Depremzedeler kimliğini, ayakkabısını alamadan Antalya’ya geldi
Deprem bölgesindeki illerden Antalya’da gelip, otellere yerleştirilen birçok depremzede, yıkılan evlerinden ayakkabısız, üzerlerindeki kıyafetlerle kimliklerini bile alamadan çıktıklarını anlattı. Psikolojik destek verilen depremzedeler, o anları konuşarak atlatmaya çalışıyor.
Kahramanmaraş merkezli 10 ilde binlerce binanın yıkımına neden olan, 6 Şubat'taki 2 büyük depremin ardından Antalya'daki otellere 80 bine yakın depremzede geldi. Depremzedeler, Antalya Valiliği, AFAD, TÜROFED ve AKTOB gibi sivil toplum örgütlerinin yanı sıra otellerin kendi organizasyonlarıyla da misafir ediliyor. Pansiyonlardan 5 yıldızlı otellere, herkes imkanları ölçüsünde depremzedeleri misafir etmeye çalışıyor. Depremzedelere, barınma ihtiyacı dışında sağlık kontrollerinden psikolojik rehberliğe, çocukların kreş ve eğitim hizmetlerinden giyim gibi temel ihtiyaçlarına yönelik her konuda destek sağlanıyor. Depremzede çocuklar ise otellerdeki kreş benzeri alanlarda oyunlar oynayıp, resim yapıyor.
'TÜM DEPREMZEDELERİMİZ TURİSTLERLE BİRLİKTE'
Özel bir otelin genel müdürü İsmail Çağlar, Kundu ve
Belek'teki 2 otellerinde 700'e yakın depremzedeyi misafir ettiklerini söyledi.
Çağlar, "Malatya, Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Urfa hemen her bölgeden
misafir kabul ettik. Ulaşımlarını ilk aşamada kendi imkanlarımızla sağlamaya
çalıştık, akabinde devletimizle koordineli şekilde ilerledik. Şu an
imkanlarımız dahilinde diğer turist ve misafirlerimizden ayırt etmeden
hizmetlerimizi sunuyoruz. Tüm depremzedelerimiz turistlerle birlikte. Otel
hizmetleri dışında devletimizle ortak çalışmalar var. Gün içinde psikolojik
destek, çocukların eğitimi, sağlık kontrolleri gibi koordineli çalışmalar
yapılıyor" diye konuştu.
'BİRÇOĞU KİMLİĞİNİ, AYAKKABISINI BİLE ALAMADAN GELDİ'
Temel ihtiyaçların giderilmesine yönelik çalışmalardan
bahseden Çağlar, "Depremzedelerimiz üstündeki elbisesi dışında temel ihtiyacı
eksik şekilde geldi. Birçoğu kimliğini, telefonunu, cüzdanını, ayakkabısını
bile alamadan geldi. Şirket olarak misafirlerimizi rencide etmeden bunları
sağlamaya çalışıyoruz. Hala depremzede misafir kabul etmeye devam ediyor ve
ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. AFAD'ın yardım merkezi veya kendi
imkanıyla alışveriş yapmak isteyenler için de günlük servis koyduk. Şehir
merkezine ulaşımlarını sağlıyoruz" dedi.
DEPREMZEDELERE PSİKOLOJİK DESTEK
Aksu Kaymakamlığı ve bağlı birimlerin görevlendirmesi ile
otellerde kalan depremzedelere gönüllü veya görevlilerce psikolojik danışmanlık
hizmeti de veriliyor. Psikolojik danışman Deniz Yıldırım, 5 gündür deprem
bölgesinden gelen aileler ile görüştüğünü belirterek, "İlk yaptığımız acil
ve orta düzeydeki ihtiyaçlarla ilgili bilgileri alıp, merkeze geçiyoruz.
Aileler tabi ki geniş olarak geliyor. Çocuklar, yaşlılar ve her kesim, bununla
ilgili farklı etkileniyor. Biz de ilk konuşmalarımızda desteğe ihtiyacı
olduğunu gördüğümüz kişileri bireysel görüşmelere alıyoruz, taleplerini
dinliyoruz. Bundan sonraki süreçte de psikolojik desteği her zaman vereceğimizi
söylüyoruz" diye konuştu.
'AKLIMIZA HER GELDİĞİNDE DEFALARCA SARSILIYORUZ'
Hatay'ın Antakya ilçesinden gelen Hüsna Tuncer,
"Evlerimize girilemeyecek olduğu için gelmek zorunda kaldık. En azından
çocuklarımız için. Artçılar devam ediyordu, çıkmak zorunda kaldık. Çorapsız,
ayakkabısız, hiçbir şey yanımıza almadan geldik. Sağ olsun yardım kuruluşları,
otelimiz her türlü yardımı yaptı, yapmaya devam ediyorlar. Sonsuz teşekkür
ediyoruz. Belki hayatımız boyunca hiç unutamayacağımız, çok büyük bir korku
yaşadık; aklımıza her geldiğinde defalarca sarsılıyoruz. Sohbet ede ede
atlatmaya çalışacağız" dedi.
Antakya'dan gelen Nebiha Doksöz, "Bu şoku atlatmamız o kadar kolay olmayacak. Arkadaşlarımızın yardımlarıyla hayırsever insanların yaptığı hayırlarla en yakın zamanda atlatacağımıza inanıyoruz. Büyük bir depresyon olarak içimizde kalacağını düşünüyorum. Etkileri kalır ama inşallah milletçe hep beraber atlatırız ve hayatımıza devam ederiz" diye konuştu.
'O 1,5 DAKİKA HİÇ BİTMEDİ'
Gaziantep'te depremi yaşayan Filiz Gonca ise "Gece
deprem oldu, aniden yataktan fırladım, çok felaket salladı. O 1,5 dakika hiç
bitmedi. 'Yeter Allah'ım, yeter Allah'ım' dedik. Damadım Maraş'ta oturuyordu,
akrabalarında çok kayıpları oldu, evleri yıkıldı sonra dışarı çıktık. Bir bağ
evi vardı tanıdık, orada kaldık. Bir gün arabada kaldık. Sonra da tanıdıklar
aracılığıyla buraya geldik. Çok sağ olsunlar sıcak yatak gördük. Evin durumunu
ise bir daha giremediğim için bilmiyorum" dedi.
2 DEPREME DE EVDE YAKALANDI
Malatya'dan eşi Elif Çağlar (79) ile gelen Hasan Hüseyin
Çağlar (86) da deprem günü tuvalete gitmek için uyandığını, yürüdüğü sırada
sarsıntıya yakalandığını belirterek, "Bütün bina sallanmaya başladı. Sonra
herkes inince ben de indim. Saat 13.00'e doğru yukarı çıktım, su aldım. Günlük
kullandığım ilaçları aldım, yine bir sarsıntı oldu. Sırtımı kapının kasasına
verdim. Bir elim kapıda, koca bina gidip geliyordu. Dünya, dönüyor gibiydi.
Biraz sonra durdu. Buzdolabı 30 santim ileri gitmiş, her yer darmadağınık,
ilaçları da alamayıp, indim. Yollar tıkalı, arabalar gidemiyordu. Merkeze uzak
bir bahçe evinde 20 kişi kaldık. Sonra köye gittik ama su ve ekmek yoktu. Daha
sonra bizi buraya aldılar. Asıl yıkıntı da Malatya'da şöyle oldu; boksör, bir
yumruk vurur sarsar, ikinci yumrukta vurur, düşürür. Malatya'da aynen bu
oldu" diye konuştu.
DHA