EKDAĞ BÜFESİNDE BÜYÜK KURNAZLIK

Hepimizin bildiği bir Türk Atasözü vardır; “Deveye boynun eğri, demişler. O do nerem doğru ki” demiş. Bu atasözümüz hala günümüzde geçerliliğini korumakta ve yeri geldiğinde kullanılmaktadır.

Yani yapılan işin bir yerinin değil, her tarafının kusurlu olduğu anlamında bir söz. Atalarımız ne söylemişse doğru söylemiş ki tarihler boyu geçerliliğini korumaktadır.

Bunun günümüzde Antalya’da şöyle evirip çevirip uyarladığımız zaman Büyükşehir Belediyesi ve onun iştiraki şirketlerin yaptığı işlere ‘CUK’ diye oturuveriyor. Çünkü yaptıkları işlerin birçoğu doğru değil ve kurnazlık peşindeler.

Kurnaz insan başkalarını tongaya düşürmenin ve kendi menfaatlerini onların üstünde görüp gözetmenin yollarını ararmış. Bu tür insanlar, saf düşünceli kişileri ve kötülük düşünmeyen yürekleri nasıl aldatacağının bilançosunu çıkarır ve onun üzerinde hareket edermiş.

Çünkü, kurguları, vurgunları, duyguları, düşünceleri hep bu istikamette olduğu için her alanda karşımıza çıkıyorlar. Bu kimi zaman bir ihale kimi zaman ballı bir iş veya bir büfe tahsisi!

Bu tür işlere tevessül eden KURNAZ insanların mutlaka gizli planları vardır. Böyleleri başkaları tarafından tehlikeli insan olarak nitelendirilir. Ona güvenen ise oldukça azdır.

Tarihte bu tür insanlar yani KURNAZLAR dürüstlük bakımından değil, yetenek bakımından da toplumda ayrı bir yere ve öneme sahiptir.

Bu KURNAZ tilkilerin üçük düzenlere kafası çalışır, küçük işlerin adamları olduklarından akılları fikirleri al takke ver külah işlerini severler. Tıpkı EKDAĞ’ın eski Antalya Otogar’ı alanına yapılan AVM önüne ve arkasına konan büfeleri türlü düzenle almaları gibi!

Bilmem doğru bilmem söylenti. Amma velakin bu iki büfenin bir müteahhit üzerinden KURNAZ’lık yapılarak CHP’li birine verildiği yönünde.

Bizim kafamız böyle KURNAZ’lık işlerine çalışmadığı, birilerinin de yukarıda anlattığım meziyetleri taşıdığı için söylentilerin gerçek olduğuna inanmaya başladım.

Tabi kağıt üzerinde buraların hangi isme verildiği sanırım kayıtlarda vardır. Yoksa durup dururken niye böyle bir KURNAZ’lık işine el atsınlar öyle değil mi? Aksi halde “İkinci şahıslara ne gerek vardı?” diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Yazımın girişinde deve meselesini işte bu yüzden anlattım. Hakikaten Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Neresi doğru” diye sormak geliyor içimden.

PARALAR NEREYE GİDİYOR?

Son dönemde ANTKART’tan bazı şikayetler geliyor ancak münferit diye üzerinde pek durmuyordum. Taki bu sıkıntı bizim başımıza gelene kadar.

Efendim, toplu ulaşımda kullanılan elektronik biletlerin (ANTKART) dolum yapıldığı bazı noktalardaki cihazlar var. Bunların bir çoğunda sanırım bir sorun var! Para yüklemesi yapacağınız kartı takıyor, parayı makineye veriyorsunuz ama yükleme yapmıyor.

Bu da yetmezmiş gibi para iadesi yapacağını gösteren makine bunu yapmadığı gibi iade içinde makbuz vermiyor. Yani paranızı makine resmen yutuyor.

Elinizde makbuz falanda olmadığı için itiraz edeceğiniz bir nokta merci yok. Bu yönde son dönemde onlarca yaşanmış olay var ama çözüm bulan yok.

Bu olay eşimin başına geldi. Eşim, 25 Aralık 2021 tarihinde saat 19.22 sıralarında Terra city  AVM yanındaki makineden 01112-45...-9 nolu kartına 20 TL yüklerken aynı durumu yaşadı.

Ortada makineye verilen para var, dolum yok, iade yok, makbuz yok. Sonra 19.27’de aynı karta 10 TL yükleme var ama sorun yok. İki arada bir derede 20 TL iç edilmiş durumda.

Sonra sosyal medyada yazdım çizdim hatta Başkan Muhittin Böcek’i ekledim ama dağdan taştan ses geldi bir tek onlardan ses gelmedi. “Yahu al.tı üstü 20 TL’nin mi peşine düştün” diyenleri duyar gibiyim.

Benim derdim sadece eşimin 20 TL’si değil, onun gibi onlarca kişinin kaptırdığı pardon yutulan paralarının nereye ve kimin cebine gittiğidir.

Dedim ya, “Deveye boynun eğri, demişler. O do nerem doğru ki” demiş. Tıpkı Antalya Büyükşehir Belediyesi gibi!

YETERKİ SEN İSTE

Bir insanın istemesi halinde yapamayacağı hiçbir iş yoktur. Hele hele bu konuda gençlerimize büyük görev düşmektedir. Geleceğimiz olan gençler sadece kendilerine güvenilmesini istiyor.

Şimdi durup dururken bu gençlik melesi nereden çıktı diyenleriniz olabilir. Anlatayım. Antalya Özgecan Aslan Gençlik Merkezi’nin gönüllü gençleri var.

Bu gönüllü gençlerimizi her an karşınızda, yanınızda, kapınızın ziline basarken görebilirsiniz. Tabi bu çalışmalar öyle kolay olmuyor. Bu gençler kamplarda aldıkları eğitimlerle birçok hasletimizi öğreniyor.
Geçen hafta, Özgecan Aslan Gençlik Merkezi’nin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün Duacıdaki Gençlik Kampı’nda gönüllüler buluştu. Kampta motivasyon ve gönüllülük faaliyeti vardı.

Hal böyle olunca gönüllüler koskoca kampta ormanlık alanın içinde çevre temizliği yaptı. .

Görülüler torbalarca kozalak topladı. Bunlar soğuk kışın gününde soba yakmada ihtiyaç sahibi olan ailelere ulaştırılacak.

Dedim ya bizim gençlerimiz güvenin. Her an kapınızın ziline basıp bir kap yelek veya bir çuval kozalakla karşınıza çıkabilir. Ne güzel değil mi? İç ısıtan bir manzara!