EDEPSİZLİK, YALAN VE SÖZDE DEMOKRASİ

Taktım bir kere su sosyal medya işine. Hiç sevmediğim ve hoşnut olmadığım bir alan. Ancak çağımızın olmazsa olmazlarından olduğu için mecburen takılıyorum. Ancak son dönemlerde öyle edepsiz işler dönmeye başladı ki, bu mecrada inanın hepsi +18’lik. Hatta daha alt yaş sınırını korumak gerekiyor.

Efendim, edepsizin ne olduğunu, kimlere söylendiğini öğrenmek için önce ‘edep’i bilmek gerek. Edebi bileceksin ki edepsizi tanıyacaksın. Üstelik “Edebi edepsizden öğren!” diye de bir laf vardır.

İşte bunun için bu mecradaki edepsizleri görüp edebin nede demek olduğunu görmek gerekir. Fakat ben yine de bu edepsizlerden uzak durmanızı tavsiye ederim.

Nedeni ise inanın hem ahlakınızı hem de moralinizi bozar bu edepsizler. Ne insan tanıyorlar ne ahlak ne edep. Habire sağa sola sallıyorlar. Bu yüzden aman dikkat diyorum.

YALAN ÜZERİNE SİYASET

Öyle bir süreçten geçiyoruz ki, gerçekle yalan biri birine karıştı. Neredeyse özdeş oldu. Ne yalan ne gerçek belli değil. Bir başka deyişle kim doğru söylüyor, kim yalan söylüyor belli değil. Kafalar karıştıkça karışıyor.  Sosyal medyada yapılan algı operasyonları ise bu işin cabası.

Hazreti Mevlana, “Ayran içinde nasıl yağ gizliyse, doğruluk cevherinde de yalan gizlidir” demiştir. Ama bizde tam aksi oluyor. Yalanın içinde yalan gizli. Buna kimi zaman ana muhalefet liderleri bile alet oluyor.

Bunun son örneği BBC’nin yaptığı yalan haberi kaldırmasına rağmen yapılan yalan paylaşımını muhalefet liderlerinin hala kaldırmaması. İşte sosyal medyanın getirdiği bir olgu gibi geliyor bana bu iş. Bu mecrada edepsizler kadar yalan söyleyenlerinde çoğalması ile at izi it izine karışıp gidiyor.

Eskiden büyüklerimiz “Yalan tohum gibidir; bire kırk verir. Verdiği kırkın her biri bir tohumdur ki; O bire kırk verir. Bilgi de tohumdur; bire yüz verir. Verdiği yüzün her biri bir tohumdur ki; Sana bilgelik, torunlarına da ilham verir” derlerdi.

Yani “Ne ekersen onu biçersin” misali. Bakalım bekleyip göreceğiz. Yalan üzerine siyaset yapanların ne kadar başarılı olup olmadıklarını. Yalan tohumumu çok verecek yoksa doğru bilgimi?

SÖZDE DEMOKRASİ ANLAYIŞI!

CHP’deki sosyal demokrasi anlayışının son yıllarda değişime uğradığını açık ve net olarak görmeye başladık. Bu kimi zaman parti merkezinde kimi zaman da yerel teşkilatta.

Yıllarca Deniz Baykal’ı Antalya’da muhabir olarak takip eden biri olarak partide tanıdım CHP’li yani ‘Sosyal demokrat’ sayısı hayli fazlaydı. Fakat bunların sayılarının yok denecek kadar azaldığını görmeye başladım.

Her dönem yeni yeni olayların yaşandığı Antalya CHP’de bu iş son dönemde baya rayından çıkmış durumda. Hem de herkese ‘Sosyal demokrasi’ veren bir siyasi partide.

Örnek verecek olursam hemen Nusret Bayar’ın CHP Antalya İl Başkanlığı döneminde yaşanan Korkuteli İlçe Yönetimi’ni görevden alma olayı.

Asıl örnek ise CHP Genel Merkezi’nin sorgusuz sualsiz seçilmiş Antalya İl Başkanı Nusret Bayar’ı görevden alması. Yerine ise aynı yönetimden Nuri Cengiz’in atanması.

Peki bu örneklerle ‘Sözde demokrasi’ anlayışı bitti mi? Hayır bitmedi. İmam cemaat meselesi gibi genel merkez ne yaparsa alt yönetimlerde ona benzer işlere imza atmaya başladı.

Gazeteci arkadaşım Teslime Tosun’un gündeme getirdiği bir il başkan yardımcılığı olayı. Atama ile Nuri Cengiz'in il başkanı olmasının ve Başkan Yardımcısı Mehmet Günal'ın istifa etmesinin ardından yerine yapılan seçimde tam evlere şenlik.

Partililerin önerilerini dikkate almayan ve her konuda ahkam kesen Cengiz, kendi kafasına göre İl Başkan Yardımcısı olarak Gürcan Merthatun’u atamış! Öyle böyle değil. Boş sayfaya imza atan yöneticilerin iyi niyetini suistimal ederek. “Ben yaptım oldu” mantığı ile.

Yahu arkadaş senin partindeki olmazsa olmazlardan sosyal demokrasi anlayışı nereye gitti? İnsan yönetimdeki diğer insanların görüşünü almaz mı? Sen böyle yaparsan partililerine ve seçmenlere nasıl kendini izah edeceksin?

Ama senin böyle bir derdin olsaydı zaten böyle yapmazdın. Kaldı ki o boş sayfaya imza atıp sonra itiraz edenleri ikna etme yoluna gitmezdin.

Birde atamasını yaptığın Gürcan Merthatun’a iyilik yaptığını zannediyorsan yanılıyorsun. Şimşekleri aileden sosyal demokrat olan Merthatun’un üzerine çekmekten öte gitmiyorsun. Sanırım Antalya CHP’deki ‘Sosyal demokrasi’ anlayışını bu birkaç örnekle anlatabildim.

ÖRNEK GENÇLİK OLMAK

Hepimize ilkokuldan başlayarak “Örnek insan” olma öğretisi verilir. Ama birçoğumuz bırakın iyi örnek olmayı kötü örnek olma yolana gitmişizdir. Bu örnek olma işi kimi zaman çocuklara, kimi zaman topluma kimi zamanda çevreyi temiz tutma gibi. Bunların sayısı çoğaltılabilir.

Bunun en son örneğini Kepez AK Parti Gençlik Kolları üyesi olan gençler sergiledi. Ellerine poşetleri alarak Kepez’deki ormanlık alanların içindeki çöpleri temizledi. Yaşadığımız orman yangınları sonrası örnek bir çalışma yapmışlar. Aslında bu gençlerin yaptığını normal zamanda hepimizin yapması gerekir.

Ama hayat şartları mıdır, yoksa vurdum duymazlık mıdır bilemiyorum. Bu örnek olma işini unutuyoruz. Oysaki bizim millet olarak en büyük özelliğimizi kenara ittiğimiz farkında bile değiliz.

İşte bu nedenle bu özelliğimizi bize hatırlatıp faydalı bir işe imza attıkları için Kepez AK parti Gençlik Kolları üyelerine teşekkür ediyorum.