ELMA ÜRETİMİNDE OLUMLU SONUÇ
MAREM ile Birlemiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü işbirliğinde elma üretimindeki pestisit kullanımını azaltmak amacıyla gerçekleştirilen deneme çalışması olumlu sonuç verdi.
MAREM ile Birlemiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü işbirliğinde elma üretimindeki pestisit kullanımını azaltmak amacıyla gerçekleştirilen deneme çalışması olumlu sonuç verdi.
Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü(MAREM) bünyesinde elma üretiminde pestisit kullanımını azaltmak amacıyla Birlemiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile beraber yürütülen entegre mücadele deneme çalışması tamamlandı. Bu kapsamda 2020 yılı üretim sezonunda elma iç kurduna karşı biyoteknik mücadele uygulanan bahçede Feromon yayıcı ve az miktarda kimyasal kullanımı ile hem iş gücü gereksiniminin azaldığı hem de pestisit uygulama maliyetlerinin düştüğü gözlemlendi.
Entegre Mücadele deneme çalışmasının sonuçlarını paylaşmak ve elma içkurduna karşı biyoteknik bir mücadele yönteminin tanıtımını yapmak üzere Eğirdir MAREM toplantı salonunda bir toplantı düzenlendi.
Toplantıda entegre mücadele deneme çalışması ile ilgili bilgi veren Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Bitki Sağlığı Bölüm Başkanı Mehmet Sedat Sevinç, elma üreticilerinin nasıl başa çıkacaklarını bilmediği durumlarda ilaçlama sıklığını ve dozunu arttırmayı tercih ettiğini söyledi. Bu tercihin insan ve çevre sağlığını olumsuz etkilediğine değinmen Sevinç, “Artan pestisit kullanımı nedeniyle direnç kazanan zararlı böceklerle mücadele edilemez noktaya gelinmesi ve toprak veriminde düşüş beklenen sonuçlardır. Bölgede kullanımı sürekli artan pestisitler, ulusal ölçekte stratejik öneme sahip tatlı su kaynağı Eğirdir Gölü’nün geleceğini de tehdit ediyor. Ayrıca, tarımsal üretimde çok önemli rolleri olan faydalı böcekleri de riske atıyor. Bu sebeple çevre ve canlı sağlığı ile dost bir mücadele programı tasarlanması gerekir” dedi.
Entegre Mücadele deneme çalışmasının tamamladığını belirten Sevinç, şunları söyledi: “Bu kapsamda 2020 yılı üretim sezonunda Elma iç kurduna karşı biyoteknik mücadele uyguladık. Şaşırtma tekniği olarak da bilenen uygulama ile Elma iç kurdunun çiftleşmesini önlemek için feromon yayıcılar kullandık ve etkinliklerini gözlemledik. Ayni zamanda, biyoteknik mücadele yapılan elma bahçesi ile geleneksel üretim yapılan yani sadece kimyasal pestisit kullanılan elma bahçesini karşılaştırdık. Biyoteknik mücadele yapılan elma bahçesinde, zararlı gözlemleri yaparak sadece 3 kez pestisit uygulamasına karar verdik. Sonuç olarak, bir sezon boyunca 3 kez ilaçlama ve feromon kullanımı neticesinde elmalarda iç kurdu zararına rastlanmadı.
“MALİYETLER DÜŞERKEN KAZANÇ ARTTI”
Öte yandan, geleneksel yani sadece kimyasal pestisit kullanılan elma bahçesinde ise Tahmin ve Erken Uyarı Sistemlerinden gelen bilgiler ve bahçede yapılan gözlemlere göre 13 kez pestisit uygulaması yaptık. Buna rağmen elmalarda %69 oranında iç kurdu zararına rastlandı. Feromon yayıcı ve az miktarda kimyasal kullanımı ile iş gücü gereksinimi azaldı ve pestisit uygulama maliyetleri düştü. Ürün kaybı olmadı ve kaliteli ürün üretildi. Yani maliyetler düşerken kazanç arttı. Sadece kimyasal pestisit kullanılan bahçede ise iş gücü ihtiyacının fazlalığı, pestisit uygulama maliyetlerinin yüksekliği ve çok miktarda ürün kaybı nedeniyle kazanç düştü.”
Elma iç kurdu mücadelesinde biyoteknik mücadele yöntemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik gerçekleştirilen toplantıda, Tepeli ve Eyüpler köylerinde 850 dekar tarım arazisinde kullanılmak üzere 27 üreticiye, Feromon çubuğu ücretsiz olarak dağıtıldı.,
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz