Depremlerde zayıf kat riski
Binaların zemin katlarının, deprem yükünü ilk karşılayan bölgeler olduğunu vurgulayan Emsen, “Duvarların deprem dayanımına belli oranda katkısı var. Ancak bu katkı, duvarların tasarımda öngörülen şekilde yerleştirilmesine bağlı. Özellikle zemin katlardaki duvar eksiltmeleri veya kaldırılmaları, yapının deprem güvenliğini tehlikeye atıyor” dedi.
Türkiye’de binaların depreme karşı dayanıklılığı ve depremde
zemin kat riskine dikkat çeken Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü
Öğretim Üyesi Dr. Engin Emsen, özellikle binaların zemin katlarındaki
değişikliklerin, yapıların deprem güvenliğini ciddi şekilde etkilediğini
belirtti. Binaların zemin katlarının, deprem yükünü ilk karşılayan bölgeler
olduğunu vurgulayan Emsen, “Duvarların deprem dayanımına belli oranda katkısı
var. Ancak bu katkı, duvarların tasarımda öngörülen şekilde yerleştirilmesine
bağlı. Özellikle zemin katlardaki duvar eksiltmeleri veya kaldırılmaları,
yapının deprem güvenliğini tehlikeye atıyor” dedi.
Zemin katlarda otopark, dükkan gibi alanların yaratılması
için duvarların azaltılmasının, binanın direncini zayıflattığını ifade eden
Emsen, bu tip değişikliklerin yönetmeliklere aykırı olduğunu hatırlatarak, “Duvarların
deprem dayanımına belli oranda katkısı var. Bunun da tasarımda bir yeri var.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yayınladığı Türkiye Bina
Deprem Yönetmeliği'nde zayıf kat özelliği olarak tanımlanır. Bu zayıf kat
durumu ardışı katlarda duvar kesit alanlarının değişimini dikkate alır ve bu
değişime göre de deprem yükünün hesabı belirlenir” diye konuştu.
“YÖNETMELİĞE GÖRE
YAPILMALI”
Binalarda sonradan yapılarda oluşturulan değişikliklerin risklerinden bahseden Emsen, “Bu değişiklikler daha çok zemin katta etkili olmak üzere ama ara katlarda da yine duvar eksiltme, kaldırma, yer değiştirme durumlarında tasarıma aykırı uygulamalar gerçekleşiyor. Bu tip durumların mümkün olduğunca yapılmaması, tasarıma göre yapının, ömrünün devam etmesi oldukça önemli” dedi.
Deprem yükümünün hesabını duvarın varlığını dikkate alarak
yaptıklarını kaydeden Emsen, “Ona göre deprem yükü hesabı yapıyoruz. Şimdi
tasarımın dışına çıkıldığı zaman sonrasında bu sefer gerçekte olmayacak bir
analize yapılmamış bir binaya dönüşüyor. O anlamda vatandaşın ruhsat almış
projeli haline sadık kalarak yapının ömrünü tamamlaması gerekir” diye kaydetti.
“ESKİ YAPILAR DEPREM
RİSKİ TAŞIYOR”
Eski yapıların bu tür sorunlarla daha fazla karşılaştığını
belirten Emsen, “Mevcut yapı stoğumuzda,
eski yönetmeliklere göre inşa edilen birçok binada, zemin katlardaki duvar
eksiltmeleri ciddi bir sorun teşkil ediyor. O dönemde bu tür uygulamalar
yeterince dikkate alınmamış olabilir, ancak bugün bu binaların güçlendirilmesi
veya kentsel dönüşüm projeleriyle güvenli hale getirilmesi gerekiyor” dedi.
“DENETİMLER ARTMALI”
Deprem fay hatları ile çevrili olan Antalya’nın yapı
güvenliğinin düzenli denetimlerle sağlanması gerektiğini vurgulayan Emsen,
“Belediyeler ve ilgili kurumlar bu konuda periyodik denetimleri artırmalı. Eski
yapıların kaderine terk edilmemesi, projelere sadık kalınarak binaların güvenli
hale getirilmesi gerekiyor” diye konuştu
Depreme karşı bilinçli yaşamak, binaların güvenliğini
düzenli olarak kontrol etmek zorunda olunduğunu kaydeden Emsen, “Özellikle
taşıyıcı sistemlere müdahale edilmemeli ve yapıların tasarımına sadık. Vatandaşlarımız
güvenli yapılarda yaşamalı. Yapıların deprem yükünü taşıyabilmesi için tasarım
dışına çıkılmamalıdır” dedi.