Depremzedelere psikolojik destek
Türkiye’de 13.5 milyon vatandaşın etkilendiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Akdeniz Üniversitesi bünyesinde kurulan Afet ve Travma Polikliniği depremzedelere yönelik hizmetlerini sürdürüyor. Bugüne kadar 200’ün üstünde hastanın başvurduğu poliklinikte, depremzede ve arama kurtarma ekiplerine randevusuz psikososyal destek hizmeti veriliyor.
Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından yurdun dört bir yanında depremzedelerin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Depremzede vatandaşların en çok tercih ettiği illerden biri olan Antalya’da da vatandaşlara yönelik barınma, eğitim gibi desteklerin yanı sıra psikososyal destek çalışmaları da sürdürülüyor. Bu kapsamda Akdeniz Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı bünyesinde hizmet veren Afet ve Travma Polikliniği randevusuz tüm başvurulara anında cevap veriyor.
200’ÜN ÜZERİNDE
DEPREMZEDE BAŞVURDU
Konuya ilişkin Lider Medya’ya özel açıklamalarda bulunan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Ali Erdoğan, depremden etkilenen bireylerin süreci atlatabilmesi için psikososyal destek çalışmalarının önemine değindi. Erdoğan, bu kapsamda Akdeniz Üniversitesi olarak harekete geçtiklerini anlatarak, “Psikiyatri Ana Bilim Dalı olarak depremzedelere yardımcı olabilmek için psikososyal destek polikliniği ve afet polikliniği oluşturduk. Polikliniklerimiz depremin ilk gününden beri hizmet veriyor. Bugüne kadar polikliniğimize 200’ün üzerinde depremzede başvurdu. Depremden etkilenen, psikososyal destek almak isteyen bireyler randevu almadan, mesai saatleri içerisinde diledikleri zaman buraya gelerek hizmet alabiliyorlar” dedi.
“OLAĞANÜSTÜ
DURUMLARDA OLAĞAN RUHSAL ETKİLER OLUYOR”
Depremin travma yaratan olağanüstü bir durum olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Bu tür olağanüstü durumlarda olağan ruhsal etkiler oluyor. Uykusuzluk, sinirlilik hali, mutsuzluk ve ağlamalar olabiliyor. Bu süreç aslında kayıplarımız için bir yas dönemi. Birçok insan yakınlarını, işlerini, evlerini ve yaşamlarını kaybettiler. Bir anda bambaşka bir döneme geçtiler. Bunlar yas dönemi oluşturuyor. Bu tür tepkiler ilk bir ila bir buçuk ay normaldir” şeklinde konuştu.
“MUTLAKA PSİKİYATRİYE
BAŞVURMASI GEREKİYOR”
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bu sürecin ardından kişide ciddi intihar düşünceli varsa, şikayetleri kişinin günlük işlevselliği belirgin olarak etkiliyor ve bu nedenle kişisel bakımlarını yapamıyorsa, ayrıca kişi kendini kaybediyor veya bayılıyorsa mutlaka psikiyatriye başvurması gerekiyor. Bunun dışında da bu belirtilerle baş edemeyen, sıkıntı yaşayan bireyler de polikliniklerimize başvurmalıdır” ifadelerini kullandı.
YATIŞTIRICI İLAÇ VE
ALKOL KULLANIMINA DİKKAT!
Psikiyatri polikliniğinin bu kapsamda uzman hekim kadrolarından oluşturulduğunun da altını çizen Erdoğan, “Burada 26 uzman hekim depremzedelere yardımcı olmak için çalışıyoruz. Vatandaşlarımız lütfen deprem sonrası etkilenmelerde bizlere başvurmaktan çekinmesinler. Bazen bu tür endişelerle baş edebilmek için kişilerin yatıştırıcı ilaçlara ve alkol tüketimine yöneldiğini görüyoruz. İlk belirtilerde yatıştırıcı ilaç ve alkol duygusal olarak kültlük oluşturuyor. Bu da semptomların kalıcı olmasına sebep olabiliyor. Hekimlere danışmadan bu tür kullanımları kesinlikle önermiyoruz” diye konuştu.