ELBET BAŞARACAĞIZ

Bu günler zor çetin amma atlatacağız, sabır denen o taşları çatlatacağız, umutların eksilmesin başaracağız diyor ya sevgili Mustafa Yıldızdoğan…

Evet bu günler zorlu, çetin ancak atlatacağız. Yürek yüreğe, el ele vererek… Yeter ki birlik ve beraberlik içerisinde olalım ve fırsatçılara, içimizdeki ekonomi hainlerine fırsat vermeyelim.

Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş pazara.

Bir başka cambaz yanaşmış: “Kaça bu eşek.?”

“Bin lira!”

“Aldım gitti, ver elini helalleşelim.!”

Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış:

“Yahu görmüyor musun, bu eşek topal onun için ucuza verdi.!”

“O Eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış bu nedenle topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor.!”

Eşeği satana koşmuşlar: “Yahu bu Eşek Topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!”

Satıcı gülmüş: “Eşek topal olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum.!”

Ahali bu defa alıcıya koşmuş : “Yahu bu Eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş.

Seni de kandırdı, parayı aldı.!”

Alıcı dövünmeğe başlamış: “Vay namussuz vay.!  Eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı.!

İşte bu günlerin ticaret özeti bu diyebiliriz aslında.

80 bin TL’ye aldığımız araba 250 bin TL olunca SEVİNDİK,

350 bin TL’ye aldığımız ev 750 bin TL olunca SEVİNDİK,

900 TL’ye kiraya verdiğimiz evi 1500 TL’ye yükseltip SEVİNDİK,

2000 TL’ye kiraya verdiğimiz dükkanı 4.500 TL’ye kiraya verip SEVİNDİK,

Kaymağı bize olunca sevinen un almaya gittiğimizde artan fiyatı görünce KIZIYORUZ !

Yağ almaya gittiğimizde iki katı olmuş diye SÖVÜYORUZ,

Markette fiyatlar pahalı diyoruz ama arabamıza, evimize, dükkânımıza yüksek fiyatlar istiyoruz.

İlk önce hepimiz kendi içimizde yatan fırsatçı ve stokçuyu öldürmemiz gerekmez mi?

Ben böyle düşünüyorum peki ya siz?