EN DİPTE OLMAK

Bazı insanlar şelale suyu gibi coşkulu akar, bazıları borudan geçen su gibi sessiz akar, bazıları da göl gibi durgun ve hareketsizdir. Mevlam her şeyi çeşit çeşit farklı farklı yaratmış.

***

Yaşlı bir teyzemiz vardı, sessiz ve sakindi. Ama konuşursa acı sözler sarf ederdi. Belli ki kalbinde acılar birikmişti. Bir gün kendisine ‘teyze salavat okursun’ diye bir gül vermek istedim. ‘Dipte gülmedim ki tepede gülsem’ dedi ve gülü almadı.

***

Dış görünüşüne bakarak insanların neler yaşadığını bilmek mümkün değil. Atalarımız ne demişti ‘bir dokun bin ah işit’. O hesap ben de ‘başından geçenleri anlatır mısın’ diye sordum. ‘Hangi birini anlatayım’ dedi ve söze başladı.

***

‘1940 yılları idi hem çobanlık yapıyor hem de anne ve babama yardım ediyordum. Babam usta olduğu için dağda ağacı keserdi, onu ormandan sürüyerek eve getirirdik. Sonra bıçkı ile düzene sokardık. Şimdiki gençler bunları bilmez.

***

Tüm bu zor ve sıkıntılı çalışmalarıma karşılık genç bir kız olarak doğru dürüst bir çeyizlik alınmadığı için anne ve babamla kavga ederdik. Gönlünden geçen herhangi biri var mı diye hiç sorulmadı.

***

Babam hiç sevmediğim birisi ile beni evlendirip, onu ev içine alıp ikimizi de çalıştırmak istedi. Ben babamın bu isteğini kabul etmediğim gibi “babamın damat adayı”na bir güzel dayak attım.

***

Finalde sevdiğim bir oğlana kaçtım. Sanırım ailem sözümüzü dinlemeyip kaçtı diye arkamdan bana beddua ettiler, işlerim hep ters gitti. Kız çocuğum uzak bir yere kaçtı gitti. 40 yaşından sonra beyim fazla yaşamadı.

***

Oğlumun birine babamın adını koydum, hemen öldü. Sonra diğer oğluma koydum, o da 20 yaşından sonra öldü. Diğer oğlanlarımın hepsi de evliliklerinde bir sürü sorunlar yaşadılar. Devamlı öfkeli durduğum için birçok rahatsızlığım çıktı, ameliyatlar geçirdim.

***

Rahmetli kocam cahildi, hiç hoca önüne diz çöküp İslami konuları öğrenmemişti. Bir gün namaz kılarken Kafirun Suresi’ni biraz sesli okumuşum. Surenin sonundaki ‘Lekum dînukum veliye dîn’ kısmını -ismi Veli olduğu için- yanlış anlamış. Namazdan sonra gözlerimin etrafı kararıncaya kadar dayak yedim.

***

Anne ve babamın dediğini yapmadığım için midir, sürekli kavga ettiğim için midir bilemedim hayatım hep sıkıntılar içinde geçti. Onun için evlat dipte gülmedim ki tepede nasıl güleyim?’ diye derdini anlattı teyze.

***

Yazılarımda sürekli anne ve baba hakkı konusuna değiniyorum. Çünkü çok hassas ve oldukça dikkat gerektiren bir mesele. Yüzde yüz haklı bile olsak onlarla konuşurken çok dikkatli olmalıyız. Sesimizi dahi yükseltmeyelim. Onlara iyi bakıp duasını alırsak inşallah cennete gireriz.