Ekrandaki büyük tehlike: "Çocuklar robotlaşıyor"
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper Aykanat, tablet ve telefon kullanarak yemek yiyen çocuklarda 'uyaran eksikliği' oluştuğuna dikkat çekerek, "Çocuk ekranda izlediğine hipnotize oluyor, robotlaşma sistemi oluşuyor ve gerçeklik algısını kaybediyor" dedi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper
Aykanat, çocuklarda büyüme gelişme geriliği ile ilgili bilgilendirmelerde
bulundu. Dr. Mustafa Alper Aykanat, "Büyüme ve gelişme geriliği çocukların
mevcut yaşına, ayına uygun persentil değerlerinin 2 birim altında olmasıyla
ölçülür. Standart sorularımız anneler tarafından ‘şu anda çocuğum 12 aylık ve
11 kilo normal mi’ gibi sorular soruluyor. Eğer çocuk 4 kilo ve üzeri doğmuşsa
büyüme ve gelişme geriliğidir. Ama 2 buçuk kilo doğan çocuğun persentili yukarı
kaydığı için tam tersi, doğum kilosu düşük olan bir çocuk için çok güzel bir
gelişme derken doğum kilosu yüksek olan bir çocuk için gelişme geriliği
anlamına gelebilir. Kilonun rakamsal anlamı, doğum kilosu ve büyüme eğriltisi
ile alakalıdır. Büyüme ve gelişmede tabii ki anne sütü çok önemlidir. Beslenme
ile ilgili özellikle annemize anne sütüyle başlamayla birlikte ek gıda geçiş
dönemini sorguluyoruz. Çocukların büyüme ve gelişme geriliği anlamında tabiri
caizse hiçbir annenin, anneanne ve babaannelerin o çocuğun yeterli yediğini
dair bir hisleri oluşmuyor. Her zaman onlar çok daha fazla yesin, çok daha
fazla büyüsün, hep tombik olsun istiyorlar. Tabii biz onları bilimsel
çerçevede, onların da kalbini kırmadan ikna etmeye çalışıyoruz. Çocukların
büyümesi, özellikle boy persentili bizim en önemlisidir. Kilo aslında bizim
için kriter bile değil. Mümkünse yaşına uygun olan boy uzunluğunun düzenli
olarak artması anlamında takiplerimizi yapıyoruz. Büyüme persentilinde çocuğun
boyu yeteri kadar uzuyorsa genetik yatkınlıkta dahil olmak üzere, çocuğun anne
ve babası ne kadar ikna olmasa da, çocukların daha iyi yediklerini söyleseler
de, diyoruz ki; büyüme hormonu uykuda ve toklukta çalışır. Harika bir hormondur
ve boy uzatır. Eğer çocuğun boyu persentile uygun iyi bir şekilde uzuyorsa
yeteri kadar yemek yiyor ve uyuyor deriz. Büyüme ve gelişme geriliğini eğer
erken dönemde fark edebilirsek yeri gelir tıbbi mamalarla, kalorisi yüksek
ilaçlarla ya da uygunsuz beslenme ise beslenmenin düzenlenmesini sağlarız. Abur
cubur gibi o çocuğun o anki enerjisini kısa sürede alacağı gıdalardan
uzaklaştırıp zamanında menüyü belirleyecek şekilde ailesiyle beraber herhangi
bir uyaran olmadan, televizyon, tablet olmadan sağlık gıdaları yemesini
sağlamaya çalışıyoruz. Çoğunlukla bunlar faydalı oluyor ve çocuklar rutin
büyüme evresine geçiyorlar. Tabii hormonal, genetik faktörlerle, ya da bazı
hastalıklarla büyüme, gelişme gerilikleri olabiliyor. Onlara da tabii ki
hekimin gözetiminde belirli tetkikler yapılarak erkende müdahale etmek
gerekiyor" diye konuştu.
"HİÇ KİMSEYLE
İLETİŞİM KURMADAN KÖTÜ BİR YAŞAMA GEÇİYOR"
Tablet ve telefon kullanarak yemek yiyen çocuklarda 'uyaran
eksikliği' oluştuğunu ifade eden Aykanat, "Çocuk aslında bunu çıkar için
yapıyor, ikincisi ise tablet veya telefonun karşısında ne ise izlediği şey ona
hipnotize oluyor. Aslında yemek yemiyor. Resmen yemek zorla yediriliyor. Çocuk
onu hissetmiyor. Böyle olunca aslında acıkma içgüdüsü olan bir insanın acıkma
içgüdüsünü de kırmış oluyorsunuz. Bu sefer de robotlaşma sistemi oluşuyor. İki
boyutlu o ekranın gerçekliğini algılama başlıyor. Çok üzülerek izlerim böyle
haberleri, 'kendisini örümcek adam zannetti, camdan atladı’ diye haberleri.
Çocuk gerçeklik algısını kaybediyor. Anne ve babasıyla menfaati dışında muhatap
olmamaya, kendi içine kapanarak kendi kendine oynamaya, hiç kimseyle iletişim
kurmadan kötü bir yaşama geçiyor. O yüzden biz bunları kesinlikle önermiyoruz.
Çocuklar açlığını hissedecek ve yemesi gerektiği kadar yiyecek. Sağlıklı ve
dengeli beslenecek" şeklinde konuştu.
İHA