Depremzede kız çocuğunu ‘başörtülü’ diye okula almayan müdür beraat ettirildi

Eskişehir’de başörtülü olduğu gerekçesiyle depremzede kız çocuğunu okula almayan müdür İsmail Samur hakkında hakim kendi ile çelişerek beraat kararı verdi. Çocuğun ‘sırf’ başörtülü olduğu için okula alınmadığını kabul eden hakim, müdürün toplumsal alanda değil birebir diyalog halindeyken kız çocuğuna ‘nasihat’ verdiğini ‘olumlayarak’ ileri sürdü. Savcının ise deliller yönünde müdürün cezalandırılmasını talep etmesine rağmen, müdür Samur’un verilecek karardan önceden haberi varmışçasına mütalaadan sonra yazılı savunma için süre talep etmemesi dikkat çekti.

Âsrın felaketi 6 Şubat depremlerinin ardından Hatay’dan Eskişehir’e gelen depremzede aile, kız çocuğunu kaldıkları evin yakınında bulunan Özel Çağdaş Okulu’na kaydettirmek istediklerinde 28 Şubat zihniyetine sahip bir müdür ile karşı karşıya kaldı. Başörtülü olduğu için okula alınmayan 9. sınıf öğrencisi T.İ. henüz depremin psikolojik etkilerini atlatamamışken okul yönetiminin tavrı ile ikinci şoku yaşadı.

 

Yaşanan olayın kamuoyunda büyük yankı bulmasının ardından öğrenciyi başörtüsü nedeniyle okula kaydetmeyen müdür İsmail Samur hakkında "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

Kız çocuğu T.İ., kardeşi ile birlikte özel okula kayıt için gittikleri günü şöyle anlatmıştı: "Okul müdürü İsmail Samur'un odasının kapısı açıktı, kapıdan içeri girerken müdür bana hitaben 'böyle mi içeri gireceksin?' dedi. Ben okul kıyafeti olarak anladım ve müdüre 'kayıt yaptıktan sonra formamı giyerim' dedim. Müdür 'formayı değil başındaki başörtüyü söylüyorum' dedi. Daha sonra beni bu şekilde okula kayıt edemeyeceğini söyledi. 'Başındakini çıkarsan ne olur? Okula girerken çıkartırsın, okuldan çıkarken de geri takarsın' dedi. 'Neden başörtümü çıkarayım', deyince müdür bana 'ben beş vakit namazımı kılıyorum. Eşim de namaz kılar. Okulun öğrencileri içinde kapalı öğrenci yok, velilerin içinde de kapalı yok, öğretmenlerin içinde de kapalı yok. Bir tek hizmetlilerin birkaçı ve mutfakta çalışan birkaç kişi kapalı. Onlar da çok fazla gözükmüyor.' dedi. Ben ve ağabeyim kalkarken müdür bizim oturmamızı istedi. Daha sonra müdür 'seni bırakmayacağım güzel yüzlü kızım' diyerek beni başka bir okula yönlendireceğini söyleyip telefon görüşmesi yaptı. Arkadaşı olduğu kişi ile telefonda 'senin okulunda kapalı öğrenci var mı?' diye sordu. Karşı tarafın ne cevap verdiğini duymadım. Daha sonra bize dönerek 'yarın sizi okula kahvaltı için bekliyorlar' dedi. Okulun ismini söyledi ancak hatırlamıyorum. Müdür daha sonra bize kartını verdi. Ağabeyimle okuldan ayrıldık. Okul müdüründen davacı ve şikayetçiyim."

HAKİMDEN AYRIŞTIRICI KARAR

Müdürün yargılandığı dosyanın karar duruşması görüldü. Hakim; küçük kız çocuğunun ‘sırf’ başörtülü olduğu için okula alınmadığını kabul etmesine rağmen müdür ve çocuk arasında geçen ‘ancak başörtüsünü çıkarırsa okula alınabileceği’ konuşmasının, toplum içinde rencide edici bir şekilde gerçekleşmediğini öne sürerek ve bu diyaloğun olumlayarak ‘nasihat’ olarak tanımlanabileceğini söyledi.

Garabet bir karar ile hakim tarafından beraat ettirilen Müdür İsmail Samur, ‘kendi ailesinde de başörtülü insanların olduğunu’ ileri sürerek savunmasını yaptı.

 

MÜDÜRE BERAAT EDECEĞİ ÖNCEDEN SÖYLENDİ Mİ?

Savcı, İsmail Samur’un delilleriyle birlikte cezalandırılması yönünde talepte bulunurken, müdür Samur’un hakimin beraat kararından önceden haberi varmışcasına karşı beyanda bulunarak yazılı savunma vermek için süre istememesi dikkat çekti.

HAKİMİN HER SÖZÜ GARABET İÇİNDE

Kararını açıklarken talihsiz ifadelerini sürdüren hakim; Özel Çağdaş Okulu’nun Eskişehir’de sol görüşlü liberaller tarafından tercih edildiğini, muhafazakar ailelerin çocuklarının ‘zaten’ gitmediği bir okul olduğunu, gittikleri takdirde bu okulda ‘akran zorbalığına’ maruz kalabileceklerini belirterek, hiçbir öğrencinin dini, ırkı, siyasi görüşü ve görünüşü sebebiyle herhangi bir okuldan dışlanamayacağını görmezden geldi.

 

MAHKEME HEYETİ TCK 122'DEN BİHABER Mİ?

Kız çocuğunun ‘sırf başörtülü olduğu gerekçesiyle’ Müdür İsmail Samur tarafından okula kaydının yaptırılmadığı mahkemece tespit edilmiş ve kabul edilmiş olmasına rağmen, mağdur çocuğun açıkça ayrımcılığa uğraması TCK 122. Maddesinde düzenlenen “nefret ve ayrımcılık” suçuna dahil olduğu bilinmektedir.