “kaçak yapıları” misali işleri utanmadan yapabilirsiniz..

Ya da İsmail  Küçükkaya gibi, karınıza fiziki şiddet dahil her türlü şiddeti uygulayabilirsiniz..

Ertesi günü sırtınıza Atatürk’ün süveterini giyip ekranlarda milletin karşısına çıkın yeter ki..

Hiç sorun yok..

Ne feministler, ne kadın hakları, ne de insan hakları savunucularından bir tek itiraz dahi duymazsınız..

Bırakın itiraz sesi duymayı, konferans vermeye bile davet edilirsiniz..

“Atatürkçü(!) iseniz..

Didim Belediye Başkanı gibi..

Başkan yardımcısı kadın ve meclis üyeleriyle 2 ay boyunca iş isteyen bir bayana toplu tecavüzde bulunabilirsiniz.

İşi, nesilleri geleceğe taşımak olan bir rektör olarak eşcinsel ilişkiye girebilir, üniversitenizde bu tür olayları görmezden gelebilirsiniz..

Yaşınız ne olursa olsun, 16 yaşındaki genç bir kızla istediğiniz bir yerde istediğiniz gibi tatil yapabilir, istediğiniz her haltı yiyebilirsiniz..

“Mesleğiniz” sizi korur..

Genç kız sanatçı, sizin de bütün hayvani duygularınızın adı “aşk” oluverir..

Kadın hakları savunucuları da hemen kör ve sağırı oynamaya başlar..

Çok örnek var..

Ama, uzatmayacağım..

Sadece şu sorularıma cevap istiyorum;

- “Atatürkçü” olunca, insanlar sütten çıkmış ak kaşık mı oluyor?

- “Atatürkçüyüm” deyip kadına, insana, topluma ve ülkesine karşı yanlış yapanlara niye itibar ediyorsunuz?

- Yanlış yapanlara karşı tepkisizliğinizi ne ile izah ediyor, nasıl isimlendiriyorsunuz?

- Atatürkçülüğü niye bu kadar ayaklar altına aldırıyorsunuz?

N’olur, biri bu sorulara cevap versin..

 

…………………………

 

GONG

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez..

Twitter hesabından yaptığı paylaşımda dedi ki;

“Bordan LİTYUM üretim atağımızı başlattık..

Yerli üretim lityum elektrikli otomobillerde, telefonlarda ve tabletlerdeki bataryalarda kullanılacak..

Yıl sonunda üretime başlayacağız..”

CHP, “bunu da bizim sayemizde yaptılar” der mi?

 

…………………………..

 

REZALETLERİ ÖRTBAS EDECEK GÜYA..

 

Kemal Kılıçdaroğlu “erken seçim” istemiş..

CHP olarak bu millet ve ülke için “heykel” dışında ürettikleri bir proje, bir hizmet yok..

Neyine güvenerek istiyor, bunu anlayamadım..

Bütün arzuları; tıpkı ABD, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Almanya, İsrail ve bazı Arap (hatta Türki) ülkeleri gibi, “Erdoğan gitsin”..

Karşısına çıkıp “aday” olmuyor..

Demek ki, “seçilip ülkeyi ben yöneteyim” diye bir derdi yok,  “armut piş ağzıma düş” istiyor..

Tamam, Erdoğan gitsin de, “kim” gelsin?

Erken bir seçim istediğine göre..

Kendisi de aday olmayacağına göre..

Ülkeyi yönettirmek için aklında biri olmalı..

Bu “biri” HDPKK’lı olabilir mi, olabilir..

Ama bunu bir türlü söylemiyor..

Kılıçdaroğlu erken bir seçim olmayacağını biliyor aslında..

Ama, CHP’nin rezaletlerini örtbas edebilmek için gündem değiştiriyor..

Bütün rezilliklere rağmen, peşinden “tıpış tıpış” gitmeye hazır bekleyenler var..

Yazık..

…………………………..

 

TRAFİK

 

Yorgun çıkma yola, dinlen ver bir mola..