DEPREMDEN KAÇIŞ OLMAZ

Antalya’da yaşanılması muhtemel depremlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, alınması gereken önlemleri anlattı. Başkan Çeltik, “Zemin etütleri yeterli denetlenmediği takdirde sorunlar yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

Depremlerin tarihsel ve aletsel olarak ikiye ayrıldığını belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Çeltik, depremlerin aletsel olarak 1900’lü yılların sonlarında ölçülmeye başlandığını ifade etti. Çeltik, “1900’lü yıllardan önceki depremler tarihsel depremlerdir. Tarihsel depremlerde izlere baktığımız zaman geçmiş yıllarda Antalya’da çok ciddi depremlerin olduğunu görüyoruz. Yakın zamanda deprem olmaması önümüzdeki dönemde de olmayacağı anlamına gelmiyor. Antalya’da depremler olmuştur ve olmaya devam edecektir.  Önemli olan bu depremlere hazırlıklı olmaktır” dedi.

BÖLGESEL TEHDİT KAPIDA

Yaşanması muhtemel depremlerle ilgili açıklama yapan Çeltik, “Antalya’yı etkileyen fay hatları var ancak diri fay hattı yok. Çevreye baktığımız zaman Aksu’da sismik boşluk olduğu belirtiliyor. Sismik boşluk, geçmişte kırılan yapı uzun zamandır kırılmayı bekliyor anlamına gelir. Yan tarafımızda Kemer-Korkuteli fay sistemleri var. Diğer yanda Döşemealtı fay sistemleri var. Bugün ne kadar bize uzak olsa da Fethiye-Burdur fay zonu yaklaşık 300 kilometre uzunluğunda bir faydır. Kent merkezinde diri fay hattı olmasa da bu fay hatlarından etkilenme ihtimali yüksektir. Yanımızda körfez var. Bugün duvarın bile arkasını göremediğimiz yerde bu konuları öngörmek çok ciddi bir çalışma gerektiriyor” diye konuştu.

ANTALYA’DA TSUNAMİ TEHLİKESİ 

Karadaki fay hatlarının incelenebildiğini aktaran Çeltik, denizlerin gizemini koruduğunu ifade etti. Başkan Çeltik, “Fay hatlarını ağacın dalları gibi düşünebiliriz. Yer kabuğunda kırılmalar oluyor ve karada inceleyebiliyoruz. Fakat Antalya’da denizin içini bilmiyoruz. Bu nedenle de çok ciddi belirsizlikler var. Depremle birlikte tsunami tehlikesi yaşanabilir. Geçmişte Antalya sınırları içerisinde tsunaminin bıraktığı izleri görüyoruz. Fakat tsunami denince filmlerdeki 15 metre yüksekliğindeki dalgalardan bahsetmiyoruz. Bilimsel olarak yaklaşık 35-40 santimetre üzerindeki dalgalar ölümlere neden olabiliyor.  Antalya’da yaklaşık 50 ila 1,10 santimetre arasında tsunamilerin olabileceği öngörülüyor. Tsunami Antalya’da tehlike oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

“BELİRSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRMALIYIZ”

Depremlerin yıkıcı etkisini azaltabilmek için önerilerde bulunan Başkan Bayram Ali Çeltik, “Gerçekçi bir çözüm isteniyorsa ciddi bir altyapı hazırlanması gerekiyor. Öncelikle Antalya’daki 19 ilçenin adını koymak zorundayız. Hangi ilçede önümüzdeki dönemlerde ne olacak bunları belirlemek gerekiyor. Hangi ilçede tarım hangisinde turizm veya sanayiye ağırlık verileceğinin bilinmesi lazım. Bu noktada sanayi tesisleri, konut alanları, taşınacak ve tarım alanlarının ayıklanması gerekir Bunu belirledikten sonra fay hatları ve etkilenebilecek zemin hatlarına çalışılmalıdır” diye konuştu. 

DENETİMLER YETERLİ DEĞİL

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik,  denetimlerin de yeterli olmadığını belirterek, “Yapı denetimin olmadığı bir dönemde eski demirler ve kırma taş yerine dere çakılının kullanıldığı binalarda öncelikli çalışma yapılması gerekiyor.  Zemin açısından sağlıklı olsa da eski inşaat yapı kalitesi düşünüldüğü zaman bu binalarda ya kentsel dönüşüm yapılmalı ya da o bölgeler terk edilmeli. Milenyum çağında yaşıyoruz fakat zemin etütlerini kontrol etmeyen belediyeler var. Zemin etütleri yeterli denetlenmediği takdirde sorunlar yaşamaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

 “DOĞAYLA İNATLAŞMAMAK GEREK”

Doğanın sadece işini yaptığını, afetlere neden olanınsa insanlar olduğunu hatırlatan Çeltik, “Nasıl ki 10 yıl sonra Güneş’in ne zaman doğacağını biliyorsak doğanın da nasıl işleyeceğini bilmemiz gerekiyor. Doğayı uzman kişilerle tanımak gerekiyor. Aslında deprem dünya için çok güzel bir olaydı. Dünyanın yaşadığını gösterir.  Batı Toroslar depremler sayesinde yükselmiştir. Bizim burada hatamız doğanın nasıl çalıştığını bilmiyor oluşumuz. Çünkü doğa milyonlarca yıldır olduğu gibi işini yapıyor.  Afetin tek nedeni insandır. Doğayla inatlaşmamak gerekiyor. Bugün yaşadığımız tüm felaketlerin nedeni budur” sözlerine yer verdi.