EMİNE ERDOĞAN'DAN 'MAVİ AKDENİZ' VURGUSU
Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi'nin 22. Taraflar Konferansı’nda (COP 22) konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Deniz çöpleri, kara ve deniz kaynaklı kirlilik denizlerde büyük bir stres oluşturmaya halen devam ediyor. Orman yangınları gibi afetlerden, denizlerdeki kirlilik stresinden ve biyolojik çeşitlilik kaybından Akdeniz son derece olumsuz etkileniyor" dedi.
Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenen Barselona Sözleşmesi olarak adlandırılan Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi'nin 22. Taraflar Konferansı’na (COP 22) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. COP 22 kapsamındaki 2020-2021 İstanbul Çevre Dostu Şehirler Ödül Töreni’nde konuşan Emine Erdoğan, böyle anlamlı bir ödülün adının dünyanın rüya kentlerinden İstanbul ile anılmasından mutluluk duyduğunu kaydetti. Ödül sahibi İspanya’daki Malaga Belediyesi yetkililerini başarılarından dolayı kutlayan Erdoğan, ”Büyük bir kararlılıkla yeşil alanların artması, kıyı şeridinin yenilenip korunması gibi birçok alanda yaptıkları başarılı çalışmalar gerçekten takdire şayan. Bu güzel örneğin herkes için ilham kaynağı olmasını diliyorum. Zira kısa bir süre önce hükümetlerarası iklim değişikliği panelinin yayınladığı rapor, yaşadığımız krizin insan faaliyetlerinden kaynaklandığını tartışmasız olarak ortaya koydu. İnsanlığın içine girdiği bu çıkmazı yine insan faaliyetleriyle aşacağız. Ancak bu sefer sürdürülebilirliği ilke edinmiş faaliyetlerden yana tavır koyacağız. Akdeniz’in korunması için ortaya koyduğumuz ortak çabanın, bu tavrın en önemli göstergelerinden olduğuna inanıyorum” dedi.
"MASMAVİ BİR AKDENİZ İÇİN"
Denizleri, ormanları ve doğanın eşsiz güzelliklerini birbirinden ayırmanın ve birini diğerine tercih etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Ancak Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler olarak en başta kapımızın önünden başlamalı ve geleceğin dünyasına mavi bir Akdeniz bırakmalıyız. Bu mavi hazineyi çöplerden arındırmak, biyolojik çeşitliliği korumak ve iklim dengesini korumak üzere adımlar atıyoruz. Uzun bir tarih boyunca barış halinde ve bir arada yaşayan medeniyetlerin mirasçıları olarak Akdeniz’i korumak için uzun yıllara yayılan ortak bir çabamız var. Kısa zamanda çöplerinden arındırılmış ve biyoçeşitliliği korunmuş, masmavi bir Akdeniz’e kavuşmayı umuyorum” diye konuştu.
"AKDENİZ OLUMSUZ ETKİLENİYOR"
Geçtiğimiz yaz yaşanan orman yangınlarının büyük kayıplara neden olduğunu hatırlatan Emine Erdoğan, “Doğayı kurtarmak için bunca emek veren, gözümüzün önünde yok oluşunu gördük. Yeryüzünün yeşil örtüsü bize nefes olduğu kadar sayısız canlının evi ve aş kapısıdır. Bu yangınlarda nice canlı hayatını kaybetti. Ormanlara düşen ateş aynı şekilde kalplerimize de düştü. Bunun yanında deniz çöpleri, kara ve deniz kaynaklı kirlilik denizlerde büyük bir stres oluşturmaya halen devam ediyor. Orman yangınları gibi afetlerden, denizlerdeki kirlilik stresinden ve biyolojik çeşitlilik kaybından Akdeniz son derece olumsuz etkileniyor. Ayrıca raporlarında açıca belirttiği üzere bugün olduğu gibi gelecekte de en çok etkilenecek bölgelerden biri yine Akdeniz” ifadelerini kullandı.
KULLAN AT ANLAYIŞIYLA MÜCADELE
Türkiye olarak tüm bölgeye iyi gelecek adımlar attıklarını vurgulayan Emine Erdoğan, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının başlattığı ve şahsen de takipçisi olduğum Sıfır Atık Projesi bu adımlardan biridir. Bu projenin temel ilkesi atık oluşumunu en aza indirmek için kullan at anlayışla mücadele etmektir. Önle, azalt, yeniden kullan, geri dönüştür yaklaşımıyla uzun vadeli döngüsel ekonomiye geçiş tüm toplumlar için bir sorumluluktur. Tabii takdir edersiniz ki bu dönüşüme zihinsel bir dönüşüm de eşlik etmelidir. Çünkü kurduğumuz sistemler zaman içinde kendi kültürünü oluşturuyor. Kullanıp atmak, ürettiğimiz atığın akıbetini sorgulamamak, bu yüzyıla has ve yıkıcı etkileri olan bir yaşam biçimidir maalesef” dedi.
"2023 HEDEFİ YÜZDE 35 GERİ KAZANIM"
Sıfır atık yaklaşımıyla toplumda dönüşümü sağlama gayreti içinde olduklarını belirten Erdoğan şöyle konuştu:
“Daha bilinçli tüketmek, daha az atık üretmek, oluşan atığı kaynağında ayrıştırmak ve geri dönüşüm, bahsettiğim dönüşümün önemli fazlarıdır. 2017 yılında çıktığımız bu yolda hızlı adımlar attık. 2019’da plastik poşetlerin ücretlendirilmesi uygulamasını başlattık ve 2019-2020 yıllarında plastik poşet kullanımında yüzde 75’lik azalma sağladık. Bu da plastik poşet kaynaklı 354 bin ton plastik atığın engellenmesi demek. 14 bin 640 ton sera gazı salınımının engellenmesi de yine bu uygulama sayesinde oldu. Sıfır atık uygulaması başladığı günden bu yana 24.2 milyon ton geri kazanılabilir atık ekonomiye kazandırıldı. Geri kazanım oranı proje başladığımızda yüzde 13 iken, bu oran şu an yüzde 22’nin üzerine çıktı. 2023 için hedefimiz yüzde 35. Tabii işin toplum tarafından benimsenmesinin ve içselleştirilmesinin çok büyük bir önemi var. İlk günden bu güne yaklaşık 14 milyon kişiye sıfır atık eğitimi verdik. Bilhassa çevre konularında bilinçli bir nesil yetiştirmek için çocuklara yönelik eğitim programları geliştiriyoruz. Bu çalışmanın meyvelerini değişen davranış biçimleri olarak topluyoruz. Toplumumuzda bez çanta ve file gibi çok kullanımlık ekipmanlar yaygın olarak tercih ediliyor. Yakın bir gelecekte de ambalajlı ürünlere depozito uygulamasının getirilmesi üzerine çalışıyoruz. Bunun yanında, ‘Sıfır Atık Mavi Atık’ projemizle de mavi vatanı kirlilikten arındırıyoruz. Şu ana kadar 88 bin ton deniz çöpü topladık ve bertarafa gönderdik” dedi.
519 MAVİ BAYRAKLI PLAJ VAR
Temiz denizlerin nişanesi olan mavi bayraklı plaj sayısı 2002 yılında 151 iken bu sayının 2021’de 519'a ulaştığını kaydeden Emine Erdoğan, “Dünyanın en çok mavi bayraklı plajına sahip üçüncü ülkesiyiz. Ve bu plajların 485’i Akdeniz kıyılarında yer alıyor. Kısa bir süre önce Türkiye olarak 2053 net sıfır emisyon hedefimizi açıkladık. Bu yeşil kalkınma hamlesinin sadece ülkemizi değil, bölgemizi de dönüştürecek bir devrin başlangıcı olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
"İNSANIN YAPTIĞI TAHRİBATIN BEDELİNİ ÖDÜYORLAR"
Erdoğan, Akdeniz’de yaşayan 17 binden fazla canlı türünün olduğunu belirterek, Antalya’da da caretta carettaların olduğunu söyledi. Caretta carettaların da denizlerin kirliliğinden ve iklim değişikliğinden olumsuz etkilendiğine işaret eden Emine Erdoğan, “Nesilleri tehlike altında olan bu canlılar için uzun zamandır çalışmalar yürütüyoruz. Yaralı olanların tedavileri tamamlandıktan sonra yeniden doğal yaşamlarına bırakıyoruz. Hatta geçen sene tedavisi tamamlanan 3 caretta carretta ve bir yeşil deniz kaplumbağasını Patara sahilinden denize bıraktık. ‘Belkıs’ adını verdiğim bir caretta carettanın da isim annesiyim ve onun umuda yolculuğuna şahitlik ettiğim için çok mutluyum. Caretta carettaların 100 milyon yıldan fazla okyanuslarda yaşadığı söyleniyor. Dünyanın en eski şahitlerinden, kıyı ve deniz ekosistemi için vazgeçilmez rolleri var. İnsanın yaptığı tahribatın bedelini tükenme tehlikesiyle yüz yüze gelerek ödemeleri gerçekten çok acı bir tablodur. Türkiye’nin deniz kaplumbağasının korunması için gösterdiği çabayla Akdeniz'de’ örnek ülke olmasından büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu çabayı el birliği ile büyütür ve tüm biyoçeşitliliği koruma altına alırız” ifadelerini kullandı.
"DÜNYAYI İYİLEŞTİRMENİN ANAHTARI KALPLERDE SAKLI"
Dünyayı iyileştirmenin anahtarının kalplerin odalarında saklı olduğunu dile getiren Erdoğan, “Yeşil ekonomiye geçiş, medeniyet algımızda yapacağımız değişiklikle doğrudan alakalıdır. Kadim tarihe bakacak olursak, her toplumda insanların kendilerini tabiatın bir parçası olarak kabul ettiğini görürüz. Bugün geldiğimiz halin özeti, tabiatın ötekileştirilmesi, insanın kendini tabiat karşısında hükmeden bir efendi konumuna yükseltmesidir. Tüm medeniyetlerin doğa algısına ve tabiat ahlakına dair muazzam örnekleri var. Anadolu medeniyeti de bu anlamda insanlığın ortak mirası olan bir zenginliktir. Örnek vermek gerekirse, ağaç kesmeyi baş kesmekle bir sayan, girdiği ormanda genç ağaçlar korkmasın diye baltasını bezle örten sarı çiçeklerle ilahi sohbetlere dalan bir anlayıştır Anadolu. Tabiatın öteki değil, tabiatla bir ve bütün olduğumuz bir dünya geleceğimiz olsun. Bu hem sorumluluğunuz hem de adaletle davranmak zorunda olduğunuz geçek nesillere borcunuzdur” diye konuştu.
"MAVİ AKDENİZ İÇİN GÜZEL SONUÇLAR ÇIKACAK"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise, ev sahibi ülke olarak Barselona Sözleşmesi 22. Taraf Ülkeler Toplantısı'nın üçüncü gününde “İstanbul Çevre Dostu Şehirler Ödül Töreni” için bir arada olduklarını kaydetti. “Mavi Bir Akdeniz’e Doğru: Çöpsüz Miras Bırakmak; Biyolojik Çeşitliliği Korumak, İklim Dengesini Sürdürmek” temasıyla gerçekleştirilen COP 22 toplantılarının ve yan etkinliklerin yoğun şekilde devam ettiğini dile getiren Bakan Kurum, “Bu toplantılarda Akdeniz’deki kirliliğin önüne geçmek, deniz canlılarını korumak, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak, döngüsel ekonomi ilkeleri çerçevesinde kendi kendine yeten bir Akdeniz için yürüteceğimiz çalışmalara dair pek çok konuyu ele alıyoruz. Bugün burada alacağımız kararların mavi Akdeniz’in geleceği için, evlatlarımızın geleceği için hayırlı ve güzel sonuçlar getirmesini diliyorum” dedi.
"KADIN VE GENÇLERİN DESTEĞİ ÖNEMLİ"
Doğayı korumak amacıyla hayata geçirilen her bir projenin en önemli paydaşının gençler ve kadınlar olduğunun altını çizen Bakan Kurum, “Bugün aldığı uluslararası ödüllerle sınırları aşan sıfır atık hareketinin de kahramanları yine kadınlarımız, gençlerimiz ve çocuklarımızdır. Emine Erdoğan’ın desteklediği her bir çevre projesiyle tüm dünya çocuklarının tertemiz bir dünyada mutlu bir şekilde yaşamasına çok büyük katkılar sunmaktadır. Bu anlamda Barselona Sözleşmesi’nin sekretaryasının dönem başkanlığı olarak Emine Erdoğan’a çalışmalarımıza verdiği desteklerinden, toplantımıza ve ödül törenimize katılımlarından dolayı huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından Erdoğan, İspanya'dan Malaga Belediyesi adına Belediye Başkan Yardımcısı Gemma del Corral Parra'ya ödülünü takdim etti. Diğer katılımcılara ise plaketleri takdim edildi.
İHA