DİNİ SOHBETLER

Esselmü Aleyküm Ve Rahmetüllahi Ve Berakatüh

Bizleri böyle bir vesileyle buluşturan rabbimiz Allah ( C.C )’e sonsuz Hamd’ü Senalar, son Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ( Sallallahü Aleyhi Ve Sellem ) Efendimize sonsuz Salatü Selam olsun.

Onun Ehl-i Beytine ve yolundan gidenlere de en güzel hayır dualar olsun.

Allah nasib ederse bundan sonra yazacağımız bu köşeye yaratılış hikmetlerimizden biri olan tanışmakla (Hucurat Suresi/13) başlamak isterim.

İsmim İsmail Taraklı.

1977 Karamürsel doğumluyum.  Aslen Bolu’nun Göynük ilçesindenim. İlkokulu bitirdikten sonra sırasıyla Karamürsel İmam Hatip Lisesi, Marmara İlahiyat Meslek Yüksekokulu, İstanbul İlahiyat Fakültesi, İstanbul AUZEF Sosyoloji Lisans ve Kocaeli Dini Yüksek İhtisas bölümlerini tamamladım Rabbimin izniyle.

Memuriyet hayatıma 2001 yılında Yalova’da başladım ve şu anda Akseki İlçe Müftüsü olarak görevime devam etmekteyim.

Kur’an-ı Kerim’deki 114 Sureden 103.sü olan Asr Suresi’nde yüce rabbimiz kurtulan kimselerin şu dört özelliğini zikreder: İman etmek, Salih Amel İşlemek, Hak’kı ve Sabr’ı tavsıye etmek.

Bizler de istedik ki hep beraber kurtulanlardan olalım. Rabbim cümlemizi muvaffak eylesin.

Bizler insan olarak hemen hepimiz çeşitli meşgalelerle hayatımızı idame ettirmek durumundayız.    Bununla beraber hangi işle meşgul olursak olalım, yaptıklarımızın hesabını rabbimize mutlaka vermek zorundayız. O halde bize düşen en mühim vazifelerden biri de söylediğimiz sözlerin, yaptığımız işlerin Allah’ın rızasına uygun olup olmadığının farkında olup, bu hayatı ona göre yaşamaktır.

Tabii ki sınırlı köşe yazısı ve haftada bir yazacağımız yazılarla bunu tamamen gerçekleştirme iddiasında değiliz. Fakat (Zariyat Suresi/55) buyrulduğu üzere bizlere düşen hatırlatmak. Karınca kararınca da olsa rabbimizin rızasını kazanmak yolunda elimizden gelen gayreti göstermeye çalışmaktır.

Yine bir Hadis-i Şerifte de buyrulduğu üzere: “Allah katında amellerin en sevimlisi az da olsa devamlı olanıdır”

Kıymetli dostlar!

İnsanoğlu yapısı itibariyle genelde, kendisine öğütte bulunulmasını pek sevmez. Fakat bizler doğru olduğuna inandığımız bildiklerimizi (tabii ki de karşımızdakini kırıp dökmeden) başkalarının yanında rencide etmeden güzel bir üslupla paylaşmalıyız. Bunu şöyle bir misal ile açıklayalım. Birinin sırtında onu sokmak isteyen bir akrep var, bu durumu, “Eğer uyarırsam bana kızabilir” diye görmezden gelebilir miyiz?

İnşaallah bizler de bu anlayış çerçevesinde her hafta değişik bir konu ile beraber olacağız. Cümleten Allah’a emanet olun.