DERHAL TAM KAPANILMALI
Koronavirüs belası başımızdan bir türlü gitmek bilmiyor. Alınan tedbirler ve önlemler yetersiz kalıyor. Vaka sayısı 50 bini aştı aldı başını gidiyor. Ortaya çıkan tablo acilen virüsün ilk tespit edildiği dönemdeki sıkı tedbirlere geri dönülmesi gerektiğini gösteriyor.
Aşı bulununca herkes “Oh rahatladık. Normale döndük” deyince olanlar oldu ve hala başımıza gelmedi. Uzmanlara göre aşı bulaştırmayı önlemiyor sadece hastalıktan koruyor. Bu nedenle acil tedbire ihtiyaç hasıl olduğu ayan beyan ortada.
Ancak hiçbir yetkili kendisini riske etmemek için karar almaya sıcak bakmıyor gibi geldi bana. Bir iki gündür yaptığı görüşmeler ve izlenimler bu yönde. Aslında herkes sıkı tedbir istiyor ama söyleyecek cesaretleri yok.
Ben söyleyeyim. Acilen tam kapanma gerekli. Bunu yaparken anan adı baban adı, şu şöyle olur bu zarar eder, öbürü batar diye düşünmeden. Zaten olan olmuş. Önce can deyip bunu yapmalıyız
Antalya olarak derhal tam kapanmaya geçmeliyiz. Hatta bir dönem eski Vali Münir Karaloğlu’nun yaptığı gibi Antalya’ya giriş-çıkış yasağı koymalıyız. Daha da ileri gidip zorunlu olarak geleceklere de belirli bir süre karantina uygulamalıyız.
Bunları yaparken de ATSO, AESOB, AKTOB, TÜROFED ve benzeri kuruluşları Vali Ersin Yazıcı önderliğinde toplayıp acil karar alıp bakanlığa bildirilmeli.
Yoksa…
Bu yıl turizmi ve rekorlar kırmayı aklınızdan bile geçirmeyin.
Bunun için yarın çok geç. Hemen toplanıp karar alınmalı ve uygulamaya geçilmeli. Benden söylemesi. Eğer bunu yapmayacak olursak külliyen hepimiz ya iyice batacağız ya da maazallah Kurşunlu mezarlığı falan bize yetmeyecek gibi.
ÖNCE ANKARA’YA HESAP VERDİ
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek son 2 yılda yapılan çalışmalar hakkında Antalya halkına hesap vermek yerine önceliği Ankara’ya verdi. Başkan Böcek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İP Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi verdiğini sosyal medya hesaplarından yayınladı.
Yani kendisini bu göreve seçen Antalyalıları göz ardı etti yok saydı. Zaten öyle bir derdi de yok gibi. Çünkü parti içi sıkıntıları hala aşamamış görünüyor. Yanılmıyorsam pazartesi günü meclis toplantısı var ve faaliyet raporu görüşülecek diye biliyorum. Bu da epey tartışılacak gibi görünüyor.
Birincisi son bir yıldır koronavirüs ve başkanın rahatsızlığı nedeniyle 77 projede bir arpa boyu yol ilerleme olmadı. İkincisi ise iş yapması beklenen ekip “lay lay lom” yaptı diyeceğim ama birçoğu Böcek’in helvasını yemek için yas tuttu desem yeridir.
Halka hesap vermeyen Başkan Böcek inşallah pazartesi günü meclis üyelerine uzun bir aradan sonra hesap verir de (yapılanları-yapılmayanları anlatır) bizde aydınlanmış oluruz.
Vallahi ben Başkan Böcek’in maskesiz ziyaretleri nedeniyle yeniden hastalanmasından korkuyorum da bilgilenme sahibi olmak isteme telaşım ondan!
Yoksa zaten Genel Sekreter Cansel hanım lüzumlu lüzumsuz bilgilendirmeleri sosyal medyadan yapıyor.
İP’TEKİLER İPE UN SERİYORLAR
Antalya’da bir türlü durulmayan Meral Akşener’in İP’inde işler hiç iyi gitmiyor. Tabiri caizse hava, bir bulutlu bir yağmurlu. Bir türlü güneşi göremediler. İP’e İYİ iyi gelmedi. Parti hep karışık. Sürekli istifalar, görevden almalar, hatta aşk skandalları!
Son olarak partinin Antalya İl Gençlik Kolları Başkanı Ramazan Ergin'in yerine stajyer avukat Ayşegül Şengezer’in atanmasıyla ortalık toz duman oldu. Hani çöl tozu taşınması mevsimi ya aynı onun gibi.
Konuyla ilgili açıklama yapan İP Antalya İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyeleri, parti içerisinde liyakatin gözetilmediğini belirterek, İl Başkanı Mehmet Başaran olmak üzere parti yönetimi hakkında zehir zemberek açıklama yapması tartışmaların kavgaların devam edeceğinin göstergesi oldu. Hele hele il başkanı hakkındaki iddialar ise epey konuşulacağa benziyor.
HERKESİN POLİSİKENDİ VİCDANI
Her yıl 10 Nisan geldiği zaman içimi hep buruk his kaplar. Çünkü yıllarını bu teşkilata veren rahmetli babamı hatırlar, bu teşkilatın ekmeği ile büyümem aklıma gelir. Evet, 10 Nisan’ı her yıl Polis Bayramı olarak kutluyoruz. 10 Nisan tarihi, Türk polis teşkilatının kuruluş yıldönümü. Öncelikle, polislerimizin bu anlamlı gününü, Polis Bayramı’nı kutluyorum.
Bugünü Polis Bayramı olarak kutluyoruz ama, hepimizin canını ve malını korumakla görevlendirdiğimiz polislerimizin ne gibi güç koşullar altında görev yapmaya çalıştıklarının acaba farkında mıyız?
Valla ben farkındayım desem yalan olmaz. Çünkü yıllar önce bu sıkıntıları babam ve arkadaşları çekerdi amma dertlerini bir türlü anlatamazlardı. Çalışma saatinden tunda sosyal haklarına kadar. Ben, günlerce evine gidemeyen, çoluk çocuğunun yüzünü göremeyen polisler biliyorum, tanıyorum. Bu nedenle bu güzide teşkilatı eleştirirken biraz vicdan sahibi olmakta fayda var.
Ne demiş Mustafa Kemal Atatürk, “Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir. Polise karışılmaz, vazifesini yaparken serbest bırakılmalıdır. Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır.”
Sağlıklı hafta sonları.