Doç. Dr. Tuzcu’dan kortizonlu göz damlası uyarısı
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu, 60 yaşın üzerinden itibaren sık görülen katarakt hastalığı ve tedavisine ilişkin bilgiler aktardı. Özellikle romatizma hastalığı olan veya alerji nedeniyle sistemik kortizon kullanan kişilerin dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu, bu hastalarda erken yaşlarda kataraktın gelişebileceği riskine karşı uyarılarda bulundu.
Katarakta bağlı hastalıkların yavaş ve ağrısız geliştiğini
söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tuzcu, "Normalde şeffaf olan
doğal göz merceğinin şeffaflığını yitirerek opak-beyazımsı bir görünüm almasına
katarakt denir. Lens bulanıklaşıp opaklaştığında, retinaya ulaşan görüntü
bulanıklaşır ve görme etkilenir. Katarakt tedavi edilebilir görme kaybının en
önemli sebeplerinden biridir. Katarakta bağlı şikayetler yavaş gelişir ve
ağrısızdır. Sıklıkla ilk olarak rutin göz muayenesi sırasında teşhis edilir.
Kataraktın en sık rahatsızlıkları ağrısız bulanık görme, ışıktan rahatsızlık ve
renklerin soluk ya da sarı görülmesidir. Yaşa bağlı kataraktların ekseriyatında
hastalığın ilerlemesi yıllar sürebilir. Kişilerde kataraktın nasıl bir hızla
ilerleyeceğini önceden kestirmek mümkün değildir" diye konuştu.
HASTALARIN YÜZDE 90'I
60 YAŞIN ÜZERİNDE
Hastalığın genç ve şeker hastalarında hızlı
ilerleyebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu, normal şartlarda
hastalığın yavaş ilerlediğini söyledi. Keskin görmede azalma, renkleri daha
cansız görme gibi sorunlar yaşayan Katarakt hastalarının, dünyayı soluk ve
bulanık gördüğünü aktardı. Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu, bilgilendirmelerine şu
ifadelerle devam etti:
"Gençlerde ve şeker hastalarında kataraktın ilerleme
süreci kısa sürebilir. Şeker hastalığında kataraktın ilerlemesi kan şekeri ile
bağlantılıdır. Kan şekeri düzensiz hastalarda daha hızlı katarakt gelişimi
olmaktadır. Gençlerde kataraktın en sık nedeni göze alınan travmalardır. Travma
sonrası katarakt genelde hızlı bir şekilde ilerler. Katarakt genellikle bir
yaşlılık hastalığıdır. Hastaların yüzde 90'ı 60 yaşın üzerindedir. Ancak
katarakt her yaş grubunda görülebilir. Örneğin yeni doğan bebeklerde doğuştan
katarakt adı verilen bir katarakt türü görülebildiği gibi çocuklarda, gençlerde
ve orta yaşlılarda da katarakta rastlanabilir. 50 yaşın altındaki kişilerde
görülen kataraktlarda altta yatan bir sebep aranmalıdır. Bu tür kataraktlar
kalıtsal olabileceği gibi şeker hastalığı gibi metabolik bozukluklar, travma,
geçirilmiş göz ameliyatı ya da göz içi enjeksiyonu, radyasyona maruz kalma,
korumasız olarak uzun süre güneş ışığı altında bulunma veya kortizon ve benzeri
ilaç kullanımı ile ilişkili olabilir."
"İLAÇLA TEDAVİ
YOK, ÇÖZÜM CERRAHİ YÖNTEMLER"
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Ayhan Tuzcu, katarakt hastalığının tedavisine ilişkin bilgiler aktardı. Hastalığın tedavisini sağlayacak herhangi bir ilaç olmadığını söyleyen Tuzcu, "Kataraktı iyileştiren veya önleyen hiçbir ilaç veya diyet yoktur. D vitamini kullanımını kataraktı engellememektedir. Ultraviyole ışınlarına karşı koruyucu olması açısından güneş gözlüğü kullanmak kataraktın gelişimini yavaşlatabilir. Katarakt tedavisinin tek yöntemi cerrahi müdahaledir. Kornea, retina ya da optik sinir problemi olmayan hastalarda yüzde 95’in üzerinde katarakt cerrahisi ile görme artışı sağlanır. Katarakt belirtileri hastayı rahatsız etmediği durumlarda ve görme düzeyleri makul seviyelerdeyken müdahale gerekmeyebilir veya bir süre beklenebilir. Katarakt cerrahisi günübirlik cerrahi girişimi olup hastalar çoğu zaman aynı gün taburcu olabilmekte ve kısa sürede günlük aktivitelerine dönebilmektedirler. Hastalar ameliyattan sonra azalan dozlarda 1 ay boyunca damlalar kullanır. Ameliyat sonrasında 1 hafta boyunca göze su değdirmemeli, ameliyatlı göze bastırarak ovalamamalı ve o gözün üstüne yatılmamalı. Ameliyat sonrasında 1 ay boyunca havuz ve denize girilmemeli. Hastaya rutinde kullandığımız monofokal denen tek odaklı mercek kullandığımızda ameliyattan sonra yakın görme için gözlüğe ihtiyaç duyar" diyerek hastalara çözüm yolu gösterdi.
İHA