“DEVLETİMİZ VAR OLSUN”

Hep derdik ya “Devletimiz büyüktür elbette yaralar sarılır. Önemli olan cana gelmesin…”

Zaten yangınların ilk günlerinde Manavgat’a  gelen ve mahalleleri ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Her şeyimizi kaybettik, traktör, ev araba, keçi, koyun neyimiz varsa yandı” diye dertlenen vatandaşlara “Hiç canınızı sıkmayın Allah’ın izni ile tüm yaralar sarılır. Yanan ne varsa hepsini yeniden alırız, hepsini yerine koyarız yeter ki canınıza gelmesin” dememiş miydi?

Evet, sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemi değil, yangının ilk gününden itibaren afetzedeleri hiç yalnız bırakmayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, diğer bakanlar, bürokratlar ve devletin tüm kurumları bu yaraları sarmak için gece gündüz demediler.

Yine vatandaşlarımız sadece ülkemizin dört bir yanından değil, dünyanın her bir bölgesinden o yaraların sarılması için olağanüstü bir gayret göstermişlerdi.

Eşyalar hızla tamamlanmış, traktörler, araç ve gereçler teslim edilmiş ve hayat yavaş yavaş normale dönmeye başlamıştı.

Bu arada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatı ile Ülkü Ocakları Genel Merkezi koordinasyonunda canlı hayvan kampanyası başlatılmış ve hayvanları telef olan çiftçilerimizin yaralarına bir nebze de olsa merhem olabilmek için ülkücü camia müthiş bir organizasyon yapmıştı.

Afetlerde zarar gören her bir vatandaşımızın yaralarının sarılması noktasında gayret gösteren her kim varsa ona teşekkür ediyorum ama Çevre ve şehircilik Bakanı Murat Kurum’a da özel bir parantez açmak istiyorum.

Bir insan bu kadar işinin takipçisi olur mu?

Gece gündüz demeden koşturup yapılan işlemleri takip ediyor, projeleri inceliyor, neticesine ulaşması için her adımı titizlikle kontrol ediyor.

Mesela Manavgat yangınında evi yanan İbrahim Amcaya 15 günde evini yaptırıp teslim etmesi…

Yangından etkilenen her bir mahalleyi tek tek ziyaret etmesi ki sayısını ben bile unuttum.

Alanya Bayır’dan Akseki Belenobası köyüne (mahalleye bir türlü alışamadım) kadar her yörenin kendi projesinin uygulanması için takipçi olması…

Önceki gün de yine geldi Bakan Kurum…

Yine yoğun bir tempo ve sahada ayak basmadık yer bırakmadı.

O gezi esnasında TOKİ tarafından yapımına başlanan evlerin bir kısmının da neredeyse bitmiş halini görünce bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın haklı gururunu hissettim ve “Devletimiz var olsun” demekten kendimi alamadım.