ELEKTRİK HIRSIZLARI
Kaçak elektrik kullanımına yönelik yasa çıkabilir
AKP'li milletvekilleri tarafından TBMM'ye getirilen elektrikle ilgili yeni yasa teklifine göre, ülke genelindeki kayıp ve kaçak elektrik kullanımının bedeli bölgesel ayrıma tabi tutulmadan önümüzdeki 5 yıl boyunca ulusal düzeyde tüm halkın elektrik faturalarına yansıtılacak. Normalde 2015 yılında son verileceği söylenen bu sistem, bölgesel farklılıklar azaltılamadığı için bu yılın sonuna kadar uzatılmıştı. Şimdi bir 5 yıl daha uzatılarak ülke genelindeki tüm kaçak elektrik kullananların faturası ‘eşit' olarak 82 milyon vatandaşın sırtına yüklenmiş olacak.
KRİTİK DÜZENLEME
Bir grup AKP milletvekilinin TBMM'ye sunduğu Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde halkı yakından ilgilendiren kritik düzenlemeler yer alıyor. Madencilik, doğalgaz ve elektrik alanlarında değişiklikler öngören teklifte, elektrikteki kayıp ve kaçakların ulusal bazda hesaplanarak faturalara yansıtılması yöntemine 31 Aralık 2025 tarihine kadar devam edilmesine, gerekli görmesi halinde de Cumhurbaşkanının bu süreyi 5 yıl daha uzatması konusunda yetki verilmesine ilişkin maddeler yer alıyor.
2013 yılında çıkarılan Elektrik Piyasası Kanunu ile elektrikte 21 dağıtım bölgesine ayrılan Türkiye'de kayıp ve kaçakların bölgesel bazda faturalara yansıtılmasına karar verilmiş, ancak geçiş süreci konularak 31 Aralık 2015 tarihine bölgesel hesaplamaya ara verilmişti. Yasa uygulanmış olsa, 1 Ocak 2016'dan itibaren kayıp kaçakla ilgili 21 dağıtım bölgesinin birbiriyle bağı koparılacak, her bölgenin kendi kayıp ve kaçağı hesaplanıp o bölgede yaşayan halkın elektrik faturalarına yansıtılacaktı.Böylece örneğin İstanbul'un kayıp kaçağı Ankara'da, Kayseri'de, Hakkari'de; Erzurum'un kayıp kaçağı da Trabzon'da, Zonguldak'ta, İzmir'de, İstanbul'da yaşayan halkın faturalarına yansıtılmayacaktı. Ancak, bölgeler arasındaki kayıp kaçak konusunda yaşanan uçurum verilen sözlere rağmen azaltılamayınca 2015'te biten süre 31 Aralık 2020 tarihine uzatıldı. Bu sürenin bitimine 2.5 ay kala uçurum hala devam etmesi üzerine bu sefer TBMM'ye sunulan yeni teklifle sürenin 31 Aralık 2025 tarihine kadar uzatılması öngörüldü.