DÜŞENİN DOSTU MÜSLÜMAN’DIR

Eleştirmenin, ayıp kusur bulmanın faydalı bir şey olduğuna dair tek bir satır var mıdır? Hayır! İhtimal bile verilemez böyle bir şeye… O halde hepimiz Kuran’a ve Allah’ın Resulüne iman eden İslamiyet’e teslim olan ve Allah’a kul olma sözü vermiş insanlar değil miyiz?

***

Ne oluyor ki bize hem şahadet getiren başka bir Müslüman’ı eleştirelim, onun hakkında ileri geri yorumlar yapalım. Hatta daha da ileri giderek cımbızla Müslüman kardeşimizin cümlelerini seçip onun sözlerini söyleyiş niyetini ve maksadını çarpıtarak fitnekar sözler sarf edelim.

***

Yoksa sözlerimiz bedava olduğu için mi söz israfındayız. Dilimizden çıkan her söz, özümüze yapışacak farkında değil miyiz? Allah Resulü (SAV) ne buyurmuştu: Bana 3 şey için söz verirseniz size cenneti söz veririm. Eliniz den diliniz den belinizden emin olun. Müslüman elinden dilinden ve belinden başkalarının zarar görmediği kimsedir.

***

Şimdi düşünelim bir. Elimiz ile kalem tutup yazıyoruz. Yazılarımız okuyan diller adedince söz oluveriyor. Sözler okun yaydan çıktığı gibi çıktımı daha gerisin geriye dönmüyor. Hele ki o sözleri videolar kayıt ettiyse makalelerde o sözlerin mührü var ise… 

***

İşte nasıl tevbe edersen et açtığın derin yarayı nasıl tedavi edebilirsin ki daha. Pişmanlık o an sana son ise fayda verir mi ki bu pişmanlığın başkasına. Tabii bir de pişman olmamak var işin ucunda. Cenab-ı Hak katında tutulan defterlerimiz var ya sağımız da solumuzda. Kaç boyutlu eksenli görüntüler ile santim santim kayıtlara alınıyor, hislerimiz duygularımız nefeslerimiz sözlerimiz düşüncelerimiz ve daha neler nelerimiz…

***

Bir kıssa ile başlamıştım dünkü yazıma. Siyonist bir Yahudi’yi ne sevindirir diye. İşte şimdi yeniden hesap edelim sözlerimizi ölçüp biçelim. Bin düşünüp bir söyleyelim. Yok yok artık söz söylemeyelim susalım. Zaman konuşsun. Allah’ın takdiri neyse artık o olsun. O takdirden önce takdir edilenin dışında sözlerimiz sarf olunmasın.

***

Öyle değil mi israfı yaratıcı sevmez. Öyle bir söz edelim ki israf olmasın yani günah olmasın. Hep sevaplara inkılap olsun o sözlerimiz. Fitnelere karışmasın. Cemiyetin yaralarına merhem olsun da aman tuz olmasın yüreğimizi sızlatmasın.

***

Bu hizmetin yıkılması yavaşlaması durması için çalışan geceleri uykusuz kalarak planlar hazırlayan gizli güçler. Şunu bilin ki çok güçsüzsünüz. Çünkü şeytanın ve şeytanlaşmışların hilesi çok zayıf olur. Düşenin dostu olmaz derler. Yalan bu yalan. Düşenin dostu Müslüman’dır düşkünlerin elinden tutar onu hayata topluma kazandırmaya çalışır.

***

Resulullah efendimiz kaç kere gitti Ebu Cehil’in kapısına bir Musa peygamber ki kaç kere gitti firavuna en yumuşak sözlerle. Nasıl bir zihniyet ki: o gün Musa a.s Firavun’a gitti diye eleştirsin. Muhammed a.s, Ebu Cehil’e gitti diye onu tenkit etsin. ( Haşa )

***

İKİ YOL VAR

Ne diyordu o gönüller sultanı. Bizler hüsnü zanna memuruz. Elimizde nur var topuz yok. Nur ışığı ile okşar. Hadi atalım elimizdeki topuzları. Alalım Resulullah’ın en güzel örnek ahlak ve üslubunu bir nur olarak. Işık saçalım o en karanlık insan alemlerine… Önümüzde iki yol var; Bilgin, çıktı yine bak tepeye bir grup güldürelim zalimleri katilleri Siyonistleri derken, diğer bir gurup hayır onları güldürmeyelim sevindirmeyelim diyor… Hangi gruptasın? Yap tercihini, yapalım tercihimizi…