DOĞAL GAZDAKİ DOĞAL YALAN!

Antalya’da gizliden gizliye yaşanan enteresan bir kavga gün yüzüne çıktı. Doğal gaz için herkes “Ben yaptım” cümlesini kullanınca bende “Ne oluyor” diye işin peşine düştüm.

Bir de ne göreyim? Doğal gaz için doğal yalanlar peş peşe sıralanmış. Kimisi doğal gazı getiriyor, kimisi hatları döşüyor, kimisi neredeyse abonelik çalışması bile yapıyor!

İsterseniz kim neyi söylemiş, gerçekler neymiş, doğalgazın asıl sorumlusu kimmiş, kim getiriyormuş veya getirilmesine kim sebep oluyormuş bir bakalım.

İlk önce doğal gazın bir şehre getirilmesinde en büyük pay hükümetin. Dolayısıyla Enerji Bakanlığı yatırım programına almadan allameyi cihan olsanız da bunu getiremiyorsunuz.

Çünkü, hükümetin ve bakanlığın aldığı karar doğrultusunda BOTAŞ’ın ana hattı o bölge getirip dağıtım yapan lisanslı firmaya teslim etmesi gerekiyor. Sonra ise iş belediyelere düşüyor. Yani belediyeler eğer bölgelerinde doğal gaz ile ilgili yatırım ve hat çalışması yapılabilmesi için meclis kararı alıp kazı için izin veriyor.

Daha sonra iş o bölgede doğalgaz yatırım işinden sorumlu hangi firma var ise o hemen planlar ve izinler çerçevesinde boru hattı döşemek için çalışmaya başlıyor. Tabi bu çalışmalar belediyelerin koordinasyonunda ve gözetiminde yapılıyor. Yani belediye ekipleri sadece gözetmenlik görevini yürütüyor. Buraya kadar işleyişi anladık sanırım.

Şimdi gelelim kimin ne söylediğine?

Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kasım ayı olağan toplantısında, “Antalyalıları doğal gazla buluşturacağız” dediklerini belirten Başkan Muhittin Böcek, ilk olarak Konyaaltı, ardından da meclisten Korkuteli, Manavgat, Alanya ve Gazipaşa’yla ilgili kararın geçtiğini ifade etti.

Başkan Böcek, “Elmalı’nın doğalgazı gündeme alındı. Şimdiden desteğiniz için teşekkür ederim” diye konuştu. Hatta yılsonuna kadar 430 bin doğalgaz abonesi olacağını açıkladı!

Oysaki bu konuda ilk müjdeyi bir süre önce Elmalı AK Parti İlçe Başkanı Haluk Altuntkaya vermişti. Hatta bu konuda çıkan tartışmada Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk’te, “Biz getiriyoruz” diye ortaya çıkmıştı.

İnanın herkes doğal bir rol çalmaya çalışmış bu konuda. Amma işin aslının öyle olmadığını yukarıda sırasıyla anlattım. İşin aslının öyle olmadığını da aşağıdaki satırlarda göreceksiniz.

Evet sevgili Antalyalılar. Bu şehirde doğal gaz işinden tek sorumlu kurum ENERYA ENERJİ! Hem de Türkiye’nin en yaygın ikinci doğalgaz dağıtım şirketi. 

ENERYA ENERJİ, bugün Antalya’da 1.970 kilometre doğal gaz hattı ile 96 mahalleye doğal gaz ulaştırıyor. Sadece 2021’de 150 bin aboneyi doğalgaz ile buluşturmuş.

En son da Korkuteli’nde, 5 mahallede 88 kilometrelik şebeke imalatı ile 11 bin 135 aboneyi gaz ile buluşturacak. Elmalı’da da böyle olacak. Yani ENERYA hat döşeyecek, abone çalışması yapacak.

Bu ilk kez doğalgaz uygulaması yapılan ve pilot bölge olan Kepez’de de böyleydi, diğer ilçelerde de böyle oldu. Başkan Böcek’in dediği gibi ilk önce Konyaaltı değil, 2008 yılında Olimpos Doğal Gaz AŞ’nin çalışması ile Kepez bu sistemle tanıştı.

Geldiğimiz nokta şu; doğalgaz konusunda herkes doğal yalanlar söyleyip rol çalmak istemiş. Bende diyorum ki, “GAZ UÇAR SÖZ KALIR.”

AHDE VEFA ÇOK ÖNEMLİ

Her ne kadar sözlük anlamında, “Sözünde durmak olarak” belirtilse de ahde vefa çok önemlidir yaşamımızda. Özellikle dostlar arasında büyük ehemmiyet arz eder. Ahlakı açıdan önemli olan sözünde durmanın karşılığı ahde vefa olmaktadır. Hem hukuki hem de ahlaki açıdan ahde vefa oldukça önemlidir.

Günümüzde çok ender rastlansa da karşımıza çıktığı zaman, “Çok vefalı bir dost. İşte ahde vefa bu” dediğimiz olmuştur. Bugün birkaç satırda anlatmaya çalışacağım bir konuda bunu göreceksiniz.

Antalya’da bir döneme gazeteci olarak damga vuran, ardından da iş dünyasında adından ATSO Başkanı olarak söz ettirip, siyasete girerek önce Büyükşehir Belediye Başkanı sonra milletvekili sonra tekrar Büyükşehir Başkanlığı yapan Menderes Türel damga vurmuştur.

Kimileri sever kimileri sevmez, kimileri siyaseten göklere çıkartır, kimileri de yerden yere vurur. Herkesin kendi fikridir. Fakat Menderes Türel bu şehrin en vefalı adamlarından biridir.

Yeni İleri Gazetesi’nin 1987 yılında ilk kez ofset olarak çıkarıldığı dönemde Türel’in ekibinde yer alan gazeteci arkadaşlarımızdan İsmail Kömür de vardı.

Aradan epey zaman geçti. Herkes farklı kurumlarda farklı alanlarda çalıştı. Ama İsmail gazeteciliğe devam etti. Bundan tam 28 gün öncesine kadar.

İsmail Kömür, geçirdiği beyin damarı rahatsızlığı nedeniyle 28 gündür Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisi’nde cihaza bağlı yaşam savaşı veriyor, hayata tutunmaya çalışıyor.

İşte bu noktada vefa ve ahde vefa devreye girmiş. Hem de yıllar önce bir süre birlikte çalıştığı Menderes Türel bu ahde vefayı göstermiş.  İsmail’in yaşam savaşında en büyük destek Menderes Türel’den gelmiş. İnanın bunu duyunca kendi kendime “Demek ahdi vefa ölmemiş” diye söylendim.

Bir taraftan ahde vefa gösteren Türel’e teşekkür ediyor ve “Sevgili İsmail asla pes etme. Dualarımız seninle. Hadi be kardeşim bir an önce sağlığına kavuşup aramıza dön” diyorum.