DERS NİTELİĞİNDE BİR YILIN HESABI!
Dün Antalya Ticaret ve Sanayi Başkanı Ali Bahar’ın birinci
yılını değerlendirdiği basın buluşması vardı. Her şeyden önce babasını kaybeden
Bahar ve ailesine başsağlığı diliyorum. Böyle zorlu günde bir de böylesine
önemli bir buluşma sanırım zor ötesi bir iş. Ama helal olsun. Acısını içine
gömüp şehrin sorunlarına hemhal olmak daha bir zor olsa gerek!
Bahar’ın, “Cuma babamı kaybettim, bugün karşınızda bir yılın
hesabını veriyorum. Şarampol'de bakkal dükkanını işlettiği günden itibaren
aralıksız çalışan babam da bunu isterdi. Acımızı içimize gömüp vakit
kaybetmeden çalışıyoruz” sözleri çok anlamlıydı.
ATSO Başkanı Ali Bahar, bir yılın sunumunu yaptı. Ama asıl
önemli mesajları soru-cevap bölümünde verdi. Ben önce sunumdan başlayıp bana
göre DERS NİTELİĞİNDE olan bazı konuları aktarmaya çalışacağım. Ders diyorum,
çünkü Bahar, sadece ekonomi değil kent için yapılması gerekenlerin de altını
çizdi.
Bahar, dünyada yaşanan her olaydan Antalya'nın etkilendiğini
kentin çok göç aldığını hatırlattı. Çok haklı. Birileri bu gidişata DUR demeli.
Aksi halde GÖÇ EYLEME sırası bize geldi.
Bahar, seçim döneminde ÇİFT KANATLI MELEK mottosunu
kullanmıştı. Bunun anlamı da seçilmesi halinde Organize Sanayi Bölgesi Başkanı
da olarak hem ticaret hem sanayiyi birlikte geliştirmek istemesiydi.
Yapılanlara ve yapılacaklara baktığımız zaman TEK KANAT mı
yoksa ÇİFT KANAT ile mi uçulduğunu anlayacaksınızdır. Çünkü ATSO PARA
TOPLAMANIN ötesine geçmiş.
Ben sunumdaki birçok konuyu haberden okuduğunu tahmin ederek
soru cevap bölümündeki konuları aktaracağım. Özellikle turizmde kayıt dışı ile
ilgili önemli adımlara öncülük edilmiş.
Bahar, önemli bir konuya parmak bastı toplantıda.
Yabancıların konut dışında arsa ve tarım arazisi aldıklarına vurgu yaptı. Bu
konuda acil önlem alınması gerektiğini söyledi.
Bahar, Altıntaş mahallesindeki yapılaşma ve altyapı
sorunlarına da değindi. 40 yıllık Kırcami imar planına da dikkat çekip;
“Kırcami'ye de böyle çözüm bulacaksak, yandı gülüm keten helva. Kırcami
konusunda birlik beraberlik içerisinde şehrin iyiliği için hareket
edilmeli" diyerek hem yerel idarelere hem de Ankara’ya mesaj verdi.
Kentte toplu iş yeri yapılması gerektiğini vurgulayan Bahar,
iş yerlerinin şehrin dışına çıkarılmasını ve bunun trafiği rahatlatacağını
anlattı. Çözümün toplu iş yerleri kurmakta olduğunu belirtti.
Ve Bahar, “Antalya toplu iş yerlerini, metroyu hak eden
şehir. Antalya altın yumurtlayan tavuktur. Yatırımın 20 katını ülkeye
kazandıran kenttir" diyerek başka bir konuya parmak bastı.
Bahar, OSB’nin hemen yanı başındaki Döşemealtı’nda kangren
olan Kırkgöz Sanayi Sitesindeki krize de dikkat çekti. Sadece o mu? Ayrıca
bölgede yaşanan çöp sorununa da.
Ama buranın asıl sahibi olan yöneticilerin bu tespit ve
sorunu dile getiren cümlelerden anlayacağını hiç sanmıyorum. Onların derdi ne
sanayici ne esnaf ne de bölge halkı!
İnanın her cümlesi bir DERS her satırı ALINASI MESAJ
niteliğindeki ATSO Başkanı Bahar’ın böylesine acılı bir gününde önemli konuları
tek tek anlatması birilerinin zoruna gidebilir amma bu şehrin hayrına
olacaktır.
“Hangisi DERS?” diyenler için hemen anlatayım. Bahar, yeni
yapılan siteler veya apartmanların altına yapılan otoparkların amacı dışında
kullanılmasına izin verilmemesini istedi!
Başka? Belediyelere çağrı bulunarak yeni yapılacak
VİLLALARIN ÜSTÜNE GES yapılmasının zorunlu koşulmasını, yapmayanlara da RUHSAT
VERİLMEMESİNİ talep etti!
Bana göre bir saniye bile kaybedilmemesi gereken İMAR PLANI
konusunu gündeme getirdi Bahar. Dedi ki “Bu şehrin 50 yıl sonrasının ve o
zamana kadar geçecek sürenin planı hemen yapılmalı.”
İnanın bunun ne kadar zorunlu bir konu olduğunu bilip
yaşayan biriyim. Doğduğum Konya’da dönemin Belediye Başkanı Ahmet Hilmi
Nalçacığil, 30’ar metrelik geliş-gidiş şehir içi yolları yaparken kendisine çok
karşı çıkılmış, “Top mu oynayacağız?” denilmişti.
Rahmetli Nalçacıgil, “Siz bugünü değil 20 yıl sonrasını
düşünün” diyerek ileriyi göstermişti. Yıllar geçti ve o yolun ortasından
gidiş-geliş tramvay hattı geçirildi. Rahmetliye çok hak veren oldu ama nafile!
Neyse ben konuma döneyim. ÇİFT KANATLI MELEK meselesinin
örneğine. Son 6 yıldır CEK CAK ile bir türlü hayata geçirilemeyen KORKUTELİ OSB
vardı. Hatırladınız mı?
Şimdi burası MERMER işinden öte KARMA OSB olarak hayata
geçiriliyor. Bunu da sanayici istiyor. Öyle Ali Bahar kafasından yapmıyor ha.
Bahar’ın anlattığına göre doğru bir karar alınmış ve
şimdiden 65 yatırımcı tahsis için başvuru yapmış. Eee ATSO-OSB kanatları
çırpınca ÇİFT KANATLI MELEK uçuşa geçmiş!
Bir diğer ÇİFT KANATLI MELEK mevzusu ise OSB’ye yapılan
Teknik Anadolu Lisesi. Bunun benzeri için 4 belediyeden yer talebinde bulunmuş
OSB-ATSO. Umarım herkes destek verir ve HEM PATRONLAR hem de geleceğimiz
çocuklar ÇİFT KANATLI MELEK olur!
Kaleiçi’nin güvenlik sorunu için de Antalya Emniyet
Müdürlüğü ile ortak bir dizi çalışma yaptıklarını anlattı Ali Bahar. Lakin
burası bir statüye kavuşturulmadan her şey pansuman kalır.
Yaz yaz bitmez. Ekonomi, iş dünyasının sorunları, kentsel
sorunlar derken bir soru üzerine konu Antalyaspor’a geldi. Bahar, “ATSO ve OSB
olarak Antalyaspor'a hep ve tam destek olma noktasında duruyoruz. Böyle de
yapmaya devam edeceğiz" yanıtını verdi.
Ve son nokta. Benim sorduğum, “Kızmayacağız, küsmeyeceğiz,
gitmeyeceğiz” diyorsunuz amma meclisinizde bunu sağlayabildiniz mi?” sorusuna
ATSO Başkanı Ali Bahar net cevap verdi.
“Biz polemikle yaşayan bir şehir istemiyoruz. Şehrimizin en
büyük sorunu birlik ve beraberlik olamama. Daha ilk mecliste bana 4 yıl başkan
demeyeceğini söyleyen arkadaşımızın ayağına gittim. Şimdi bana başkanım diyor.
Ben herkese yüreğimi, elimi ve yanağımı uzattım.”
Sanırım bu kadar uzun yazıdan sonra bu cevap ATSO Başkanı Ali Bahar ve ekibinin ne denli başarılı ve doğru yolda olduğunun göstergesi. İyi uçmalar ÇİTF KANATLI MELEKLER!