DÜĞÜN SALONLARINDA SAAT SORUNU
Antalya’da, yeni kontrollü normalleşme sürecinde salonlarda sınırlı sayıda kişi ve 1 saat süreyle nikah merasimi şeklinde düğün yapılabilmesine yönelik karar sonrası evlilik hazırlığı yapan çiftlerden bazıları rezervasyon tarihini ertelemeye başladı.
Antalya'da, yeni kontrollü normalleşme sürecinde nikah ve nikah merasimi şeklindeki düğünlerin, kişi başına minimum 8 metrekare alan ayırmak, katılımcı sayısı 50'yi geçmemek ve 1 saatle sınırlı olmak üzere yapılabilmesi kararı sonrası evlilik hazırlığı yapanları tarih belirleme telaşı sardı. Genelgenin yayımlanmasının ardından 5 aydır kapalı olan düğün salonlarında da yeni kurallara göre hazırlıklar başladı. Masa ve koltuk sayısının yanı sıra, yeni kontrollü normalleşme sürecine yönelik hijyen kurallarına göre düzenleme yapılan salonlarda, işletmeciler rezervasyon iptalleriyle karşı karşıya kaldı.
3 SAAT TALEBİ
Pandemi nedeniyle düğünlerini erteleyen ya da mart- nisan aylarına tarih alan çiftler, belirli sayıdaki kişiyle 1 saatle sınırlı nikah merasimi şeklinde yapılması kararı sonrası, işletmelerden rezervasyon iptali talep etti. Düğün Saloncuları ve Organizasyoncular İşveren Sendikası Antalya İl Başkanı Ahmet Topbaş, "Düğün yapacak çiftler 1 saat sınırını yeterli bulmuyor. Geçen yıldan sarkan rezervasyonlarımız var, tarih erteliyor. Yeni müşterilerimiz de 1 saat sınırından dolayı rezervasyon yapmıyor. Bizler pandemi tedbirleri kapsamında 3 saat sınırlamayla düğün yapılmasını istiyoruz. Evlilik hazırlığı yapan çiftlerimiz sürekli arıyor. 1 saat süreyle kimse düğün yapmak istemiyor. Bizler hazırlıklarımızı yaptık, bekliyoruz. Antalya'da 1 saat süreyle 50 kişi sınırlamasıyla nikah şeklinde merasim yapılmasına izin var. Gelen müşterilerimiz yeni kararlar sonrası sürekli rezervasyonlarını erteliyor" diye konuştu.
'AZ SAYIDA KİŞİ VE MÜZİKSİZ İSTEMİYORLAR'
Kır düğünü işletmecisi Gökhan Ay ise şunları söyledi:
"Dün insanlar düğün yapabileceklerinden umutluydu. Yeni kararla insanlar vazgeçti. Müşterilerimiz rezervasyonları iptal etti. Kararların ardından müşterilerimiz düğünden vazgeçti. Müşteriler, 50 kişiyle, müzik olmadan 1 saatte düğün yapmak istemiyor. Çiftler, ilerleyen günlerde sınırlamanın genişlemesi yönünde yeni kararlar bekliyor. Şu anda konuştuğumuz müşterilerimiz ikinci kararı bekliyor. Müzik olmadan, kontrollü sayıda misafir olmadan düğün yapılacağını sanmıyoruz."
'REZERVASYON İPTALİ YA DA ERTELEME İSTİYORLAR'
Düğün salonu işletmecisi Alirıza Topbaş da 5 ay kapalı kalan salonunu sabah erken saatlerde açıp, temizlik yaptığını anlattı. Salondaki masa, sandalye düzenini 50 kişiye göre ayarladığını aktaran Topbaş, kendisini arayan müşterilerinin rezervasyon iptali ya da tarih erteleme yaptırdığını söyledi. Topbaş, "5 aydır kapalıydık. Yeni genelge ile düğünlerin 50 kişilik nikah merasimi şeklinde 1 saat süreyle yapılacağı açıklandı. Biz sabah erken saatte geldik salonumuza, masamızı, sandalyemizi hazırladık. Bizi arayan çiftler kararlardan memnuniyetsizliğini belirterek rezervasyon iptali yapıyor. Bu karar sonrası çiftler düğün yapmak istemiyor. Kararların esnetilmesini istiyoruz" dedi.
SALON İŞLETMECİLERİNİN TALEBİ
Düğün Saloncuları ve Organizasyoncular İşveren Sendikası Genel Başkanı Barış Ay ise güvenli düğün sertifikasyonu programıyla düğünlerin yapılmasını talep etti. Dernekler 300 kişiyle kongre yapabilmesine rağmen düğünlere kişi sınırlamasını doğru bulmadıklarını belirten Ay, şöyle konuştu:
"Bizler ISO 9001 Kalite Yönetim Belgesi sahibi, kurallara uyan işletmeleriz. Yetkisiz kişiler ya da yetkisiz yerlerde yapılan düğünler nedeniyle yaşananlar sektör temsilcilerine mal edilmemeli. Güvenli düğün sertifikası projemize onay istiyoruz. Sertifikalı, güvenilir işletmeler olarak faaliyetlerimizi yürütebiliriz. Düğün sektörü adına son genelge ile mağdur olduk. Genelgede kısıtlamalara yönelik yeni düzenleme istiyoruz. Kalite yönetim belgesi ile düğün salonlarını denetliyoruz. Otellerde güvenli turizm sertifikasıyla turistler ağırlanabiliyor, restoranlarda yüzde 50 kapasite ile faaliyetler başladı. Salonlarda sınırlı sayıda kişiyle düğün yapılması bizi iflasa götürür."
DHA