“EN DEĞERLİMİZ”

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”

Sağlığın ne kadar önemli bir “mülk/devlet” olduğunu ancak onu yitirdiğimizde anlayabiliyoruz. Belki de çoğu nimet için aynı durum söz konusudur. İnsanoğlu sahip olduğu birçok kıymetin kadrini varlığında değil yokluğunda biliyor. Ne ki ekseriyetle iş işten geçiyor. Kaybettiğimiz kıymetleri sonra çok arıyoruz ama tekrar kazanımları ya çok zor oluyor ya da imkansız.

Hastalık insanı yatağa düşürecek raddeye geldiğinde yatakla sınırlı bir hayat söz konusu oluyor. Koca alem bu alana indirgeniyor; hem psikolojik hem de fizyolojik olarak bu dar alana mahkum olduğunuzu düşünüyorsunuz. Başka bir ifadeyle dünyanızın ne kadar küçük olduğunu anlıyorsunuz.

Bu küçük dünya anlamlandırması hayatta büyük anlamlar yüklenilen birçok şeyin esasında ne kadar da önemsiz olduğunu işaretliyor. İnsan kendi sınırlılığını yani ki acziyetini, zayıflığını görüyor. Buradan hareketle kendine dair olan ve yüksek değer atfedilen dünyalık işlerin hiç de öyle önemli işler olmadığı, abartıldığı anlaşılıyor.

Sağlığımızın bozulması hayatta asıl nelerin değerli olduğunu düşündürüyor. İlk olarak bu dünyada sahip olunacak bize dair en önemli hazinenin sıhhatimiz olduğu idraki hasıl oluyor.

Bize hayatı ve hayatın lezzetlerini, öz ifadeyle varlığımızı ve varlığımızda bulunan her şeyi bahşeden Yüce Mevla’yı sıhhatimiz bozulunca hatırlıyoruz ve hatırımızdan bir an olsun çıkarmamamız gerektiğini hasta bedenimizin zihnine ve yüreğine kazıyoruz.

Hastalanınca bir yatak boyutuyla sınırlı bir alem içinde yaşıyor olmak, en lezzetli yiyeceklerin lezzetinin ağız tadının varlığıyla olduğunu fark etmek, dünyalık her işin ancak sağlam bir bedenle elde edilebileceğini görmek her şeyin başının sağlık olduğunu bir kez daha idrakimize kazıyoruz.

Yüce Rabbim hasta olan kardeşlerimize acil şifalar versin. Sağlığımız bozulmadan bu nimetler üstü nimetin tüm boyutlarıyla kadrini bilerek yaşamak temennisiyle.

KALIN SAĞLICAKLA VE SAĞLIKLA...