DEVLET BAHÇELİ'DEN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AÇIKLAMASI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Lafa gelince büyük dava adamı rolüne bürünenlerin, ne kadar küçüldüğünü, başkalarının dolduruşuna gelerek nasıl kişiliklerini kaybettiğini gördük" dedi. Bahçeli, İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına ilişkin "İstanbul Sözleşmesi etrafında yürütülen tartışmalar esef verici boyuttadır. Kadına şiddet sanki cezasız ve yaptırım kalacaktır. Sorumsuz bir istismar kampanyası yürütülüyor. Bu sinsi propagandanın sistematik şekilde körüklendiği açıktır. MHP kadına karşı şiddeti ön şartsız reddetmektedir" dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, "13. Olağan Büyük Kurultayımızın hazırlıklarını gerçekleştirmek maksadıyla toplantılarımıza ara vermiştik. Çanakkale Deniz Zaferi'nin 106. yıl dönümü olan 18 Mart'ta tarihi buluşmamızı, örnek gösterilecek demokratik şölenimizi aziz dava arkadaşlarımızın irade ve iştirakiyle icra ettik." ifadelerini kullandı.

KOVİD-19 salgını nedeniyle katılımı sınırlı tutmaya, maske ve sosyal mesafe tedbirlerine azami riayet etmeye dikkat ve titizlikle özen gösterdiklerini belirten Bahçeli, "Elbette salonlara sığmayıp taşmayı isterdik. Elbette dileyen, isteyen, heves eden her insanımızla, her dava arkadaşımızla görüşmeyi, ortak bir heyecanda birleşmeyi arzu ederdik. Fakat salgının yol açacağı tehlikeleri düşünerek davetli sayımızı mümkün mertebe kısıtlı tuttuk. Buna rağmen 13. Olağan Büyük Kurultayı'mız muhteşem bir atmosferde gerçekleşmiştir." diye konuştu.

MHP'nin çok mühim bir demokratik etabı yüz akıyla geride bıraktığını kaydeden Bahçeli, siyasi partilerin, demokrasi hayatının vazgeçilmez ögeleri olduğunu, parti kongrelerinin hem geçmişin mütalaa ve muhasebesine, hem de gelecek hedeflerin mukavele, muhakeme ve muhtevasının tezahürüne bir fırsat, bir ortam, bir vesile olduğunu dile getirdi.

"GAYEMİZ DAHA KUDRETLİ BİR DEVLETTİR"

MHP 13. Olağan Büyük Kurultayının, Türkiye'nin kritik bir dönemecinde, siyasi, ekonomik ve diplomatik zorlukların çetrefilleştiği bir kavşak noktasında vuku bulduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:

"18 Mart 2021 tarihinde, Anadolumuzun sazıyla, sözüyle, ruhuyla kenetlendik. Şehitlerimizin haysiyetiyle, hatırasıyla, hamiyetiyle sözleştik. Yurdumuzun oyunuyla, onuruyla, oğul vermiş haşmetiyle bütünleştik. Toprağımızın acısıyla, hüznüyle, sevinciyle birleştik. Milletimizin iradesiyle, itibarıyla, varoluş kıvancıyla bilendik. Semahın hasretiyle, semanın huzuruyla, sevginin engin ufkuyla kaynaştık. Beşeriyeti zelzele gibi sallayan salgın hastalığa rağmen, yüreğimizdeki heyecanla, gönlümüzdeki kızıl elma ülküsüyle, aklımızda Türkiye sevdasıyla istiklal için 'birlik' dedik. Küresel senaryolara, zalim planlara, iç ve dış husumet cephesine meydan okuyarak istikbal için 'dirlik' dedik. Türklüğün boynunu bükmek, Türk milletini boyunduruk altına almak için vaziyet kollayanlara, ortam yoklayanlara sarsılmaz bir inançla seslenerek kazananın Türkiye olacağını haykırdık. Demem odur ki, istiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak. Gayemiz daha güçlü bir Türkiye'dir. Gayemiz daha müreffeh bir millettir. Gayemiz daha kudretli bir devlettir. Bu mücadelede, üç hilal mücevher gibi parlayan şuurumuzun ziyneti, Bozkurt ise kutlu ülkülerimize giden yolun Ergenekon'dan beri kılavuzudur. Yaşanmış geçmişin yazılmış sayfaları nereden gelip nereye gitmek istediğimizin her yönüyle belgesi niteliğindedir."

Çile çekseler de ilkelerine çizik çekmediklerini dile getiren Bahçeli, "Mahkum olsak da, irademize mahcubiyet lekesi düşürmedik. Zindana girdik, 'Vatan sağ olsun' dedik. Şehit olduk, 'Vatan bölünmez' dedik. Gözyaşlarını içimize akıtıp, Allah bes baki heves dedik. Satanlardan, kaçanlardan, korkanlardan, dönenlerden, yılanlardan, yorulanlardan, ilk sallantıda yoldan sapanlardan olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Ülkücü yaşadık, ülkülerimizi fazilet ve fedakarlık ruhuyla yaşattık." diye konuştu.

"KİMİLERİ DEVRİLMEMİZİ BEKLEDİ, KİMİLERİ ARAMIZDAN DEVŞİRİLDİ"

MHP'nin 52 uzun yıldır pek çok badireyi aşarak bugünlere ulaştığını kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Kimileri devrilmemizi bekledi, kimileri aramızdan devşirildi. Bazıları düşmemizi bekledi, bazıları da yakamızdan düşüp gitti. Nefsine esir olanlar, nefesi yetişmeyenler, çıkar ve ikbal peşinde niyetini kirletenler zaman içinde ya kendiliğinden ayrıldılar, ya da gerçek yüzleri netleştiğinden kararlılıkla ayıklandılar. Lafa geldi mi, büyük dava adamı rolüne bürünenlerin, süreç içinde ne kadar küçüldüğünü, ne kadar bayağılaştığını, başkalarının dolduruşuna gelerek nasıl kişiliklerini kaybettiklerini üzülerek gördük ve yaşadık. Bunların, Milliyetçi Hareket Partisi'ne karşı yapılan karanlık operasyonlarda figüranlığa nasıl da teşne olduklarını ibretle seyrettik. Çok şükür ayrık otlarından arına arına kabuğun içinde saklı duran özü çıkardık, öz değerlerimizle, özgüven içinde geleceği kucaklamak için atılganlık ve cesaret gösterdik. Her dem yeniden doğarak, her gün bir başka açarak, tuzakları bozarak, iftiraları yenerek, kumpas duvarlarını berheva ederek kutlu davamızı onun bunun doymaz kursağına bırakmadık, ona bunun melun emeline peşkeş çekmedik, çektirmedik."

Partisinin 13. Olağan Büyük Kurultayının 106 yıl önce Çanakkale'de devleşen imanın ve mücadele dirayetinin aynısıyla hayat bulduğunu ifade eden Bahçeli, karşılaşılan yer ve zaman, çatışan unsur ve düşmanlar değişse bile hedeflerin aynı, yöntemlerin benzer, işbirlikçilerin tanıdık olduğunu vurguladı.

Bahçeli, MHP'nin 2023 yılını kafasında cem etmiş, ondan sonraki yılların yol haritasını belirlemiş bir anlayış, bir arayış, bir amaç eşliğinde yoluna devam edeceğini belirterek şunları söyledi:

"Büyük Kurultayımızda, geleceğe dönük beş aşamalı stratejik hedeflerimizle rotamızı çizmiş durumdayız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, 2023 ve takip eden on yılları kapsayan stratejik hedeflerimizin ilki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne, daha yerinde bir ifadeyle, Türk Tipi Başkanlık Modeline sahip çıkmak, ilke, kural ve kurumlarıyla yaşamasına, daha doğrusu kökleşmesine hizmet etmektir. Sivil, geniş katılımlı, herkesi kapsayan, yeni yönetim sisteminin ruhuna ve dokusuna müzahir bir anayasa hazırlığı ikinci stratejik hedefimizdir. Çalışan, üreten, ruh kökümüzden beslenen, manevi ve moral değerlerimizle eklemlenen yeni, yerli ve milli bir ekonomik sistemin ihyası ve inşası üçüncü stratejik hedefimizdir. Cumhur İttifakı'nın varlığı içinde terörle amansız mücadeleye, son terörist, son kanlı silahıyla ele geçirilesiye kadar destek vermek, Türk milletini bu şiddet ve dehşet sarmalından çekip çıkarmak dördüncü stratejik hedefimizdir. Hem ülkemizde, hem de küresel ve bölgesel zeminde diyalog, barış, huzur, sükunet ve istikrar beşinci stratejik hedefimizdir."

Cumhur İttifakı'nın munzam ve muazzam varlığıyla Türkiye'ye sahip çıkacaklarını dile getiren Bahçeli, "Al bayrağımızın solmasına, aziz milletimize zincir vurmaya çalışan yerli ve yabancı ahmaklara izin vermeyeceğiz, müsaade etmeyeceğiz." dedi.

UYGUR TÜRKLERİ AÇIKLAMASI

 Türk milleti bu coğrafyanın kınına sığmayan kılıcıdır. Özellikle hiç kimse bize Türklük konusunda bir şey söyleyemez. İkazen hatırlatma yapamaz. Uygur Türklerinin hüznü yüreğimizdedir. Lütfen dikkat buyrunuz, Türk milleti ile gönül bağı kopmuş kim varsa bize Uygur Türkleri konusunda ileri geri konuşuyor. Haininden hayasınıza kadar hepsi ağız birliği etmişcesine bilirkişilik taslıyor. Be ey gafiller Türklük sizin ne ara meseleniz oldu? Limassol'deki faşistlerle sizin aranızda ne fark vardır? Niyet sahiplerinin derdi başkadır. Herkes haddini bilsin. CHP böyle demiş, İP şöyle demiş, bizim için sadece gürültü kirliliğidir.

Türkmeneli Türktür, Türk'ün ta kendisidir. Türk'ün mezhepsel ayrımı değil, tarihi kimliği, her şeyin önünde ve üstündedir. Bu uğurda samimi mücadele veren Türkmen kardeşlerimizin yanında olan Sayın Erşat Salihi'ye teşekkür ediyor, çalışmalarını hiçbir zaman unutmayacağımızı söylemek istiyorum.

Andımız'ı istismar edenler, bu sevdadan ilelebet mahrum olan kimliksizlerdir. Mazide yaptıkları hem kefilimiz hem de umudumuzdur.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AÇIKLAMASI

İstanbul Sözleşmesi etrafında yürütülen tartışmalar esef verici boyuttadır. Kadına şiddet sanki cezasız ve yaptırım kalacaktır. Sorumsuz bir istismar kampanyası yürütülüyor. Bu sinsi propagandanın sistematik şekilde körüklendiği açıktır. MHP kadına karşı şiddeti ön şartsız reddetmektedir. Ancak sabahtan akşama kadar televizyon ekranından şiddeti teşvik eden programları da aynı oranda kınadığımızı da söylemeliyim. İstanbul Sözleşmesi beklentileri karşılayamamıştır. 

Sözleşmeden çekilmek de hukuki bir tasarruftur. Feshi doğru ve yerinde bir uygulamadır. Kadın haklarının yalnızca feshe bağlamak cehalet olduğu kadar bilinçli bir sapmadır. CHP yönetimi taciz vakalarını unutmuş gibi davranarak suyu bulandırmaktır. Zillet ittifakı sürekli krize oynamaktadır. 

HARP OKULLARI YÖNETMELİĞİNDEKİ DEĞİŞİKLİK

TSK'nın töhmet altında bırakılması, irticai tehditlerin odağı haline geleceğinin yüzsüzce ifade edilmesi tepeden tırnağa kara propagandadır. 15 Temmuz'da yaşanan işgal girişiminin tarafı olan terör örgütünün TSK'ya nasıl yuvalandığına dair bir fikriniz var mıdır? FETÖ'nün 1980'li yıllardan bu yana askeri okullara nasıl sızdığını nasıl hafıza kayıtlarından çıkardınız? Zillet cephesine soruyorum Müslüman Türkiye'nin inançlarından ne istiyorsunuz? FETÖ'cülerin peşine takılmaktan utanmadınız mı?

ERKEN SEÇİM İDDİALARINA YANIT

Sonbaharda seçim olur diyenler, rüyalarında darı ambarı düşlüyorlar. Kılıçdaroğlu ve İP’e dolanmış yoldaşları, boşuna heveslenmesin, boş yere umutlanmasın, seçim zamanında yapılacak, bu millet ufkunu karartan zilleti önüne kattığı gibi kaçtığı yere kadar kovalayacaktır.

DHA