Ekran bağımlılığı çocukların beyninde kalıcı hasar bırakıyor
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper Aykanat, ebeveynlerin çocukları susturmak için kullandığı telefon, tablet ve TV gibi ekranların, beyin gelişimini olumsuz etkileyerek otizm, atipik otizm, hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi birçok hastalığı tetiklediğini söyledi.
Birçok ebeveyn, çocuklarını enerjisini atmaya yardım etmek
yerine teknolojik ekranları kullanarak çocukları susturmayı oyalamayı tercih
ediyor. Uzmanlar, anne karnından itibaren ekran radyasyonuna maruz kalan
çocukların ekrana bağımlı bir şekilde gerçek dünyadan uzak büyümesinin beyinde
ciddi problemlere yol açtığına dikkat çekerek, 2 boyutlu yaşam yerine 3 boyutlu
yaşamın önemine dikkat çekiyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.
Mustafa Alper Aykanat, ekran bağımlılığının oluşturduğu olumsuz etkiler
dolayısıyla uyarılarda bulunarak, doğru bir beyin gelişimi için ebeveynlere
düşen görevleri sıraladı.
“2 YAŞINA KADAR
ÇOCUKLARDA ‘SIFIR EKRAN’ OLMALI”
Çocuklarda beyin gelişiminin anne karnından başlayıp, 2
yaşının sonuna kadar devam ettiğine dikkat çeken Medicana International Samsun
Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper Aykanat, “Tüm
ebeveynler, çocukların enerjisine yetişebilmekte güçlük çekiyor. Çalışma
temposu, bahçe imkanı olmaması, parka gidememe, hava şartları gibi etmenler
çocukların enerjisini atmada engel oluşturabiliyor. Bunun yanı sıra pandemide
birçok çocuk da teknolojiye düştü. Beyin, gelişim sürecine anne karnından
başlar, doğumdan 2 yılsonuna kadar gelişiminin yüzde 99’unu tamamlar. Anne
hamilelik döneminde bile çok fazla radyasyona maruz kalmamalı. Buna ek olarak
doğum sonrası 2 yaşına kadar çocukların teknolojiden uzak durması gerekiyor.
Çok ciddi bir şekilde ekranın ‘sıfır’ olması önemli. 3 aydan itibaren
farkındalık artar. Dış uyaranları fark eden çocuk bu zaman itibariyle 3 boyutlu
şeylerin farkına varır. Sevgi gösterilmesi, meyve, sebze, oyuncaklarla vakit
geçirmek ve dokunma duyuları beyni geliştirir. Bunları yapmayı bırakıp, ekran
gösterir, dokunamadığı, hissedemediği, koklayamadığı 2 boyutlu bir yaşama maruz
bırakırsanız, çocuğun beyni o şekilde yönlendirilir ve dünyadan soyutlanır.
Dünyayı 3 boyutlu değil de 2 boyutlu yaşamaya devam eder” dedi.
“ÇOCUKLAR KENDİLERİNİ
ÇİZGİ FİLM KARAKTERİ SANIP, ONA GÖRE HAREKET EDİYOR”
Gerçek dünyadan uzakta, ekran maruziyeti ile büyüyen
çocuklarda davranış ve kişilik bozukluklarının yaşandığına değinen Uzm. Dr.
Mustafa Alper Aykanat, “Bazen haberlerde çıkıyor, kendisini örümcek adam, Süperman
ya da çizgi film karakteri sanan çocuklar olabiliyor. Bu çocuklar kendilerini
çizgi film karakteri sanarak, olmaması gereken hareketlerde bulunabiliyor. Bu
tür şeyler çocuğun beyninde tamir edilemeyecek ciddi travmalara ve algı
bozukluğuna yol açıyor. Ekran bağımlılığına müsaade eden aileler, çocuklarını
ekrandan uzaklaştırdıklarında madde bağımlısı gibi reaksiyon alıyorlar. Ekranın
çocukları nasıl etkilediğini, ekrandan uzaklaştığında nasıl çılgına
döndüklerini gören ebeveynler bunun zararının farkına varıyor. Ben çocuk
sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak 3 yaşına kadar ekranı kesinlikle
önermiyorum. Çocukla 40 dakikada boyunca oturup oyun oynayın, resim yapın,
boğuşun, güldürün ve efektif zaman geçirin. Çocukların fiziksel aktivite ile
enerjisini atmak büyük önem arz ediyor” diye konuştu.
“EKRAN BAĞIMLILIĞI
OTİZM, ATİPİK OTİZM, HİPERAKTİVİTE, DİKKAT EKSİKLİĞİ GİBİ BİRÇOK HASTALIK
OLUŞMASINI TETİKLİYOR”
Birçok hastalığın tetiklenmesinde ekran bağımlılığının
ilgisi olduğuna da vurgu yapan Aykanat, şunları söyledi:
“Çocuğun enerjisi fiziksel aktiviteye rağmen hala var ise de
çeşitli dokunma egzersizleri yapılabilir. Oyun hamuru ya un ile gıda boyası
kullanılarak hamur yaptırarak, el becerilerini geliştirecek şekilde oynamaları
ya da çamurla oynamaları da etkili bir yöntem olabilir. Çocukların enerjilerini
doğru bir şekilde atmak gerekir. Teknoloji çocukların beyin gelişimini olumsuz
etkileyerek otizm, atipik otizm, hiperaktivite, dikkat eksikliği gibi birçok
hastalık oluşmasını tetikliyor. Bilimsel araştırmalarda bahsediliyor.
Ekranlarda çocuğa ve erişkinlere özel dalga boyları var. O yüzden erişkinler
dizi izlerken hipnotize olur, reklamda kendine gelir, kanal değiştirmeye
çalışır. Çocuklar da ise tam tersi, reklamlardaki dalga boyu çocuklara özel
olduğundan çocuklar da reklama kitlenir kalırlar. Çocukların beynini ekran
marifeti ile bizim görmediğimiz dalga boylarıyla maalesef çok ciddi zararlar
veriliyor.”
İHA