DÜN DÜNDÜR BUGÜN DE BUGÜN

Rahmetli Süleyman Demirel’in dillere destan olan meşhur sözü “Dün dündür bugün bugündür” sözü var. Günümüzde de geçerliliğini korur. Bir işimiz buna benzemektedir. Aslında bu sözün hikâyesi başka. Şimdi bu sözü bir kenara not edelim. Önceki gün Antalya’da yapılan atamanın niye bu sözü hatırlattığı konusuna geleyim.

CHP’nin her dönem bir yerinde yer alan MEHMET TOSUN. Herkes onu ‘ÇAYCI” diye bilir ve tanır. Yiğit namı ile anılırmış ya. O da öyle. Mevzumuz bu değil.

Öncelikle şunu belirteyim; benim kimsenin işinde, aşında, makamında mevkiinde asla gözüm olmadı olmayacak da. Derdim kamuoyunu aydınlatmak ve etik olup olmadığına bakmak!


Mehmet Tosun, Nail Kamacı’nın Başkanlığı’nda CHP İl Yönetim Kurulu üyesi idi. “İdi” diyorum çünkü istifa etti. Kepez Kalkınma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü’ne getirildi zat-ı muhterem.

TOSUN kardeşimiz iyi bir solcudur ve bunu inkâr etmemiz mümkün değildir. Zaten bu yüzden bir dönem Muratpaşa Belediye Meclis Üyeliği ve Falez A.Ş. Başkanlığı yaptı. Muhtemelen hak etmiştir. Yoksa niye görev verilsin ki.

Niye mi? Gelin tarih sayfalarına bir bakalım. Yanılmıyorsam yıl 2005. Erdal Öner AK Parti’den Kepez Belediye Başkanı. O dönem Dokuma Fabrikası’nın arazisi ticaret merkezi yapılmak üzere bir Hollanda firmasına 49 yıllığına tahsis edilmişti.


Sonrasında STK’lar ve CHP’liler kızılca kıyameti koparmış, fabrikanın önüne çadır kurup günlerce eylem yapmışlardı. Asıl eylemi başlatan Yıldıray Sapan ve Hüsnü Şahin idi ama rolü MEHMET TOSUN ve avenesi kapmıştı.

Neyse başa ve konumuza dönelim. Bugün Kepez Kalkınma ve Dayanışma Vakfı’nın başkanı kim? Uğruna eylemler yapılan dönemin AK Partili, sonradan olma CHP’li Erdal Öner! 

Gelinen durumda ise eylemci Mehmet Tosun aleyhinde eylem yaptığı Erdal Öner’in emri altında müdür oldu. Etik midir değil midir bilemem.

Ama sonradan CHP’li olma Kepez Belediye Başkanı eylemlerin yapıldığı dönemde Erdal Öner’in Başkan Yardımcısı ve Dokuma Fabrikası’nın tahsisinde altında imzası olan Mesut Kocagöz böyle uygun görmüş.

Neymiş efendim, rahmetli Demirel’in dediği gibi,  “DÜN DÜNDÜR BUGÜN BUGÜNDÜR”müş! Allah bol kazançlar versin, yollarını açık etsin. Ne diyelim?

-------------------

İHMAL Mİ VURDUMDUYMAZLIK MI?

Ben bu CHP’li belediyelerin yaptığı işlere akıl sır erdiremiyorum. Lay lay lom işlerine para pul var, çalışacak eğlenecek adam var ama acil yapılması gereken işlere gelince TUNE!

Konyaaltı Hisarçandır, Üçoluk ve Gökdere mahallelerinde 1965 yılında alınan ‘Afete Maruz Bölge’ kararıyla ilgili AFAD İl Müdürlüğü, bölge güvenliği için ‘Zemin Etüt Çalışmaları’nı yapmasını talep etmiş.

Bu yazı 18 Mart 2024’te Konyaaltı Belediyesi’ne gönderilmiş. 8 aydır sümen altı edilmiş veya ne yaparız diye akıl aşındırmışlar! BADILCAN ŞENLİĞİ bitince akıllarına gelmiş; yazıya tam 8 ay sonra cevap vermiş Konyaaltı Belediyesi. ‘Yeterli personel ile teknik ekipmanlarımız olmadığından talep yerine getirilemeyecek’ minvalinde.


Kim hangi kafayla bu yazıyı yazıp gönderdi bilemiyorum. Lakin olayın aslına baktığımızda bu çalışmalar yapılmadığı için bölgede inşaat faaliyetlerinin tamamen durma noktasına geldiğini görüyoruz.

Yıllardır çözüm bekleyen bölge sakinleri, güvenlik riski ve yapılaşma sorunlarıyla karşı karşıya kalınca isyan etmiş durumda. Şimdi İHMAL Mİ VAR YOKSA VURDUMDUYMAZLIK MI siz karar verin!

----------------------

GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLMİŞ!

Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne bir süre önce atanan İlker Arslan ile görüşmek nihayetinde nasip oldu. Kızmamak lazım. Çünkü Antalya’ya Emniyet Müdürü olmak zor zanaat. İstanbul’dan sonra dünyanın gözbebeği bir şehir Antalya.

Bir bakıyorsunuz bakan gelmiş hooop havalimanına koştur. Bir bakıyorsunuz çok önemli bir toplantınız var hooop valiliğe koştur. Bir de bakıyorsunuz akşam olmuş günler geçmiş. Her gün böyle bir tempoda iş çok zor.


Evet, kendisini Lider Medya Genel Yayın Yönetmeni Sabri Çağlar ile birlikte ziyaret edip hayırlı olsun dileklerimizi ilettim. Haberden çok şehir üzerine sohbetler yaptık. Faydalı da oldu.

Fotoğraflardan sert mizaçlı biri olarak gördüğüm İlker Arslan GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLMİŞ! Babacan, sevecen ve hoş sohbetliymiş. İnanın çok keyif aldık.

Bir dahaki sefere yapılacakları ve şehre dair düşündüklerini konuşmak üzere sözleştik. Bu kez ev sahibi biz olacağız.