'Derinliği belli olmayan atlamalar ölümcül olabilir'
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Niyazi Nefi Kara, derinliği belli olmayan suya atlamanın çok tehlikeli olduğunu söyledi.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Niyazi Nefi Kara, derinliği belli olmayan suya atlamanın çok tehlikeli olduğunu söyledi. Kara, yüzüstü atlamanın boyun ve omurilik kırıklarına, göğüs üstü atlamanın ise kaburga kırıklığına bağlı iç organlara zarar verdiğini belirterek, bu tür atlamaların ölümcül sonuçları olabileceğini söyledi.
Özel hastanede görev yapan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Kara, yaz aylarının gelmesiyle özellikle gençlerin derinliği belli olmayan sulara yüksekten atladığını, bunun da hayati risk oluşturduğunu anlattı. Yüzüstü atlama yapıldığında genellikle boyun kırıklığıyla karşılaştıklarını anlatan Kara, "Sığ ve derinliği belli olmayan suya atlamayın" önerisinde bulundu. Antalya'daki falezlerde bir gencin göğüs üzerine atlama sonrası öldüğünü hatırlatan Kara, göğüs üstü atlamaların kaburga kırıklığı sonrası iç organlara zarar verebileceğini söyledi. Bu tür atlamaların çok tehlikeli olduğunu belirten Kara, hayati önem taşıdığına dikkati çekti.
KALICI HASAR OLUŞABİLİR
Yaz aylarında sıcak havanın etkisiyle gençlerin serinlemek için yüksek kesimlerden suya atladığını belirten Opr. Dr. Kara, “Sığ alana balıklama yani kafası üzerine atlayan kişilerde en çok boyun kırığıyla karşılaşıyoruz. Boyun kırıklarında maalesef boyundan aşağıdaki bütün organları etkilediği için kol ve bacaklarda kalıcı felç olabiliyor. Ameliyat edip kurtaramadığımız hastalarımız oluyor. Bunların birçoğu genç hastalar. Çok üzücü sonuçlara neden oluyor" dedi.
'ÖLÜMCÜL SONUÇLARI OLABİLİYOR'
"Derinliği bilinmeyen yüksek kesimlerden suya atlamayın" önerisinde bulunan Kara, "Karın üzerine atlandığında iç organlara zarar verebilir. Kaburga ve omurga kırıklıklarıyla karşılaşılabilir. Bunların çok tehlikeli sonuçları var. Bu yüzden sığ olan yerlere atlamamak gerekiyor. Aynı şekilde paraşütle atlayan kişilerde de bazen ip kopması sonucu düşüp bacak ve omurga kırıklarıyla karşılaşıyoruz. Ama en tehlikelisi kafa üzerine atlamaktır. Suya sert vurduğunda betona çarpmış gibi oluyor. Atlamayı çok önermiyoruz ama atlamak isteyen kişilere çivileme yani ayakların üzerine atlarlarsa yine de bacaklarındaki kırıklarla idare edebilirler. Ama kafa üzerine atlamak tehlikeli olmakla birlikte ölüm sonuçlarına neden olabiliyor" diye konuştu.
'BETONA DÜŞMÜŞ GİBİ HİSSETTİRİYOR'
Antalya'da, arkadaşlarıyla girdiği iddia üzerine Deniz Şahin (15) isimli gencin 40 metrelik falezlerden denize göğüs üstü atlayıp öldüğünü hatırlatan Opr. Dr. Kara, “Şok etkisi var. Betona düşmüş gibi hissettiriyor. Kaburgası kırılıp iç organ yaralanmaları olabilir. Çok tehlikeli. Yaklaşık 3 gün önce de Köprülü Kanyon'da bir genç kafa üzerine atladıktan sonra ciddi boyun kırığı ve omurilik yaralanmasıyla karşılaştık. Ameliyat oldu ama sonuç yüz güldürücü olmuyor. O yüzden mutlaka çok dikkat etmek gerekir. Çünkü küçücük bir zevk, küçücük bir eğlence gibi görülse de hayatınıza mâl olabilir. Tıpkı kasksız, kontrolsüz motosiklet kullanmak gibi. Bu şekilde de yaralanmalarla karşılaşıyoruz" dedi.
'YÜKSEKLİK ARTTIKÇA HIZ DA ARTIYOR'
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Serdar Alfidan ise yüksekten atlanıldığında suyun yüzey gerilimiyle vücudun temas ettiği bölgenin şiddetli basınca maruz kaldığını dile getirdi. Alfidan, “Bu basınç ne kadar hızlı bir şekilde suyla temas ederse buna paralel olarak vücutta şiddetti travmalara neden olur. Bu bizim çarpma bölgemizin ne kadar geniş olduğuyla hızımızla temas edilen sıvının niteliğiyle tamamen bağlantılıdır. Ne kadar yüksekten atlarsak hızımız da o kadar artacağı için bu basınca daha çok maruz kalmış oluyoruz. Yapılan çalışmalar genellikle 50 metrenin üzerinden gerçekleşen atlamalarda hemen hemen kurtulma şansın olmadığı sonucunu doğurmuştur. Bu yüzey gerilimine vücudun maruz kalması durumuna beton etkisi deniyor. Sanki normalde alçak bir mesafeden atlanıldığında suyu yararak içine giriyoruz ama yüksekten atladığınız zaman su o noktada beton etkisi yaratıyor. Sert bir zemine çarpmışız gibi bir etki oluşturuyor. Oradaki yüzey gerilimini vücudumuz ayıramadığı için kırıklar, ciddi yaralanmalar ortaya çıkabiliyor" diye konuştu.
SUYLA TEMAS EDİLEN NOKTA ÇOK ÖNEMLİ
Yüksekten atlama sırasında suyla temas edilen noktanın çok önemli olduğunu belirten Opr. Dr. Alfidan, “Ayaklarımızla suya girdiğimizde mesafe yüksek de olsa çok fazla zarar vermeyebiliyor. Ama karın üstü, sırt üstü gibi yüzey alanı geniş bölgelerde ciddi yaralanmalar ve yaralanan dokuların miktarı artıyor. Balıklama atlamalarda ise beton etkisi nedeniyle kafa travmalarıyla karşılaşabiliyoruz. Ani travma nedeniyle omurilikte kırık, çıkık meydana gelebiliyor. İç organlarda zedelenmeler, karaciğer ve dalak yırtılması gibi durumlarla da karşılaşabiliyoruz" dedi.
Yükseklik arttıkça riskin de arttığını belirten Opr. Dr. Alfidan, zaman zaman alçak zeminden suya atlansa bile ciddi yaralanmalarla karşılaştıklarını söyledi. Dibi görünmeyen sığ alanlara da atlamanın zararlı olduğunu vurgulayan Alfidan, “Atlanılan yer çok dikkatli seçilsin, her türlü güvenlik önlemi alınsın" uyarısında bulundu.
DHA
Özel hastanede görev yapan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Kara, yaz aylarının gelmesiyle özellikle gençlerin derinliği belli olmayan sulara yüksekten atladığını, bunun da hayati risk oluşturduğunu anlattı. Yüzüstü atlama yapıldığında genellikle boyun kırıklığıyla karşılaştıklarını anlatan Kara, "Sığ ve derinliği belli olmayan suya atlamayın" önerisinde bulundu. Antalya'daki falezlerde bir gencin göğüs üzerine atlama sonrası öldüğünü hatırlatan Kara, göğüs üstü atlamaların kaburga kırıklığı sonrası iç organlara zarar verebileceğini söyledi. Bu tür atlamaların çok tehlikeli olduğunu belirten Kara, hayati önem taşıdığına dikkati çekti.
KALICI HASAR OLUŞABİLİR
Yaz aylarında sıcak havanın etkisiyle gençlerin serinlemek için yüksek kesimlerden suya atladığını belirten Opr. Dr. Kara, “Sığ alana balıklama yani kafası üzerine atlayan kişilerde en çok boyun kırığıyla karşılaşıyoruz. Boyun kırıklarında maalesef boyundan aşağıdaki bütün organları etkilediği için kol ve bacaklarda kalıcı felç olabiliyor. Ameliyat edip kurtaramadığımız hastalarımız oluyor. Bunların birçoğu genç hastalar. Çok üzücü sonuçlara neden oluyor" dedi.
'ÖLÜMCÜL SONUÇLARI OLABİLİYOR'
"Derinliği bilinmeyen yüksek kesimlerden suya atlamayın" önerisinde bulunan Kara, "Karın üzerine atlandığında iç organlara zarar verebilir. Kaburga ve omurga kırıklıklarıyla karşılaşılabilir. Bunların çok tehlikeli sonuçları var. Bu yüzden sığ olan yerlere atlamamak gerekiyor. Aynı şekilde paraşütle atlayan kişilerde de bazen ip kopması sonucu düşüp bacak ve omurga kırıklarıyla karşılaşıyoruz. Ama en tehlikelisi kafa üzerine atlamaktır. Suya sert vurduğunda betona çarpmış gibi oluyor. Atlamayı çok önermiyoruz ama atlamak isteyen kişilere çivileme yani ayakların üzerine atlarlarsa yine de bacaklarındaki kırıklarla idare edebilirler. Ama kafa üzerine atlamak tehlikeli olmakla birlikte ölüm sonuçlarına neden olabiliyor" diye konuştu.
'BETONA DÜŞMÜŞ GİBİ HİSSETTİRİYOR'
Antalya'da, arkadaşlarıyla girdiği iddia üzerine Deniz Şahin (15) isimli gencin 40 metrelik falezlerden denize göğüs üstü atlayıp öldüğünü hatırlatan Opr. Dr. Kara, “Şok etkisi var. Betona düşmüş gibi hissettiriyor. Kaburgası kırılıp iç organ yaralanmaları olabilir. Çok tehlikeli. Yaklaşık 3 gün önce de Köprülü Kanyon'da bir genç kafa üzerine atladıktan sonra ciddi boyun kırığı ve omurilik yaralanmasıyla karşılaştık. Ameliyat oldu ama sonuç yüz güldürücü olmuyor. O yüzden mutlaka çok dikkat etmek gerekir. Çünkü küçücük bir zevk, küçücük bir eğlence gibi görülse de hayatınıza mâl olabilir. Tıpkı kasksız, kontrolsüz motosiklet kullanmak gibi. Bu şekilde de yaralanmalarla karşılaşıyoruz" dedi.
'YÜKSEKLİK ARTTIKÇA HIZ DA ARTIYOR'
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Serdar Alfidan ise yüksekten atlanıldığında suyun yüzey gerilimiyle vücudun temas ettiği bölgenin şiddetli basınca maruz kaldığını dile getirdi. Alfidan, “Bu basınç ne kadar hızlı bir şekilde suyla temas ederse buna paralel olarak vücutta şiddetti travmalara neden olur. Bu bizim çarpma bölgemizin ne kadar geniş olduğuyla hızımızla temas edilen sıvının niteliğiyle tamamen bağlantılıdır. Ne kadar yüksekten atlarsak hızımız da o kadar artacağı için bu basınca daha çok maruz kalmış oluyoruz. Yapılan çalışmalar genellikle 50 metrenin üzerinden gerçekleşen atlamalarda hemen hemen kurtulma şansın olmadığı sonucunu doğurmuştur. Bu yüzey gerilimine vücudun maruz kalması durumuna beton etkisi deniyor. Sanki normalde alçak bir mesafeden atlanıldığında suyu yararak içine giriyoruz ama yüksekten atladığınız zaman su o noktada beton etkisi yaratıyor. Sert bir zemine çarpmışız gibi bir etki oluşturuyor. Oradaki yüzey gerilimini vücudumuz ayıramadığı için kırıklar, ciddi yaralanmalar ortaya çıkabiliyor" diye konuştu.
SUYLA TEMAS EDİLEN NOKTA ÇOK ÖNEMLİ
Yüksekten atlama sırasında suyla temas edilen noktanın çok önemli olduğunu belirten Opr. Dr. Alfidan, “Ayaklarımızla suya girdiğimizde mesafe yüksek de olsa çok fazla zarar vermeyebiliyor. Ama karın üstü, sırt üstü gibi yüzey alanı geniş bölgelerde ciddi yaralanmalar ve yaralanan dokuların miktarı artıyor. Balıklama atlamalarda ise beton etkisi nedeniyle kafa travmalarıyla karşılaşabiliyoruz. Ani travma nedeniyle omurilikte kırık, çıkık meydana gelebiliyor. İç organlarda zedelenmeler, karaciğer ve dalak yırtılması gibi durumlarla da karşılaşabiliyoruz" dedi.
Yükseklik arttıkça riskin de arttığını belirten Opr. Dr. Alfidan, zaman zaman alçak zeminden suya atlansa bile ciddi yaralanmalarla karşılaştıklarını söyledi. Dibi görünmeyen sığ alanlara da atlamanın zararlı olduğunu vurgulayan Alfidan, “Atlanılan yer çok dikkatli seçilsin, her türlü güvenlik önlemi alınsın" uyarısında bulundu.
DHA