DUYGULARA TESLİM OLMAK
Zaman geçtikçe, kendi içine yolculuk edersin adeta… Kim bilir belki de hiç varamayacağın yerler vardır içinde… Evet, kendi içinde. Hep hissedip de hiç yaşayamayacağını bildiğin duygulara yelken açarsın, ya da şöyle mi acaba?
Hep hissedip de bir gün bir yerlerde bıraktığın. Çok eskilerde bıraktığın mesela. Hani bazen en güzel şeyler hep eskilerde hep geçmişinde kalır ya. İki taraftan baksan da en kudretli duygu gelir konar içine... Ne fark eder ki ister geçmişte bırakmış ol, ister hiç yaşayamayacak ol…
Sonuçta bundan sonra yaşayamayacak olduğuna çıkmıyor mu yol? Bazen bazı şeyleri tam olarak anlamakta güçlük çekersin kendi içinde hissettiğin. Ya da anlamamak mı istersin acaba?
Engel olmaya çalışırsın mesela olamazsın. Karşı koymaya çalışırsın, yarı yolda kalırsın. İnce bir ipliğin üzerinde durursun savunmasız. Karşı tarafta birisi var bulanık. İpi yürüdükçe, o ve sen bulanıklık azalır…
İnce bir çizgi, ince bir ip gibi. Bir yoldur bu. Sert kayalara çarpacağını bilirsin çetrefilli yolda ama elini uzattığında yollarda sana eşlik edecek gücü görürsün…
Sadece buna biraz inancını artırmak gerekiyordur senin için… Biraz zaman belki biraz onay… Biraz imza bir şeylere. En güzeli de bu ya… Savunmasızlık. Teslim olmak duygularına…
İnsan hayatı teslim olabildiği duygulardan ibaret aslında. Yaşamında sessiz çığlıklarını haykırdığın tüm sükunetinle, savunmasızca savaştığın içinle. Çok uzaklara daldığın, bir daha yaşayamayacağını bildiğin, hatta belki de inandığın anlar vardır ya hani. Gelir konar içine, içinden göçenler… Ne bileyim konar işte… En kötüsü de bu ya…
Etrafına baktığında… Sonsuza dek vedalaşmışsın içindekilerle. Hani kimi anlar vardır yaşamında… Sessizce tüm sükunetini bürünerek konuşursun kendi içinle…
Pişmanlıkların, özlemlerin, umutların, hayallerin, sevinçlerin öfkelerin, sarıp sarmalar içini. İçindeki sen, ne çok şey söyler sana… Cevap vermek istersin, veremezsin, sorular sormak istersin alabildiğine, Sorarsın ama bir cevap bulamazsın.
Gönlünle konuşmanı diyorum, vermez sana cevap. Sadece hissettirir. Belki geçmişteki küçücük ama koskocamanmış gibi içini kaplayan anıların belki bir ukde. Keşke dersin, keşke…
İçin bir okyanus gibi alabildiğine derindir bazen, Ne engel olabilir ne karşı koyabilirsin. Sen sadece gönlünün sana yaşattıklarını solumakla mükellefsin. Soludukça artar sol yanında özlemin, soludukça keskinleşir o derinliğin…
KOCAMAN MUCİZELER
Bazen kendi içinden kaçmak istersin. Kendinden bile gizlersin bazı şeyleri. Lakin bir noktaya gelirsin. “Artık her şey bitti ben ben değilim artık benden geçti’’ dersin. Sonra bir el uzanır sana… Hayat koskocaman bir mucizeyi, getirir kondurur yaşamına…