DOĞA MOTİFLERİYLE ANLATIM ÖRNEKLERİ
Geçmişten bugüne insanlar anlatımı kimi zaman sözle, kimi zaman işaretlerle, resimlerle, sembollerle, motiflerle gerçekleştirmiştir. Motifler bütün coğrafyalarda ve kültürlerde önemli bir yer tutmuştur. Eski insanlar bu motifleri hayatın her alanında iletişim aracı olarak kullanmışlardır. Bu yüzden semboller ve işaretler kültürlerin anlaşılması için önemli ipuçları olma özelliği taşır.
***
İslamiyet öncesi Türk topluluklarında ve Anadolu kültürlerinde yer alan ve doğayı konu alan pek çok süslemenin mezar taşlarında, giysilerde, halılarda, duvar üstleri gibi yerlerde günümüzde bile sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Antalya, mezar taşlarında en çok süsleme olan bölgelerden birisidir. Hatta Bedri Rahmi Eyüboğlu; “Bizim memleketimiz motif bakımından eşine dünyada az rastlanan bir zenginlik gösterir. Motif kundaktan mezar taşına kadar bizimle beraberdir.” demiştir[1]. Antalya’da bulunan tüm bu motiflere bakıldığında çok sayıda doğa motifi dikkat çekmektedir. Atalarımız tabiata büyük önem vermişlerdir. Doğaya uygun bir hayatı benimsemiş tüm hayat akışlarını doğaya uygun şekilde düzenlemişlerdir. Dağ, güneş, ağaç, su, bitki gibi doğa figürleri kutsal bir yer tutmuştur.
***
Bir diğer konu da Atalarımız topluma, çevreye, insanlara ve diğer tüm canlılara karşı sorumluluk sahibi olmuş, ince ve zarif düşünce yapısıyla bu gün dahi bizlere pek çok sayıda somut örnekler bırakabilmişlerdir. “Halka hizmet Hakka hizmettir” anlayışıyla faydalı işlerde bulunmaya özen göstermişlerdir. Öldükten sonra dahi iyilik ve hayırlı işlerde bulunma inceliğine sahip, zengin kültür ve medeniyet birikimi mezar taşlarına da yansımıştır. Örneğin eski zamanlardan bugünlere kadar devam eden, kuşların ve diğer canlıların toplanan yağmur sularını içebilmeleri için, mezarların bazen ayakucunda bazen başucunda küçük bölmeler yaptırılması "Ölümünde bile iyilik yapmak istemesinin ve tabiatı sevmesinin en canlı birer delili" sayılmaktadır.
***
Antalya’da eski mezarların çoğunun üzerinde doğa motiflerine rastladığınız, zamanın ve tabiatın tahribatına karşı direnen bu kadim taşlar, üzerinde bulunduğu toprakların bir bekçisi olarak durmaktadırlar. Lütfen bu taşlara sahip çıkalım ve koruyalım.