Emekli öğretmen otomobilini kütüphaneye çevirdi
Antalya'da emekli sınıf öğretmeni Tuncer Günay, otomobilini kütüphaneye çevirerek yaklaşık 8 yılda 100 bini aşkın kitap dağıttı.
Antalya'da 38 yıl ilkokul öğretmenliği yapan 61 yaşındaki Tuncer Günay, 2011 yılında aldığı arabayı kütüphaneye çevirdi. Kütüphaneye çevirdiği araçla şehrin sokaklarında vatandaşları kitapla buluşturan öğretmen, öğrencilere sunduğu kitapların yanı sıra zaman zaman emeklilere gıda da dağıtıyor. Kitapların yanına suluk, kalem kutu, okul çantası da koyan Tuncer Günay, aracını insan popülasyonunun kalabalık olduğu yerlere koyarak kenara çekiliyor. Arabasının önüne dizdiği kitapların yanına “Ücretsizdir, ihtiyacınız varsa alabilirsiniz yazısını asan Günay, öğrenciler kitaplarını seçerken gizleniyor ve izliyor.
HAFTADA BİN 500-2 BİN
ARASI KİTAP DAĞITIYOR
Yaklaşık 8 yıldır kitap dağıttığını ifade eden Tuncer Günay,
“Vatandaşın bir kısmı kitaba zor ulaşıyor. Ya pahalı diyor ya da bir sebepten
dolayı ulaşmakta zorluk çekiyor. Biz ayaklarına kitabı götürüyoruz. Her yaştan
gruba hitap edecek şekilde kitap dağıtıyoruz ve çok da rağbet gören bir olay. 7
yıl içinde yüz bin sınırına yaklaştım, belki aşmış da olabilirim. Ama hedefim
aşmadıysam aşmak ve devam ediyoruz. Haftada 2 bin veyahut da bin 500 arasında
kitap dağıtıyorum. Hafta içinde bazı semtlerde de arabanın üstüne koyup
gidiyorum. Oradan da alıyorlar” diye konuştu.
CENAZE SAHİBİ DE
YAYIN EVİ SAHİBİ DE TUNCER HOCAYI ARIYOR
Kitap bağışlamak isteyenlerin kendisine ulaştığını dile
getiren Tuncer Günay, vefat edenlerinin ailelerinin, bazı özel yayıncıların ve
yayın evlerinin kitap dağıtımı için kendisiyle iletişime geçtiğini dile
getirdi. Günay, “Bana ulaşmak zaten çok kolay, genelde okulu biliyorlar. Şöyle
bir şey var, elektrikli iletişim sistemi içinde haberleşmeli. Yani sen ona o
ona anlatıyor. Herkes beni biliyor. Mesela cenazesi olan, cenazesini
kaldırdıktan 2 hafta sonra beni arıyor. “Hocam kitaplığımız var” diyor.
Numaramı nereden aldınız diye soruyorum, “Muhtardan aldık, bir dostumuzdan
aldık” şeklinde cevap veriyorlar. Gidip, o kitapları alıyoruz. Ama sadece
burada dağıtmıyorum. Askeri birliklere, kışlalara, Doğu Anadolu'daki yatılı
bölge okullarına koliler dolusu kitap gönderdim, gönderiyorum. Onlara
kitaplıkları kuruyorum, çok hoşlarına gidiyor. En son hedefim, Hakkari Dağ ve
Komando Tugay Komutanlığı'na bir kütüphane kurmak. Onun için çalışmaya
başladım, İnşallah oraya da halledeceğiz” dedi.
“ÖĞRENCİLERİME
KARAKTERİMİ AŞILADIM”
En büyük hedefinin ise kitap severlere uzun yıllar daha
kitap ulaştırmak olduğunu kaydeden Tuncer Günay, şöyle devam etti:
“Kitap güzel bir şeydir, kitapla buluşan insanlar sevinçli
oluyor. Dolayısıyla ne kadar çok insanı sevindirirsem o kadar çok mutluluk
yayıyorum. İnsanlar memnun. Zararlı bir şey yapmadığıma, faydalı bir şey
yaptığıma inanıyorlar. Ama tabii garipsiyorlar. Ücretsiz bir şey dağıtılması
biraz tuhaf geliyor ama ben zaten ücretsiz alıyorum, ücretsiz dağıtıyorum. Ve
bu geleneği başkaları da sürdürürsün inşallah diyorum ama biraz zor gibi
görünüyor. Binlerce öğrenciyi mezun ettim ve huyumu bulaştırdım, onlar da kitap
dağıtıyor. Ayrıca çok kitap okuyorlar, karakterimi onlara aşıladım.”
“AİLELER, ÇOCUKLARINI
KİTAPEVLERİNE GÖTÜRSÜN”
Kitap okumayan bir aile ortamında çocuğun kitap okuma
alışkanlığı kazanmasının çok zor olduğuna da değinen Tuncer Günay, ailelere şu
önerilerde bulundu:
“İşin içine akıllı telefonlar, akıllı telefonlardaki bilgisayar oyunları, tabletler girdikten sonra kitapla çocukların buluşması çok zorlaştı. Ailelere bu konuda şunu önereceğim, çocukları ellerinden tutsunlar, kitapçılara götürsünler, özgürce kitap seçme hakkı tanısınlar, biraz fedakarlık yapsınlar. Kitap okuma alışkanlığı bu şekilde kazandırılır. Babam bana bu şekilde aşıladı. İlkokuldaki öğretmenim bu şekilde aşıladı. Bol bol birbirlerine kitap hediye etsinler. Çocuklarına kitap armağan etsinler. Kitap hediye etmeyi bir alışkanlık haline getirsinler. Bu şekilde yayabiliriz. Başka bir önerim yok. Ben kendimi kitap okudukça çok aydınlık hissediyorum. Rahat hissediyorum. Toplumun belli bir kesimi içinde kendimi çok huzurlu hissediyorum. Dünyayı daha iyi gördüğüme, yorumladığıma inanıyorum ama sesimi yükselterek bunları dile getirmek istemiyorum. Sadece izliyorum, gözlüyorum, düşünüyorum. Uygulamaya gerek olacaksa koyuyorum. Kitap bana bunu sağladı.”
İHA