EĞİMLİ ALANLARDA YER ALAN YERLEŞMELER
EĞİMLİ ALANLARDA YER ALAN YERLEŞMELER
Eğimli ve engebeli alanlarda yer alan yerleşmelerin en önemli sorunları çeşitli alt yapı hizmetlerinin (yol, su, elektrik, kanalizasyon, eğitim, sağlık, güvenlik, ticaret, haberleşme vb. hizmetler) karşılanmasında karşılaştıkları zorluklar ve çeşitli doğal afet riskleriyle sıkça karşı karşıya kalmalarıdır.
Etek yerleşmeleri, düzlüklerin bitip dağlık alanların başladığı dağların etek kısmında kurulmuşlardır. Konumları itibariyle hem dağlık bölgelerin hayvancılık imkânlarından hem de ovalardaki ziraat faaliyetlerinden yararlanma şansına sahiptirler.
Dağ etekleri doğal su kaynaklarının sıkça yüzeye çıktığı alanlar olduğu için bu yerleşmelerin temiz su surunu pek olmaz. Ancak etek yerleşmeleri, deprem, sel baskını, çığ, heyelan gibi doğal afet riski ile karşı karşıya kalabilirler.
Dağlarla ovaların birleştikleri alanlar, çoğu yerde fay hatlarına karşılık geldiğinden, etek kısımları ise konumları itibariyle sıkça sel, çığ, heyelan ve kaya düşmesi gibi afetlere maruz kaldığından buralarda kurulan yerleşmeler her zaman risk altında bulunurlar.
Sırt yerleşmeleri, üzerindeki düzlüğün yerleşmeye uygun olduğu sırtlarda yer alırlar. İki akarsu vadisini birbirinden ayıran ve birbirine ters yönde eğimli yüzeyleri birleştiren yeryüzü şekli olan sırtların üzeri düz olabileceği gibi keskin de olabilir.
Sırtlarda kurulan yerleşmeler, temiz hava ve güzel manzaralardan faydalanma avantajlarına sahiptirler. Ancak su ve ulaşım sorunları, heyelan ve erozyon riski, kuvvetli hâkim rüzgârlara açık olma gibi açılardan oldukça fazla sorunun yaşanabileceği yerleşmelerdir.
Kuvvetli rüzgârlara açık olma, bazı yörelerde yerleşmeler ve nüfus üzerinde önemli etkiler bırakmaktadır. Mesela, Marmara Bölgesi’nde Karadeniz kıyıları, yılın büyük bir bölümü kuzey rüzgârlarına açık olduğu için bu rüzgârlara açık olan sahalarda, doğal, beşeri ve iktisadi şartlar yerleşmeler ve nüfus birikimine uygun olduğu halde bölgenin diğer kesimlerine nazaran söz konusu olumsuzluktan dolayı yerleşme ve nüfus yoğunluklarının oldukça düşük olduğu görülür (Arınç, 2016, 190).
Yamaç yerleşmeleri, dağların eğimli yüzeylerinde konumlanmışlardır. Birer su deposu olan dağların yamaçlarında yüzeye çıkan temiz su kaynakları, dağlık alanların temiz havası, doğal bitki örtüsü ve güzel manzaralar bu yerleşmelerin avantajlı yönleridir. Ancak erozyon sel, toprak kayması, çığ, kaya düşmesi, gibi doğal afetlere maruz kalma oranı yüksek olan yerleşmelerdir.