Emine Erdoğan, Kızılay Esir Mektupları Sergisi açılışına katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Millet Kütüphanesi Anadolu Salonu’nda düzenlenen ‘Yüzyıllık Emanet Kızılay Esir Mektupları Sergisi’nin açılış programına katıldı.
Sergi vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde davetlilerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Emine Erdoğan, her karış toprağı cephe hâline gelmiş vatanı, kadını ve erkeğiyle yedi düvele karşı topyekûn savaşarak işgalden kurtarmış bir milletin evlatları olarak Cumhuriyet'in 100. yılını kutladı.
Özgürlük ve bağımsızlık için büyük bedeller ödemiş olmanın
verdiği güvenle, daha nice yüzyıllar, birlik ve beraberliği sürdüreceklerini
dile getiren Emine Erdoğan, Mete Han'dan bu yana 2 bin yılı aşkın zamandır
cesareti ve adaletiyle nam salmış bir orduya sahip olmanın kıvancını
taşıdıklarını kaydetti.
"TÜRKİYE'NİN
VARLIĞI VE KIYMETİ, HER GEÇEN GÜN DAHA İYİ ANLAŞILIYOR"
Emine Erdoğan, "Askerimizin savaşırken gözettiği
hukuku, barışta tesis edememiş devletlerle çevrili bir coğrafyada, her şeye
rağmen bir istikrar adası olarak varlığımızı sürdürüyoruz. Bu nedenle, gönül
coğrafyamızda, Türkiye'nin varlığı ve kıymeti, her geçen gün daha iyi
anlaşılıyor. Bölgemizde barışı tesis etmek için seferber olduğumuz bir dönemde
Millî Mücadele destanımızı bu anlamlı sergiyle hatırlatan Kızılay'a teşekkür
etmek istiyorum" diye konuştu.
Türk Kızılay'ın 1868'den bu yana dünyanın dört bir yanına umut götürdüğünü ifade eden Erdoğan, Kızılay'ın aslında "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" olarak kurulduğunu anımsattı.
Emine Erdoğan, yıllarca süren savaşlarda esir alınan asker
ve sivillerin kimlikleri ve yerlerinin belirlenmesinden beslenme ve sağlık
ihtiyaçlarının karşılanmasına dek pek çok hizmetin Kızılay tarafından yerine
getirildiğini bildirdi.
“İSRAİL ORDUSU BİR
MİLLETİ TARİHTEN SİLMEYE ÇALIŞIYOR”
Emine Erdoğan, ulaşım ve iletişim olanaklarının çok sınırlı olduğu bir çağda, mektuplar, umutlar, elde dikilmiş giysiler, kurutulmuş yiyecekler ve nakit paraların, kıtaları aşarak sahiplerine ulaştırıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "21. yüzyılda ise insanlığın gözü önünde Gazze'nin bütün dünya ile iletişimi kesilmiş bulunuyor. Hastaneler, ambulanslar, Kızılay'ın, Kızılhaç'ın depoları, mabetler, okullar hedef alınıyor. Yardım tırları sınırlarda bekletiliyor, sular ve enerji kesiliyor, sahra hastanesine dönüştürdüğümüz gemilerimizin kıyıya yanaşıp tedavi hizmeti götürmesi engelleniyor. Yeryüzünün daha önce hiç görmediği bir vahşet sergileniyor ki savaş demek bile mümkün değil. Yüksek teknolojiyle donatılmış İsrail ordusu, sistematik şekilde sivillere, özellikle çocuklara saldırarak bir milleti tarihten silmeye çalışıyor. Uluslararası hukuka aykırı olarak kitle imha silahları masum yavrulara doğrultuluyor. İnsanı insan yapan değerler kaybediliyor. Uluslararası hukuk çiğneniyor."
Şair Mehmet Akif'in "tauna da züldür bu rezil istila" dizeleriyle ifade ettiği gibi günlerden geçildiğine dikkati çeken Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu süreçte, ecdadımız gibi bizim de meselemiz toprak değil. Bizim meselemiz, daima insan hakları ve izzet meselesi olmuştur. Vaktiyle fethedilmiş gönülleri yıkmama, acılarına sessiz ve seyirci kalmama meselesi. Meselemiz, bu dünyadan zulmü alkışlayarak mı, mazluma yoldaş olarak mı gideceğimiz meselesidir. Ecdadımız gibi bizim de Gazze'de, Ukrayna'da, Kudüs'te, Yemen'de, Bağdat'ta, Halep'te, Şam'da akan kanın dinmesinden başka hedefimiz yoktur. Gazze ya da Yemen, Somali, Kudüs, Arakan, hiçbir yerde mazlumların katledilmesine, çocukların, kadınların, yaşlıların üzerine kurşunlar, bombalar yağmasına gönlümüz razı gelmiyor. Bu yüzden dünyanın bütün mazlumlarını emanet addediyoruz ve kalıcı barışı tesis etmek için seferber oluyoruz."
Bütün millet adına bu onurlu rütbeyi kıyamete kadar
taşıyacak şehitleri, salonda bulunan yakınları huzurunda saygı ve minnetle
andığını belirten Emine Erdoğan, "Şehit olursam ağlama anne" diyerek
ardına bakmadan cepheye giden evlatlar yetiştiren, evladını kaybettiğinde
"Vatan sağ olsun" diyebilen bütün anne, babaları ve gazileri saygıyla
selamladı.
Emine Erdoğan, konuşmasının ardından ailelere yakınlarının
esaret hayatındayken yazdığı mektupları verdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim
Başkanı Fahrettin Altun ve Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz da
Emine Erdoğan'a eşlik etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun ve Türk
Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, daha sonra bir mektubu günün anısına Emine
Erdoğan'a sundu. Emine Erdoğan ve beraberindekiler, açılış programının ardından
sergiyi gezdi.