EKONOMİYİ KİM YÖNETECEK
Daha iktidara gelmeden Millet İttifakı’nda bakanlık ve
bürokrasi kavgası başladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, makamların
seçimlerden sonra partilerin aldıkları oy oranlarına göre dağıtılması
gerektiğini söylüyor. Meral Hanım’ın söylediği bir şeye ilk kez hak veriyorum.
Şimdi hak yemeyelim. Siyasette başarının tek göstergesi seçmenin gösterdiği
teveccühtür. Bütün tezahürü da oy sayısıdır. Yani ne kadar çok oy alırsanız
siyasette o kadar söz sahibi olursunuz.
Şimdi Cumhurbaşkanı Yardımcılarına bakalım. Eğer seçimi
Millet İttifakı kazanırsa tüm ittifak partilerin genel başkanları cumhurbaşkanı
yardımcısı olacak. Gelecek Partisi’nin oy oranı düşük ama genel başkanı eski
başbakan hadi o devlet tecrübesi nedeniyle olabilir diyelim. Peki, Demokrat
Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal‘ın başarısı veya tecrübesi ne ki
cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Bu arada Gültekin Uysal’ı eleştirmiyorum.
Gültekin, çok sevdiğim büyüğüm Rahmetli Yavuz Arslanargun’un emanetidir bana.
Kendisini insan olarak çok severim gerçekten. Çok başarılı bir Cumhurbaşkanlığı
yapabilir. Ama benim burada işaret etmek istediğim ittifakın yanlışlığı.
Türk ekonomisi çok kırılgan bir zeminde. Tek elden
yönetilmesi gerekiyor. Önceleri ekonominin patronu Ali Babacan olacak
denilirken, şimdi bakıyorsunuz, tüm ittifak üyeleri ekonomiden bir parça
istiyor. Bu kafayla ekonomi falan yönetilemez. Kimse başarılı olamaz. Olan yine
garibana olur. Siz siz olun oy verirken ekonomiyi kime teslim edeceğinize
bakın. Seçimler bir ülkeye ufuk vadetmelidir. Ama bunlar bir şey vaat
edemiyorlar. Tek vaatleri baharı getirecekleri. Ekonomi bürokratlarını İstanbul
mitinginde açıklayacaklarını söylediler ama kimseyi açıklayamadılar. Anlaşılan
daha tartışma bitmemiş. Akşener ağır basıyor olacak ki kadro dağılımı için
seçim sonuçları bekleniyor. Yani anlaşılan “Ne kadar ekmek o kadar köfte”…
LİDER DEDİĞİN TEK OLUR
Madem Millet İttifakı’ndan bahsediyoruz. Seçim
kampanyasından biraz bahsedelim. Arkadaş miting değil sanki bir sahne şov.
Kürsüye önce sözde cumhurbaşkanı yardımcıları çıkıyor. Uvertür sanatçılar
misali toplumu lidere hazırlıyor. Sonra lider söz alıyor. Burada da lider tek
değil. Her lidere bir sözde yardımcı tahsis edilmiş beraber dolaşıyorlar. Tüm
ilanlarda beraber yer alıyorlar. Tek başlarına başarılı olamayacaklarından emin
olacaklar ki yanlarına popüler isimleri alıp beraber propaganda yapıyorlar…
Bu arada sözde cumhurbaşkanı yardımcıları derken;
Anayasa’dan bahsediyorum. Anayasa’ya göre seçimlerde seçmen sadece
cumhurbaşkanını seçecek. Seçilen cumhurbaşkanı istediğini başkan yardımcısı
yapacak. Yani şimdiden ‘ben cumhurbaşkanı yardımcısı olacağım, bize oy verin’
demenin siyasi bir karşılığı olabilir ama bürokratik
bir karşılığı yok.