EĞİTİM NEDİR?
Eğitim, istenilen ölçü de kişideki olumsuz davranışların
olumlu, istendik hale getirmedir Davranışlarını istenilen norma getirmedir.
Yanlış yaptırılmak isterse, yanlış eğitim verecek, doğru değerlerle donatmak
temel meseledir. Ülkemizin ne yazık ki nasıl bir insan yetiştirmesi gerektiği
belli değil. Otuz kırk yıl önce belliydi. Türkiye Cumhuriyet nasıl bir insan
istiyordu: Kendine yetebilen, sağlığını koruyan, ekonomiyi bilen, vergisini
veren, askerliğini yapandı. Bakınız son programlarda nasıl bir insan isteriz
şeklinde bir tanılama yoktur.
***
Atatürk eğitimi tanımlarken: “Eğitimdir ki bir milleti; ya
hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve
sefalete terk eder.” Biz Türkiye Cumhuriyetinin en şerefli zatlarıyız. Kaderde,
kederde birlikte yüz yıllarca yaşamış milletiz. Hiçbir devlet bizi kaba güçle
yıkamamıştır. Ancak gücümüzü enerjimizi, başkalarına tahsis ettiğimizde, kendi
kendimizi yıkmışız. Programlar bize hür yaşamayı, sorgulamayı, üretmeyi. Fende
batıya ulaşmayı ve onun üstü çıkmayı hedef koymalıdır. Çünkü: “En büyük savaş
cahilliğe karşı yapılan savaştır.” Biliyorsunuz Mustafa Kemal yapılacak eğitim
çalıştayını Sakarya Savaşı sırasında toplamış. Bilhassa bu çalıştaya katılmış.
***
Bir ulusal eğitim programından söz ederken, Doğu'dan ve
Batı'dan gelebilen bütün etkilerden tümüyle uzak, ulusal kişiliğimiz ve
tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü ulusal dehamızın tam olarak
gelişmesi ancak böyle bir kültürle sağlanabilir. Herhangi bir yabancı kültür,
şimdiye değin izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını yineletebilir.
“Bu millete gideceği yolu gösterirken Dünya'nın her türlü
ilminden, keşfiyatından, terakkiyatından istifade edelim, lâkin unutmayalım ki,
asıl temeli kendi içimizden çıkarmak mecburiyetindeyiz.” Milli Eğitim, geçmişi
bilerek, geleceğe, ulaşılacak yolu ne olduğunu bilimsel aşamaları ile biliyor.
Milliliği gözeterek, Milli Eğitim milliliğimizi zedelemeyecek, iç barışımızı
sağlayacak devrimsel çalışmalar getirmelidir.
***
İnsanlarımızın: Onun bunun ağzına göre değil, müspet
bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde
olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli,
kudretli bir nesil yetiştirmek, ana siyasetimizin açık dileğidir. Gerçi
sığınmacıların sayısı azırganmayacak derecede fazla. Ya bunlara uygun
programlar geliştirmelidir, Ya da Türkleşmeleri sağlanmalıdır. Veya geldikleri
yere gönderilmelidir.
Eğitim ile her türlü beceri, bilgi geliştirilebilir. Ama
bunun için istendik öğretmenler yetiştirilmelidir. Asıl unsur öğrenci ve
öğretmendir. Eğimin yanında öğretim
ihmal edilmemelidir. Çünkü insan zekası öğrenme ile kurgulanır. Genel manada
eğitim, bir insanın; duygusal, bedensel, zihinsel olarak sahip olduğu
yeteneklerini belirlenen amaç doğrultusunda geliştirmesidir.
***
Eğitim sürecinde üç temel özellik taşır.
1-Amaç: Eğitim, hedef çerçevesinde yani hedeflenen şey;
kişinin davranış ve hareketlerinde olumlu yönde bir değişim sağlamaya
çalışmaktır. Amaç noktasında toplumun istek ve beklentileri önemli bir rol
oynamaktadır. Bundan dolayı da toplumun beklentileri göz önüne alınmaktadır.
Bireyin kişiliğini etkilemeyecek ya da bireyde kalıcı bir değişim yaratmayacak
gelişmeler, eğitim açısından bir değer taşımamaktadır.
2-Öğrenme ve Öğretme Etkinlikleri: Öğrenme, kişide ortaya
çıkan kalıcı nitelikteki değişmelerdir. Öğretme ise öğrenmeyi sağlayan her
türlü etkinlik olarak kabul edilmektedir. Öğretim ise; örgütlü ve planlı bir
şekilde yapılan faaliyetlerdir. Bunların hepsi de eğitim sürecinin içerisinde
yer almaktadır.
3-Değerlendirme: Eğitim süreci sonrasında yapılmaktadır.
Öğretim sürecinde ne kadar başarılı olunduğuna bu şekilde karar verilmelidir.
Eğitim insanın yaşamsal bir ihtiyacıdır. İnsanlar
doğduklarında tek başınadır ancak bir toplum içinde dünyaya gelirler ve
hayatlarını toplum ya da grup içinde sürdürürler. Bu durum toplumun
beğenilerini kabullenmedir.
Eğitim toplumun gereksinimlerine göre değişir.